Danıştay Kararı 8. Daire 2020/4074 E. 2020/4800 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/4074 E.  ,  2020/4800 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4074
Karar No : 2020/4800

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması”, “EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” ve “EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” bölümünün ve 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı Tebliğ’in 2. maddesi ile Genel Şartların “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesine eklenen, “Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.” şeklindeki düzenleme ile 3. maddesi ile değiştirilen “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan “veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” ibaresinin iptali istenilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; Genel Şartlar’ın “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesine eklenen hükümle kanunla düzenlenmesi gereken bir konuda davalı idarece düzenleme yapılarak fonksiyon gaspında bulunulduğu, müteveffa sigortalının mirasçılarına rücu edilmesinin sigortacılık prensipleriyle bağdaşmadığı; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda trafik kurallarının ihlalinin rücu sebebi olabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamasına karşın Genel Şartlar’ın “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde bu yönde değişiklik yapıldığı; Genel Şartlar’ın “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması”, “EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” ve “EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” başlıklı maddelerinde düzenlenen sabit formüllerin farklı nitelikteki maddi olaylara uygulanmasının hakkaniyete aykırı sonuç doğurduğu, sigortalı gerçek ve tüzel kişilerin haklarını sigortacılar lehine sınırlandıran dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
Davalı idareler tarafından; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatlarının Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilerek Resmî Gazete’de yayımlanacağı düzenlemesine yer verildiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinde de sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının, müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenleneceği hükme bağlandığı, dava konusu Tebliğ hükümlerinin Kanun’la verilen yetki çerçevesinde düzenlendiği, Tebliğ’in dava konusu A.6. maddesinin (d) bendi ile kusurun sorumluluğa etkisinin 2918 sayılı Kanun’un amir hükümleri çerçevesinde somutlaştırıldığı, tazminat ödemelerini yapan sigorta şirketinin sigortalı/işletene rücu hakkını düzenleyen Genel Şartlar’ın B.4. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde yer alan hükmün davacının iddialarının aksine esasında sigortalıyı koruduğu, Genel Şartlar’ın önceki halinde tereddüt konusu olan hafif kusur hallerinin rücu sebebi olup olmayacağına ilişkin belirsizliği sonlandırdığı; Genel Şartlar’ın dava konusu Ek:1, Ek:2 ve Ek:3 maddeleri ile yeknesak bir uygulama sağlanarak hesaplamayı yapacak kişinin niteliğine göre farklı tazminat hesaplamasının önlendiği ve bu şekilde adil olmayan ayrımların ortadan kaldırıldığı, dava konusu düzenlemelerin hukuka ve sigorta prensiplerine uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararına uyulmak suretiyle 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ’in dava konusu “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün “2. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı kısmının 2, 3, 4. ve 6. bentleri yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in, “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün, “EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” bölümünün, “EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” bölümünün ve 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı Tebliğ’in 2. maddesi ile Genel Şartlar’ın “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesine eklenen; “Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.” şeklindeki düzenleme ile 3. maddesi ile değiştirilen “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan, “veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinin 2. fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeniden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeniden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in yukarıda anılan maddelerinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2016/2911, K:2018/6087 sayılı kararıyla; Tebliğ’in, “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün “2. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı kısmının 2., 3., 4. ve 6. bentlerinin iptaline, dava konusu diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verildiği; bu kararın, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/03/2020 günlü ve E:2018/4416, K:2020/752 sayılı kararıyla, Daire kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davanın temyize konu iptale ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Danıştay Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2016/2911, K:2018/6087 sayılı dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddine yönelik kararının iptale ilişkin kısmının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 16/03/2020 tarih ve E:2018/4416, K:2020/752 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı Tebliğ’in 2. maddesi ile Genel Şartlara ilişkin Tebliğ’in “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesine eklenen; “Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.” şeklindeki düzenleme ile 3. maddesi ile değiştirilen “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan; “veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” ibaresinin ve 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na ilişkin Tebliğ’in “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümü, “EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” bölümü ve “EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” bölümünün iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbeşinci Dairesinin 27/06/2018 tarih ve E:2016/2911, K:2018/6087 sayılı kararıyla; 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na ilişkin Tebliğ’in, “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün “2. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı kısmının 2., 3., 4. ve 6. bentlerinin iptaline, dava konusu diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davalılar ve davalılar yanında müdahil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/03/2020 tarih ve E:2018/4416, K:2020/752 sayılı kararıyla, Daire kararının temyiz edilen iptale ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu, davanın reddine ilişkin kısmının ise temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 4. fıkrasında da; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na ilişkin Tebliğ yayımlanmıştır.
Daha sonra, 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı Tebliğ yayımlanmıştır.
Bunun üzerine, 15/02/2016 tarihinde bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel yasalarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem ya da her ikisine karşı dava açabilecekleri belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen bir düzenleyici işlemin bu tarihten sonra davaya konu edilebilmesi için, ilgili hakkında uygulama işlemi yapılmış olması ve bireysel işlemin de birlikte dava konusu yapıldığı düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in yayımlandığı, daha sonra, 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı Tebliğ’in yayımlandığı; davacı tarafından, asıl Tebliğ’in değişiklik yapılmayan “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümü, “EK:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” bölümü ve “EK:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” bölümü ile 02/02/2016 tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ değişikliğinin 2. maddesi ile Genel Şartların “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesine eklenen “Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.” şeklindeki düzenlemenin ve 3. maddesi ile değiştirilen “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinin (b) bendinde yer alan “veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” ibaresinin iptali istemiyle 15/02/2016 tarihinde dava açıldığı, söz konusu düzenleyici işlemler dışında herhangi bir uygulama işleminin dava konusu edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in değişiklik yapılmayan “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün “2. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı kısmının 2., 3., 4. ve 6. bentlerine karşı, Resmî Gazete’de yayımlandıkları 14/05/2015 tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılması gerekirken, dava açma süresi geçirildikten sonra, 15/02/2016 tarihinde açılan davanın bu kısmının süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1-14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına İlişkin Tebliğ’in dava konusu “EK:1 Değer Kaybı Hesaplaması” bölümünün “2. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı kısmının 2, 3, 4. ve 6. bentleri yönünden davanın SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Dava neticede ‘kısmen ret, kısmen süre ret’ şeklinde sonuçlandığından ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … Bakanlığı’nca ödenen … TL posta ücretinin davacıdan alınarak anılan idareye verilmesine,
4-Müdahil tarafından yapılan yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,
5-Bakılan davanın, kesinleşen kısmı için davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu aşamada yeniden vekalet ücretine hükmedilmemesine,
6-Posta gideri avanslarından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemleri halinde davalılara iadesine,
7-Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.