Danıştay Kararı 8. Daire 2020/3093 E. 2020/4918 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/3093 E.  ,  2020/4918 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3093
Karar No : 2020/4918

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Savunma Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından “Dış Kaynaktan Temin Muvazzaf Astsubay” adaylığının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması nedeniyle sonlandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faizi ile tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı hakkında 04/09/2014 tarihinde … Polis Merkezi Amirliği tarafından şüpheli sıfatıyla adli işlem yapılıp, hırsızlık suçu kapsamında soruşturma başlatılmış ise de, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kovuşturmaya yer olmadığına (… gün ve Soruşturma no: … sayılı takipsizlik) kararı ile davacının ilişiğinin kesilmesine sebep olabilecek bir nedenin kalmadığı, Anayasa ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış en temel haklardan olan masumiyet karinesi dikkate alındığında, bu hususun güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesini gerektirecek mahiyette olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, adaylığın sonlandırılması nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların hak ediş tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının “dava konusu işlemin iptaline” ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın “davacının yoksun kaldığı parasal hakların hak ediş tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının tazminat isteminin kabulü ile iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 14/08/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari davalarda genel yetki” başlıklı 32. maddesinde; “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir.” hükmü yer almakta olup, dava konusu işleme ilişkin özel bir yetki kuralı da bulunmamaktadır.
Yukarıda aktarılan yasal düzenleme uyarınca 2577 sayılı Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
Olayda, muvazzaf astsubay temini kapsamında yapılan seçim aşaması sınavlarında başarılı olan davacının adaylık işlemlerinin, mevzuat hükümleri gereğince yetkili kurumdan hakkında gelen bilginin … Bakanlığı Aday Değerlendirme Kurulu üyelerince değerlendirilerek, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna karar verilmesi neticesinde iptal edildiği anlaşılmış olup, davacının ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle … Bakanlığı’na karşı açılan davada, genel yetki kuralı uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi olan … İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır.
Nitekim Danıştay Başkanlar Kurulu’nun 01/07/2020 tarih ve E:2020/98 K:2020/112 sayılı kararında; benzer bir olayda uyuşmazlığın “kamu görevinden” değil, “öğrenci ve öğrenim işlerinden kaynaklandığı” belirtilerek uyuşmazlığın temyizen incelenmesi görevinin Dairemizde olduğu belirtilmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi