Danıştay Kararı 8. Daire 2020/347 E. 2023/171 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/347 E.  ,  2023/171 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/347
Karar No : 2023/171

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özel Harekat Öğrenci adayı olarak … Polis Meslek Eğitim Merkezine geçici kaydı yapılan davacı tarafından, … Birimlerinde İstihdam Edilmek Üzere Polis Meslek Eğitim Merkezlerine Alınacak Öğrencilerin Giriş Şartları ve Eğitim-Öğretimlerine İlişki Usul ve Esaslar’ın “Adaylarda Aranılacak Nitelikler” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının e-2 bendinde yer alan şarları taşımadığı gerekçesiyle ilişiğinin kesilmesine ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı’nın işleminin iptali ile dava konusu işlem sebebi ile yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; “Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme” suçlarından … Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…, K:….sayılı kararında davacı ve diğer sanıklar hakkında “…suça sürüklenenlerin suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olmaları ve işledikleri fiillerin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneklerinin bulunmaması nedeni ile 5237 sayılı TCK’nın 31/2.maddesinin birinci cümlesi gereğince ceza verilmesine ayrı ayrı yer olmadığına.” şeklinde hüküm kurulduğu ve yalnızca 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında 1 yıl süreyle danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiği, anılan olayda davacının ve diğer çocuk sanıkların ceza sorumluluklarının bulunmadığının yargı kararı ile ortaya konulduğu, Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nde öngörüldüğü gibi davacı hakkında affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş bir suçtan dolayı bir mahkumiyetin ve de devam eden bir soruşturma veya kovuşturmanın mevcut olmadığı, bu nedenle davacının mevzuatta aranan şartları taşımadığı gerekçesiyle… Polis Meslek Eğitim Merkezi’nden ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline; davacının dava konusu işlem sebebi ile yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine açısından ise maddi tazminat istemlerinde tazmin edilecek zararın mal varlığında gerçek, kanıtlanabilir bir azalma veya artma olanağından yoksun kalma niteliğinde bulunması gerektiği, davacının tekrar okula döndüğü ve eğitimine devam ettiği dikkate alındığında tazminat istemine dayanak yaptığı zararların muhtemel zarar niteliğinde olduğu, somut ve kanıtlanabilir bir maddi zararın ortaya konulmadığı gerekçesiyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:, Davacı hakkında tesis edilen işlemin, Adli Sicil Kanununun 10/3. maddesi gereğince davalı idareye verilmemesi ve idarece kullanılmaması gereken bir bilgiye, yani 18 yaşından küçükken işlediği suç nedeniyle hakkında verilen karara dayandığı ve 18 yaşından küçükken işlenen bir suçtan dolayı davacının sürekli bir kamu görevini üstlenmekten yoksun bırakılamayacağı hususu dikkate alındığında; davalı idarece anılan Kanun hükmüne aykırı olarak ve Anayasa’nın 20. maddesinde yer alan özel hayata saygı hakkı ihlal edilmek suretiyle elde edilen arşiv kaydına dayanılarak tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk görülmemiş olup, farklı gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yönünde verilen mahkeme kararı da sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.