Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3146 E. 2023/1642 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3146 E.  ,  2023/1642 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3146
Karar No : 2023/1642

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, …Üniversitesi bünyesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayken görev süresinin uzatılmamasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine işlemden kaynaklanan 94.187-TL maddi ve 200.000-TL manevi tazminatın dava tarihi itibarıyla işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacının öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin Mahkeme kararıyla iptaline karar verilerek hukuka aykırılığının ortaya konulması üzerine, işlemin doğurduğu hukuki ve fiili tüm sonuçların davalı idarece ortadan kaldırılması ve davacının iptal edilen işlem nedeniyle boşta geçen sürelere isabet eden maaş ve promosyon ödemelerinin idarece tazmini gerektiği, davacının ek ders ücreti, sınav görev ücreti, akademik teşvik ödeneği ve kredi kartı para puanına ilişkin tazminat talebi yönünden ise; davacının görev süresi uzatılmış olsa dahi bu parasal istemleri elde edip edemeyeceğinin ihtimale dayalı olduğu, dolayısıyla bu istemler bakımından ortada gerçekleşmiş kesin bir zararın varlığından söz edilemeyeceği, tam yargı davalarında ise ancak uğranılan “gerçek” zararların tazmininin amaçlanmış olması karşısında, davacının muhtemel zarar kapsamında kalan bu istemlerinin yerinde olmadığı sonucuna varıldığından, davacının boşta geçen döneme ait maaş ve banka promosyon ödemesi tutarı olan 82.997,98-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin ise reddine; davacının 200.000-TL manevi tazminat istemi bakımında ise; idari yargıda her hukuka aykırı işlemin manevi tazminat gerektirmeyeceği, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş veya ilgilinin şeref ve haysiyetinin zedelenmiş olması ya da kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerekmekte olup; olayda ise davacının manevi tazminat gerektirecek düzeyde şeref ve onurunun zedelenmesine veya elem ve üzüntü duymasına sebep olacak nitelikte ve ağırlıkta bir hukuka aykırılık halinin mevcut olmadığı sonucuna varıldığından, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, İdare Mahkemesince ek ders ücreti, sınav görev ücreti, akademik teşvik ödeneği ve kredi kartı para puanına ilişkin taleplerin ihtamele dayalı olduğu gerekçesi ile reddedildiği, ancak davacının davalı idare bünyesinde görev yaptığı dönemde anılan alacak kalemlerinin davacı açısından süreklilik arz ettiği hususunun görmezden gelindiği, nitekim davacının göreve başladıktan sonra sözkonusu alacak kalemlerini tekrar elde etmeye başladığı, bu hususun Üniversite kayıtlarından ve gerekirse de bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit edilebileceği, bu nedenle anılan alacak kalemlerine ilişkin taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğu, haksız ithamlar ve aleyhine tesis edilen işlemlerle mesleki geleceği, maddi varlığı ve manevi bütünlüğü olumsuz etkilenen davacıya 11/10/2017 tarihinde anksiyete tanısı konularak antidepresan ve antikotik ilaçlar reçete edildiği, davacı ve ailesinin anılan süreçte oldukça yıprandığı, manevi tazminat isteminin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.