Danıştay Kararı 8. Daire 2020/491 E. 2023/1740 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/491 E.  ,  2023/1740 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/491
Karar No : 2023/1740

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili Şişli ilçesinde II-a grubu işletme ruhsatı bulunan davacı adına düzenlenen … Müdürlüğü’nün … tarihli … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; kesinleştiği halde vadesinde ödenmeyen para cezasından kaynaklanan kamu alacağının takip ve tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği, düzenlenen ödeme emrinin sebep unsuru olan idari para cezasına karşı açılan davanın da reddedildiği, dava konusu işlemde herhangi bir maddi ve şekli hatanın da bulunmadığı dikkate alındığında, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ödeme emrinin dayanağı idari para cezasına ilişkin işleme karşı dava açılan davanın derdest olduğu, dayanak işleme karşı açılan dava kesinleşmesi beklenmeden karar verildiği, ödeme emri düzenlenebilmesi için yargı organları nezdinde itiraz olmaması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili Şişli ilçesinde II-a grubu işletme ruhsatı bulunan davacıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarihli E…. sayılı işlemindeki idari para cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3213 sayılı Maden Kanununun 13. maddesinin 3. fıkrasında, “Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tahsil edilir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “İdari Para Cezası” başlıklı 17. maddesinde ise;”…(3)10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idarî para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idarî para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir kaydedilir….(4) Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir…” hükmü yer almaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Başvuru Yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında; ” İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.” hükmüne; ” İtiraz Yolu” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında ise; ” Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp 12/05/2007 günlü, 26520 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 442 sayılı “Tahsilat Genel Tebliği”nde; 5326 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek “İdari Para Cezalarının Kesinleşmesi” konusunda da açıklama yapılmış ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 6183 sayılı Yasaya göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesinin gerektiği, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulması halinde yargılama aşamalarının son bulması neticesinde idari para cezalarının takip edilebilir aşamaya gelmesinin, idari para cezasının kesinleşmesi anlamına geleceği ifade edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarihli E…. sayılı faaliyet durdurma yaptırımını da içeren işlemin iptali istemiyle davacı tarafından 20.04.2018 tarihinde idare mahkemesinde dava açılmıştır. Anılan işlemde davacı adına uygulanan idari para cezasına karşı yazının tebliğinden itibaren on beş gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine başvuru hakkı olduğu, bu süre içinde başvuru yapılmaması halinde davacı hakkında uygulanan idari para cezasının kesinleşeceği belirtilmiş olup idari para cezasına ilişkin dava …. İdare Mahkemesinin E:.. dosyasında devam ederken davacı adına … tarihli ödeme emri düzenlenmiştir.
Dayanağı idari para cezasına ilişkin yapılan yargılama devam ederken, bir başka deyişle idari para cezası kesinleşmeden takip ve tahsil edilmesinin mümkün olmadığı, ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibarıyla ortada kesinleşmiş bir amme alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, idari para cezasına ilişkin yargılama devam ederken düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığından davanın reddi yönündeki …. İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.