Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3365 E. 2022/7872 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3365 E.  ,  2022/7872 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3365
Karar No : 2022/7872

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) :1) Kendi Adlarına …’e Velayaten …, …
2) …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Amasya ili, … İlköğretim Okulu 8/B sınıfı öğrencisi olan ve 09/06/2009 tarihinde laboratuvarda ispirto ocağına yakıt konması sırasında üzerine ateş sıçraması suretiyle vücudunda yanıklar oluşan …’de meydana gelen bedeni zararlar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi, baba … için 10.000,00-TL manevi, anne … için 10,000.00-TL manevi, kardeşi … için 10.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 131.000,00-TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davalı idareye bağlı ilköğretim okulunun laboratuvarında meydana gelen olayla ilgili olarak Amasya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen olay yeri araştırma raporunda da, laboratuvarda kullanılan eski ispirto ocağının resim öğretmeni … tarafından yakıldığı ve bu durumdaki ispirto ocağına yakıt konulmaya çalışıldığı sırada alevlenen ocaktan sıçrayan alevlerin davacının yanarak yaralanmasına sebebiyet verdiği, genel itibarıyla laboratuvarın ve ispirto ocağı gibi yanıcı maddelerin bulunduğu ortamlarda yetkili kişiler tarafından kazalara karşı gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği halde idarece bu yönde bir tedbir alınmadığı, görevli ve yetkili olmayan resim öğretmeni tarafından gerekli tedbirler alınmadan yanan ocağa yakıt konulmaya çalışıldığı ve davacı …’in olay tarihinde 14 yaşında olması nedeniyle kendisine bir kusur atfedilemeyeceği, %58 oranında sürekli iş göremez durumuna düşmesi olayında davalı idarenin tam kusurlu olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor hükme esas alınarak, 619.652,10-TL maddi tazminatın davacılara ödenmesine; manevi tazminata ilişkin olarak takdiren … için 30.000,00-TL ve anne için 10.000,00-TL, baba için 10.000,00-TL ve kardeş için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın davalı idarece davacılara ödenmesine, 619.652,10-TL maddi tazminatın; 1.000,00-TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden itibaren, 618.652,10-TL’lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine, davacı … için 30.000,00-TL ve anne için 10.000,00-TL, baba için 10.000,00-TL ve kardeş için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının karşılıklı olarak istinaf edilmesi üzerine, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine; davacıların manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacılardan … için manevi tazminat miktarının 75.000,00 TL olarak belirlenmesine, reddedilen 70.000,00-TL manevi tazminat isteminin 45.000,00-TL’lik kısmının kaldırılmasına, Mahkemece … için hükmedilen manevi tazminata ilaveten 45.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayda ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığı, Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
01/01/1995 doğumlu davacılardan …’in, Amasya ili, … İlköğretim Okulu 8/B sınıfı öğrencisi iken 09/06/2009 tarihinde proje dersini işlemek üzere Fen Bilgisi Öğretmeni … ve Resim Öğretmeni …’nin laboratuvarda bulunduğu sırada, Resim Öğretmeninin ispirto ocağını yaktıktan sonra ocağa yakıt koyması sırasında alevlenme meydana geldiği ve alevlerin davacının üzerine sıçradığı, üzerindeki elbiselerin tutuşması üzerine vücudunda yanıklar meydana gelmesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çocukları … için 1.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi, baba için 10.000,00-TL manevi, anne için 10,000.00-TL manevi, kardeşi için 10.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 131.000,00-TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü, 54. maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” hükmü, 55. maddesinde; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır…Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.” hükmü, 121. maddesinde; “Faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur. Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” hükmü yer almıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
‘nun ‘Bilirkişi İncelemesi’ üst başlıklı ‘Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller’ başlıklı 266. maddesinde; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.” hükmüne, ‘Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor’ başlıklı 279. maddesinin 4. fıkrasında ise; “Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ‘Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar’ başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı, hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … İdare Mahkemesi’nin ara kararıyla, Ondokuzmayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve. İdare Araştırma Hastanesi’nden alınan 29/11/2017 tarihli raporda; “her iki üst kol ve koltuk altları ile ellerin dorsal yüzünde vücudun %11’ni kaplayan ve 2. derece yanıklar sonucu hipertrofik skarlara, boyun ve sol el tüm parmakları ile sağ el 1., 2. ve 3. parmak hareketlerinde kısıtlılığa sebep olan yaralanmasının; olay tarihindeki yaşına göre %58 oranında meslekte kazanma güvcünü kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezliğe sebep olan yaralanmaların iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren altı aya kadar uzayabileceği, yüz sınırları içerisinde tarif edilen lezyonun yüzde sabit iz niteliğinde olduğu” hususlarına yer verildiği, oluşan sürekli iş göremezlik oranı dikkate alınarak, davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatının tespiti amacıyla Mahkemesince hesap bilirkişisine inceleme yaptırıldığı ve 01/06/2018 tarihinde kayda alınan bilirkişi raporunda, maluliyet oranına bağlı geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararının 619.652,10-TL olduğu hususuna yer verildiği anlaşılmaktadır.
… İdare Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda; geçici iş göremezlik dönemine ilişkin olarak 2,265,76-TL , sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin olarak 17.468,36-TL tutarında 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca yasal faiz hesaplandığı, hesaplanan toplam 12.397,41-TL yasal faizin (17.468,36*58/100=10.131,65-TL+2.265,76-TL) 619.652,10-TL tazminat tutarına dahil edildiği, ancak Mahkeme tarafından hüküm fıkrasında ayrıca maddi tazminatın, 1.000,00-TL’lik kısmının idareye başvuru tarihinden itibaren, 618.652,10-TL’lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemeleri uyarınca faize faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı açık olup, bilirkişi raporunda hesaplanan maddi tazminat tutarının içerisinde yer alan yasal faiz tutarlarının düşülmesi gerekmektedir.
Bu durumda; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan; “619.652,10.TL maddi tazminatın; 1.000,00.TL’lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 13.04.2015 tarihinden itibaren, 618.652,10.TL’lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 29.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine,…,karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 38,736,08-TL’si maddi…vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacılara verilmesine,” ibaresinin ve … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan; “hükmedilen miktar (619.652,10-TL maddi, 105.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 724.652,10-TL) üzerinden hesaplanan 49.501,00-TL nisbi karar harcından dava devam etmekte iken yatırılan 2.561,50-TL’nin mahsubuyla kalan 46.939,50-TL’nin davacılara tamamlattırılmasına, toplam 49.501,00-TL nisbi karar harcının davalı idare üzerinde bırakılarak nisbi karar harcının davalı idarece davacılara ödenmesine,” ibaresinin; “607.254,69-TL maddi tazminatın; 1.000,00-TL’lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 13/04/2015 tarihinden itibaren, 606.254,69-TL’lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine,…,karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 38.240,19-TL vekalet ücretinin (mükerrer olmamak üzere) davalı idareden alınarak davacılara ödenmesine,” ibaresi şeklinde ve “hükmedilen miktar (607.254,69-TL maddi, 105.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 712.254,69-TL) üzerinden hesaplanan 48.654,12-TL nispi karar harcından dava devam etmekte iken yatırılan 2.561,50-TL’nin mahsubuyla kalan 46.092,62-TL’nin (mükerrer olmamak üzere) davacılara tamamlattırılmasına, toplam 48.654,12-TL nispi karar harcının davalı idarece davacılara ödenmesine,” ibaresi şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunmayan temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan tutarın Mahkeme tarafından taraflara iadesine,
4.Kesin olarak, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.