Danıştay Kararı 8. Daire 2020/2541 E. 2023/1942 K. 11.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/2541 E.  ,  2023/1942 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2541
Karar No : 2023/1942

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vakıf Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı’nda öğretim görevlisi olan davacının, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davalı idarenin sözleşmenin feshi için ileri sürdüğü iddiaların kötü niyetli ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğuna ilişkin bir kanaat oluşmamakla birlikte üniversite yönetimi ve davacı arasında çalışma barışının bozulduğu iddia ve savunmalardan anlaşılmakla dava konusu işlemde sıralanan gerekçeler ile artık hizmetinden istifade edilmek istenmeyen davacının idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında sözleşmesinin feshine yönelik işlemde kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından, dava konusu işlemin rektörlük tarafından tesis edildiği ancak işlemi tesis etmeye münhasıran mütevelli heyetinin yetkili olduğu ileri sürülmüş ise de; mütevelli heyetinin İstanbul 17. Noterliği’nin tarih … ve … Yevmiye Numaralı İmza Sirküleri ile sözleşmelerin feshini imzalama hususunda Mütevelli Heyeti Başkanı …’yı yetkilendirdiği ve fesih işleminin de Mütevelli Heyeti Başkanı …’nın Olur’u ile tesis edildiği görüldüğünden davacının, işlemin yetki ve şekle ilişkin unsurlarına yönelik iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Haklı nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için mevzuatta öngörülen koşulların dava konusu olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, hastanenin yatak kapasitesini verimli kullanmayarak mevcut hastalara yatış vermediği başka hastanelere yönlendirdiği, İş sözleşmesinin 7. Maddesinde belirtilen bilimsel araştırma ve akademik çalışma yükümlülüğü şartını yerine getirmediği fesih nedenleri ile ilgili olarak hakkında soruşturma açılmadığı iddiasının ise asılsız olduğu zira sorumlu olduğu çocuk yoğun bakım servisinde bir çocuk hastaya yüksek dozda ilaç verilmesi sonucunda gerçekleşen vefat olayında davacıya verilen disiplin cezalarının soruşturma sürecindeki usuli eksiklikler nedeniyle kaldırıldığı bu durumun davacının kusuru bulunmadığı anlamına gelmediği nedenleri ile tesis edilen işlemlerde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; … Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı’nda öğretim görevlisi olan davacının, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; ”İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralı yer almıştır.
2547 sayılı Kanun ek 5. maddesinin 2. fıkrasında; ”Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.” kuralı yer almıştır.

31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin ”Mütevelli heyet” başlığını taşıyan 20. maddesinin 1. fıkrasında, ”Vakıf yükseköğretim kurumunun en yüksek karar organı olan mütevelli heyet, vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil eder.” kuralı; aynı maddenin 4. fıkrasında, ”Mütevelli heyet, yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını, öğretim elemanı dışındaki personelin terfilerini ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini kabul eder ve uygulamaları izler. Öğrencilerden alınacak ücretleri tespit eder. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’nun olumlu görüşü alınmak suretiyle vakıfça hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.” kuralı; ”Akademik organlar” başlığını taşıyan 21. maddesinde; ”Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar, devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Bu konuda mütevelli heyetin yetkileri saklıdır. Vakıf üniversiteleri ve yüksek teknoloji enstitülerinin yöneticisi rektör, vakıf meslek yüksekokulunun yöneticisi müdürdür. Rektör ve senatonun dört yıl için seçeceği bir profesör, Üniversitelerarası Kurulun üyeleridir.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları”, idari dava türleri arasında sayılmış, böylece, mahkemelerce idari işlemin yargısal denetimi yapılırken, işlemin mevzuatla belirlenen makam veya merci tarafından tesis edilip edilmediğinin araştırılacağı kurala bağlanmıştır.
Bir kamu görevlisi, kurul ya da organın idare adına karar verebilme ve işlem tesis edebilme gücü olarak tanımlanan yetki, idari işlemin kurucu unsuru olup, yargısal denetim yapılırken ilk önce işlemin yetki unsurunun hukuka uygun olup olmadığı incelenmektedir. Bir kişi, kurul ya da organın herhangi bir idari işlem bakımından yetkili kabul edilebilmesi için hukuka uygun şekilde görevlendirilmiş yani yetkilendirilmiş olması gereklidir. İdare hukukundaki kanunilik ilkesi gereğince, bir hukuk kuralı ile verilmeyen yetki kullanılarak tesis edilen işlem, hukuka aykırı olacaktır.
Yargı mercilerince yetki unsurunda sakatlık tespit edildiği takdirde işlemin diğer unsurlar bakımından incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bununla birlikte yetki unsuru, kamu düzeniyle ilgili olduğundan, idari yargı mercileri, kanun yolu incelemeleri dahil, davanın hangi safhası olursa olsun yetki unsurunda sakatlık tespit ettikleri takdirde işlemin iptaline karar vermek zorundadırlar.
Yüksek yargı içtihatlarında; yetki kurallarının dar ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda olduğu, yetki kullanımının tercihe, keyfe ve takdire bağlı olmadığı, yetki kullanımındaki usulsüzlüklerin, fonksiyon gaspı, yetki gaspı veya yetki tecavüzü hallerini meydana getireceği, kural olarak yetkinin bizzat kullanılacağı, kanun tarafından oluşturulan yetki düzeninin, yine kanun tarafından izin verilmediği sürece, idare veya o yetkiyi kullanmak ile yükümlendirilmiş makamlarca değiştirilemeyeceği, yetki devrinin Kanunun açıkça izin verdiği durumlarda yapılabileceği, bir makamın yetkisinin başka bir kişiye devredilebilmesi için yetki devri konusunda da mevzuatla yetkili kılınması gerektiği, zira yasa koyucu tarafından belli bir yetkiyi kullanma gücü ile donatılmış bir makamın, yasa koyucunun iradesi hilafına, kanunda açık bir düzenleme bulunmaksızın, bu yetkisini başka bir makama devretmesinin, yetki devredilen makamı yetkili kılmadığı gibi, hem yetki devrine ilişkin işlemin hem de bu yöntemle yapılan yetki devrine dayanılarak tesis edilen işlemlerin hukuka aykırı hale geleceği, yetkisiz kişi, kurul ya da organın yaptığı işlemin, sonradan yetkili makam tarafından kabul edilmesi veya icazet verilmesi yoluyla o işlemin hukuka uygun hale dönüştürülemeyeceği, istikrarlı şekilde vurgulanmaktadır.
2547 sayılı Kanun’un ek 5. maddesi gereği, vakıf yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerinin yapılması, atamaları ve görevden alınmalarının onaylanması mütevelli heyetince yapılacak olup; mütevelli heyet, vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin kararın uygun görüşle Rektör tarafından Mütevelli Heyet Başkanı’na sunulduğu, Mütevelli Heyet Başkanı’nın olur’uyla işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemin mütevelli heyetin onayı ile tesis edilmediği gibi mütevelli heyetçe kullanılabilecek bu yetkinin rektöre devredildiğine ilişkin mütevelli heyet kararının da dosyada bulunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı İdarece, mütevelli heyetinin İstanbul 17. Noterliği’nin tarih … ve … Yevmiye Numaralı İmza Sirküleri ile sözleşmelerin feshini imzalama hususunda Mütevelli Heyeti Başkanı …’yı yetkilendirdiği dava konusu işlemin bu çerçevede mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edildiği öne sürülmüşse de, 2547 sayılı Kanun’un ek 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan mütevelli heyetin yetkilerini, vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine devredebileceği yönündeki amir yasa hükmü karşısında, mütevelli heyetinin İstanbul 17. Noterliği’nin tarih … ve … Yevmiye Numaralı İmza Sirküleri uygulanmasının, üst hukuk normlarına aykırı olacağı açıktır. Bununla birlikte, mütevelli heyetin, yetkilerini mütevelli heyet başkanına devri, heyetin fiilen işlememesi sonucunu doğuracağından, bu yönde bir yetki devrinin kabulüne imkan bulunmadığı da kabul edilmelidir.
Bu bağlamda; 2547 sayılı Kanun’un ek 5. maddesi uyarınca, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemin, mütevelli heyet onayı ile veya mütevelli heyetin yetkisini devrettiği vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticisi tarafından tesis edilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık taşımaması nedeniyle, İstinaf Mahkemesinin kararının sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen GEREKÇE ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 11/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.