Danıştay Kararı 8. Daire 2020/2655 E. 2023/1707 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/2655 E.  ,  2023/1707 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2655
Karar No : 2023/1707

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : Sınırlı Sorumlu … Orman Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … . İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarımsal kalkınma kooperatifi tarafından, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 34. ve 40. maddeleri uyarınca ağaç kesim işi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun, çalışmak isteyen kooperatifin orman köylüleri ve kasabada kurulmuş olması gerektiği, ilgili kooperatifin ise kuruluş tarihi itibari ile çalışmak istediği … Orman Fidanlığı’nın mahalle kapsamında olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin Orman Genel Müdürlüğü Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü Göksun Orman İşletme Müdürlüğü’nün … tarih ve E.… sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … . İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; 6831 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca davacının istediği kesim hakkının, Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce kurulan kooperatifler için tanınan bir hak olduğu ancak ilgili Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde davacı kooperatifin, … yerleşim biriminin kasaba statüsünde iken 6360 sayılı Kanun uyarınca mahalle statüsünde dönüşmesinden sonraki bir tarih olan 17/11/2017 tarihinde kurularak Ticaret Sicili’ne tescil edildiğinden 6831 sayılı Kanun’un 34. maddesi lafzı itibariyle ilgili madde hükmündeki haklardan yararlandırılması mümkün görülmediği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6831 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca davacının istediği kesim hakkının, Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce kurulan kooperatifler için tanınan bir hak olduğu, ancak 6360 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12. maddesine eklenen ek uyarınca, mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazların orman köyü iken mahallaye dönüşen yerler için de devam edeceği düzenlemesine yer verildiği, ayrıca 28/04/2018 tarih ve 30405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun’un 17. maddesinin son fıkrası uyarınca, 6831 sayılı Orman Kanunu’na ek madde eklenmiş ve buna göre ek 17. maddede: “Orman köyü veya orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlardan istifade eden kasaba iken; 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanun ile 20/2/2014 tarihli ve 6525 sayılı Kanun kapsamında mahalleye dönüşen yerler, büyükşehir belediyesi kapsamında olmayan yerlerdeki köy ve kasabalarla aynı hak, sorumluluk ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler.” düzenlemesi getirildiği, bu durumda, davacı kooperatifin kurulduğu Tekir yerleşim biriminin kasaba statüsünde iken 6360 sayılı Kanun uyarınca mahalle statüsüne dönüştürüldüğü, düzenleme uyarınca orman köyü iken mahallaye dönüşen yerler için imtiyazların devam ettiği, davacı kooperatifin 6360 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra (17.11.2017 tarihi) kurulmuş olmasının bu haklardan faydalamayacağı şeklinde değerlendirilemeyeceği, esas olanın bir kooperatife ya da bir şirkete değil daha önce orman köylüsüne tanınan hakların devam etmesi olduğundan davacı kooperatife iş verilemeyeceğine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlılık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idari işleme esas olan bilgi ve belgeler değerlendirilmeksizin, eksik inceleme neticesinde karar verildiğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı kooperatifin, 6831 sayılı Kanun kapsamında … Orman Fidanlık Şefliği’nde kendilerine de kesim işi verilmesi talebiyle 05/01/2018 tarihli dilekçeyle Göksun Orman İşletme Müdürlüğü’ne başvuruda bulundukları, başvurunun “çalışmak isteyen kooperatifin orman köylüleri ve kasabada kurulmuş olması gerektiği, ilgili kooperatifin ise kuruluş tarihi itibari ile çalışmak istediği Tekir Orman Fidanlığı’nın mahalle kapsamında olduğu” gerekçesiyle davacı kooperatife iş verilemeyeceğine ilişkin olarak Orman Genel Müdürlüğü Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü Göksun Orman İşletme Müdürlüğü’nün … tarih ve E.… sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine, söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 34. maddesinde: “Üretimin Orman İdaresi tarafından yapılması halinde, sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda o yer nüfusuna kayıtlı olarak ikamet eden gerçek kişilerin veya sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabaların her birinde hane adedinin çoğunluğu tarafından kurulan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerinin baltalık ormanlarından birim fiyat (vahidi fiyat) usulü ile kesip, satış istif yerlerine taşıdıkları yakacak odunların yüzde yüzüne kadarı idarece tayin edilecek süre içinde, istedikleri takdirde kendilerine maliyet bedeli üzerinden verilir.
(…)
Orman Kanununda değişiklik yapan 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi hükümlerinden evvelce yararlanmakta olan orman köylülerine de bu maddedeki bedel ve satış esasları uygulanır. Bu madde hükümlerinin uygulanması ile ilgili esas ve usuller Orman Genel Müdürlüğünce belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
6360 sayılı Kanun’un 16. Maddesiyle, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12. maddesine eklenen fıkrada: “Mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder. Bir belediyeye katılarak mahalleye dönüşen köy, köy bağlısı ve belediyelerce kullanılan mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden bu mahalle sakinleri ve varsa diğer hak sahipleri 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri çerçevesinde yararlanmaya devam eder.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde; sınırları içinde Devlet ormanı bulunan köy ve kasabaların her birinde hane adedinin çoğunluğu tarafından kurulan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerinin baltalık ormanlarından birim fiyat (vahidi fiyat) usulü ile kesip, satış istif yerlerine taşıdıkları yakacak odunların yüzde yüzüne kadarı idarece tayin edilecek süre içinde, istedikleri takdirde kendilerine maliyet bedeli üzerinden verilebileceği şeklinde, bahsedilen şartları haiz kooperatiflere orman kesim işi verilebileceği yönünde bir hak öngörüldüğü ancak; 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyesi statüsüne giren illerde il mülki hudutları içerisinde bulunan tüm kasaba ve köyler, o büyükşehir belediyesine ait mahalle statüsüne dönüştüğünden, Orman Kanunu’nda köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce kurulan kooperatifler için tanınan kesim hakkı, kanunun lafzı itibariyle mahalleler için tanınamayacağından, 6360 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12. maddesine eklenen ek fıkra ile “mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder” hükmü getirilmiş olup bu hükmün, köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce halihazırda kurulmuş ve faaliyet gösteren kooperatiflerin kazanılmış haklarının mahalleye dönüşümleri sonrasında da devam edeceği şeklinde anlaşılması gerekmektedir.
6831 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca davacının istediği kesim hakkının, Devlet ormanı bulunan köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce kurulan kooperatifler için tanınan bir hak olduğu, ancak ilgili Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde davacı kooperatifin, Tekir yerleşim biriminin kasaba statüsünde iken 6360 sayılı Kanun uyarınca mahalle statüsünde dönüşmesinden sonraki bir tarih olan 17/11/2017 tarihinde kurularak Ticaret Sicili’ne tescil edildiği, dolayısıyla davacı kooperatifin kurulduğu 17/11/2017 tarihi itibariyle mahalle statüsünde bulunan bir yerleşim yerinde ikamet edenler tarafından kurulmuş bir kooperatif olduğundan, hem 6831 sayılı Kanun’un 34. maddesi lafzı itibariyle; hem de 6360 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 12. maddesine eklenen ek fıkra kapsamında değerlendirildiğinde ise söz konusu ek fıkra ile düzenlenen hükmün, köy ve kasabalarda yerleşik hanelerce halihazırda kurulmuş ve faaliyet gösteren kooperatifleri kapsayacağı, bu kooperatiflerin kazanılmış hak olarak kullandıkları kesim haklarının mahalleye dönüşümleri sonrasında da devam edeceği anlaşılmakta olup, 6360 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarih olan, Resmi Gazete’de yayımlandığı 06/12/2012 tarihinden sonraki bir tarihte kurulmuş kooperatiflerin kazanılmış bir hakları bulunamayacağından bu maddede tanınan haktan yararlanamayacakları, davacı kooperatifin de 17/11/2017 tarihinde kurulmuş olduğu açık olduğundan bu madde hükmünden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlem tarihinden sonra 28/04/2018 tarih ve 30405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun’un 17. maddesinin son fıkrası uyarınca, 6831 sayılı Orman Kanunu’na eklenen Ek 17. maddede: “Orman köyü veya orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlardan istifade eden kasaba iken; 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanun ile 20/2/2014 tarihli ve 6525 sayılı Kanun kapsamında mahalleye dönüşen yerler, büyükşehir belediyesi kapsamında olmayan yerlerdeki köy ve kasabalarla aynı hak, sorumluluk ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler.” hükmüne yer verilmiştir. 6360 sayılı Kanun ile mahalle statüsüne dönüşen, orman köyü veya orman köylüsüne tanınan haklardan yararlanan kasabaların, büyükşehir olmayan yerlerdeki kasabalarla aynı haklardan faydalanabileceğinin öngörüldüğü, dolayısıyla bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih olan 28/04/2018 tarihinden sonraki bir tarihteki 6831 sayılı Kanun’dan doğan hak talebi başvurularında, başvurucu ilgili kooperatifin kuruluş tarihi itibariyle kurulduğu mahallin kasaba ya da mahalle statüsünde bulunup bulunmadığına bakılmaksızın ilgili Kanun hükümlerinden yararlandırılması gerekeceği anlaşılmaktadır. Ancak, dava konusu işlemin tesis edildiği 05/01/2018 tarihinde, 28/04/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren söz konusu ek fıkra hükmü yürürlükte bulunmadığından, bahsi geçen değişikliğin dava konusu işleme uygulanamayacağı açıktır.
Bu durumda, kurulduğu tarih itibariyle mahalle statüsünde bulunan davacı kooperatifin, yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle 6360 sayılı Kanun’un 34. maddesinde düzenlenen kesim hakkından yararlanması mümkün olamayacağından, davacı kooperatifin kesim işi verilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … . İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 06/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.