Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3505 E. 2020/4919 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3505 E.  ,  2020/4919 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3505
Karar No : 2020/4919

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından “Dış Kaynaktan Temin Muvazzaf Astsubay” adaylığının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması nedeniyle sonlandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının kendisi hakkında olumsuzluğa rastlanılmadığı, kardeşi … hakkında somut bir bilgi veya belgenin sunulmadığı, diğer kardeşi …’nin … hesabının sınırlı sayıda işlemden ibaret olduğu ve bu işlemlerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım mahiyette artan hesap olmadığı, devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı ideolojik bir görüşü benimsediği veya kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespite yer verilmediğinden dava konusu ilişiğin kesilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlemin iptal edilmiş olması davacının doğrudan muvazzaf astsubay kadrosuna atanması sonucunu doğuracak karar mesabesinde olmadığından, bu aşamada davacının maddi tazminat talebinin kabulüne hukuken olanak bulunmadığından yoksun kaldığı parasal hak talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının “dava konusu işlemin iptaline” ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğundan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, bakılan dosyada hukuka aykırılığı yargı kararıyla tespit edilen dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından davacı istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının tazminat isteminin kabulü ile iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari davalarda genel yetki” başlıklı 32. maddesinde; “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir.” hükmü yer almakta olup, dava konusu işleme ilişkin özel bir yetki kuralı da bulunmamaktadır.
Yukarıda aktarılan yasal düzenleme uyarınca 2577 sayılı Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
Olayda, muvazzaf astsubay temini kapsamında yapılan seçim aşaması sınavlarında başarılı olan davacının adaylık işlemlerinin, yetkili kurumdan hakkında gelen bilginin Milli Savunma Bakanlığı üst değerlendirme komisyonu üyelerince mevzuat hükümleri uyarınca değerlendirilerek, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna karar verilmesi neticesinde iptal edildiği anlaşılmış olup, davacının ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle … Bakanlığı’na karşı açılan davada, genel yetki kuralı uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi olan … İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır.
Nitekim Danıştay Başkanlar Kurulu’nun 01/07/2020 tarih ve E:2020/98 K:2020/112 sayılı kararında; benzer bir olayda uyuşmazlığın “kamu görevinden” değil, “öğrenci ve öğrenim işlerinden kaynaklandığı” belirtilerek uyuşmazlığın temyizen incelenmesi görevinin Dairemizde olduğu belirtilmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi