Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3183 E. 2023/971 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3183 E.  ,  2023/971 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3183
Karar No : 2023/971

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hitit Üniversitesi bünyesinde 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesinde belirtilen statüde ÖYP araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, bütünleşik doktora programında azami süreyi doldurmuş olduğundan bahisle görevinin sonlandırılmasına ilişkin …tarih ve … sayılı işlemin iptali ile istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve …, K:…… sayılı kararıyla; 02/10/2010 tarihinde göreve başlayan davacının, bütünleşik doktora öğrenimini hem atandığı zamanda yürürlükte bulunan 26/03/2010 tarihli “Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Esas ve Usuller” 9. maddesi gereğince hem de 20/04/2016 tarihli Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin 17/1 maddesi gereğince azami 14 (on dört) yarıyılda tamamlaması gerektiği açık olmakla birlikte; 2547 sayılı Kanunun Geçici 67. maddesinin yürürlüğe girdiği 26/11/2014 tarihinden itibaren davacının azami öğrenim süresi hesabında önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmaması ve bu tarih itibariyle davacının öğrenim süresinin ilgili mevzuat gereği yeniden başlaması gerektiği, bu konuda araştırma görevlisi olan ya da olmayan öğrenciler arasında herhangi bir ayrıma gidilmediği gibi söz konusu hükmün araştırma görevlilerine uygulanmamasına yönelik bir istisnanın da Kanunda yer almadığı hususunun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/04/2017 tarih ve 2017/231 YD İtiraz No’lu kararında da belirtildiği dikkate alındığında dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle davacının henüz azami öğrenim süresini doldurmadığı, bu durumda, 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesine göre araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, sonradan yürürlüğe giren ve davacı lehine düzenleme getiren mevzuat hükümleri göz önüne alınmaksızın azami öğrenim süresini doldurduğu gerekçesiyle ilişiğinin kesilmesine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının azami eğitim süresinde bütünleşik doktora eğitimini bitiremediği, dolayısıyla kadrosu ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, hukuka ve usule aykırı temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, bütünleşik doktora eğitiminden kaynaklanan azami eğitim süresinin dolmadığı, en son Aralık 2017’de bir yıl süre ile yenilenen sözleşmesi gereği 2018 yılı Aralık ayı sonuna kadar çalışması gerekmekte iken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davalı üniversitede bütünleşik doktora eğitimi gören ve aynı zamanda 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca ÖYP araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, doktora eğitimini azami sürede bitiremediği gerekçesiyle kadrosu ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 2547 sayılı Kanun’un 3/p maddesinde; öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı; aynı Kanun’un 50. maddesinde; “a. Lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra, yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenler, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçilirler. b. Yükseköğretim kurumları, lisans üstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapar ve önlemleri alır. d. Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 44. maddesinin (c) fıkrasında 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle yapılan değişiklik ile, ”Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. Azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilmez. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile dört yıl üst üste katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilebilir. Yatay geçiş ve çift ana dal eğitiminin usul ve esasları ile azami öğrenim süreleri, lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim süreleri Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine, 6569 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 2547 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 67. madde ile; ”Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin 17. maddesinin 1. fıkrasında ise “Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olup azami tamamlama süresi on iki yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için on yarıyıl olup azami tamamlama süresi on dört yarıyıldır.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
26/11/2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6569 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na eklenen Geçici 67. maddesinde yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmünün, halen ÖYP, 50/d ve 2547 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına ilişkin 29/07/2015 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve 2017/231 YD İtiraz No’lu kararıyla anılan Yürütme Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, anılan kararın yerine getirilmesi amacıyla Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 29/07/2015 günlü kararının değiştirilerek, 2547 sayılı Kanunun Geçici 67. maddesinin, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında atanan araştırma görevlileri ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına, bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında ise uygulanmasına karar verilmesine ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 10/10/2017 tarihli kararı verilmiş olup; bu kararın iptali istemiyle açılan davada Dairemizin 10/02/2021 tarihli ve E:2017/7164, K:2021/748 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile YÖK Yürütme Kurulu kararları ve anılan kararlar hakkında verilen yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencilerinin, öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna atanabileceği, Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesi gereği, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek lisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkilerinin kendiliğinden kesileceği, Yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim yapmak isteyenlerin, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi ve ÖYP kapsamında, araştırma görevlisi kadrosunda azami bulunma sürelerine ilişkin kurallar koyan düzenlemelerin, araştırma görevlisi kadrolarının amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenerek, kaynaklardan etkin ve verimli şekilde faydalanılması amacı taşıdığı, aksinin kabul edilmesi durumunun bu kapsamdaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimde başarısızlıklarının ödüllendirilmesine yol açacağı anlaşılmaktadır.
Ayrıca; araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma süreleri ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerekmekte olup; 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında Geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen ya da sınırlandıran bir düzenleme bulunmadığı da kabul edilmelidir.
Bu durumda; 2547 sayılı Geçici 67. maddesinde, yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanması için öngörülen bir düzenleme olup, araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanması mümkün değildir. Dolayısıyla azami süre içinde doktora eğitimini tamamlayamayan davacının kadrosu ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki idare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge idare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 02/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.