Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3835 E. 2020/5644 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3835 E.  ,  2020/5644 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3835
Karar No : 2020/5644

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av…. – (Aynı Yerde)

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2018 Sonbahar Dönemi (2.Dönem) Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavında başarılı olduğu ve tercih yaptığı halde igili kontejana kamu görevinden çıkarıldığı gerekçesiyle yerleştirmesinin yapılmaması işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararında; dosyadaki bilgi ve belgelerle, mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının 2018 yılı Sonbahar Dönemi (2. Dönem) Tıpta Uzmanlık Sınavı sonucunda yapmış olduğu yerleştirme başvurusunun “672 Sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılma” durumu tespit edildiğinden bahisle reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usule ilişkin olarak davanın genel idari yargılama usulüne tabi olduğu; esasa ilişkin olarak davalı idarenin yetkisi dışında işlem tesis ettiği, eğitim ve öğretim hakkının ortadan kaldırıldığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Üye …’nın ”yerleştirme işlemleri”ne ilişkin uyuşmazlığın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20/B maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu nedenle, genel idari yargılama usulü hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki ayrışık oyuna karşılık, bakılmakta olan davada ivedi yargılama usulü hükümlerinin uygulanması gerektiğine oyçokluğu ile karar verilerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; davacı tarafından, 2018 Sonbahar Dönemi (2.Dönem) Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavında başarılı olduğu ve tercih yaptığı halde igili kontenjana kamu görevinden çıkarıldığı gerekçesiyle yerleştirmesinin yapılmaması işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; KHK uyarınca kamu görevinden çıkarılanların görev yaptıkları teşkilatta veya bir başka kamu hizmetinde bir daha istihdam edilemeyecekleri ve doğrudan ya da dolaylı olarak görevlendirilemeyeceklerinin düzenlendiği göz önüne alındığında, davacının yerleştirme başvurusuna göre davalı idarece yerleştirilse dahi söz konusu KHK’nın amir hükmü gereği atamasının yapılamayacağı, dosyadaki bilgi ve belgelerle, mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının 2018 yılı Sonbahar Dönemi (2. Dönem) Tıpta Uzmanlık Sınavı sonucunda yapmış olduğu yerleştirme başvurusunun “672 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılma” durumu tespit edildiğinden bahisle reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü’ başlıklı 20/B maddesinde; “1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde: a) Dava açma süresi on gündür…” hükmüne yer verilmiştir.
2018 TUS Giriş Sınavı 2. Dönem Başvuru Kılavuzu’nun ‘Sınav ve Yerleştirme Sonuçlarının Açıklanması’ başlıklı 9. maddesinde; “Adaylar sınav ve yerleştirme sonuçlarını, T.C. Kimlik/Y.U Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden, mobil uygulamalarından öğrenebileceklerdir. Sınav ve yerleştirme sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecektir. İnternet sayfasındaki duyurular adaylara tebliğ hükmündedir…” düzenlemesi, ‘ÖSYM ile yazışmalar’ başlıklı 10.3. maddesinde; “…Yapılacak her türlü itiraz, adayın dava açabilme hakkı için geçerli 10 günlük dava açma süresini durdurmaz…” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; davacının yaptığı yerleştirme başvurusu ile ilgili olarak, dava açma süresinin 10 gün olduğunun Başvuru Kılavuzunda belirtildiği, dolayısıyla davacının yerleştirme sonuçlarına yönelik açacağı davada, dava açma süresinin sonuçların ÖSYM’nin resmi internet sitesinde ilanı ile başlayacağı açık olup, 11/10/2018 tarihinde açıklanan yerleştirme sonucuna karşı, bu tarihi izleyen günden itibaren 10 gün içinde, 21/10/2018 tarihi hafta sonuna denk geldiği için en son 22/10/2018 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 06/11/2018 tarihinde açılan davanın, süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda yer verilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Posta giderleri avansından varsa artan tutarın istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesi uyarınca 16/12/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.