Danıştay Kararı 8. Daire 2020/2213 E. 2022/7530 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/2213 E.  ,  2022/7530 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2213
Karar No : 2022/7530

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurul Başkanlığı
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi bünyesinde doçent doktor unvanıyla görev yapan davacının 2015 Nisan dönemi doçentlik başvurusunun FETÖ/PDY soruşturması sebebiyle iptal edilmesinden dolayı 2016 Eylül ayından geçerli olmak üzere sözlü sınava alınması ve doçenlik belgesinin Eylül 2016’dan itibaren düzenlenmesi talebinin reddine dair Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın … tarih ve E… sayılı işleminin işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı tüm maddi kayıpların dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte tazmini ile manevi zararına karşılık 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin …tarih ve E…, K… sayılı kararında; 2016 Eylül döneminde doçentlik sınavına girmek için başvuran davacının, 2016 yılından itibaren sözlü sınava alınarak, aynı dönemden itibaren doçent olarak atanması talebinin, hem o dönemde hakkında bulunan görevden uzaklaştırılma ve kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden çıkarılması işlemleri sebebiyle hem de 2547 sayılı Kanun’un 24. maddesinde 7100 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle getirilen değişiklik ile sözlü sınavın kaldırılması sebebiyle sınava alınmasının mümkün olmadığı, ayrıca davacının anılan tarihte yürürlükte bulunan sözlü sınavdan başarılı olup olmayacağı kesin olmadığından bu tarihten itibaren doçentlik belgesi düzenlemesi de mümkün olmadığından, idareye karşı ileri sürülen terditli talebinin reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, maddi kayıptan söz edilebilmesi için, her yönüyle tamamlanmış getirisi bulunan gerçek ve kesin bir kazanç kaybı bulunması ve bu kaybın idarenin eylemiyle gerçekleşmesi gerekmekte olup, davacı tarafından, doçentlik başvurusu tarihinde doçent olacağı ve ileride profesörlüğe geç başlayacağı gerekçesiyle maddi kayıp olduğu iddia edilmiş ise de başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat gereği sözlü sınavdan geçeceği kesin olmadığı gibi varsayıma dayalı olarak gelecekte kazanılacağı iddia edilen bir kazanç kaybınının tazmin şartları oluşmaması sebebiyle, davacının maddi kayıplarının ödenmesinin mümkün olmadığı, davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik işlemin Kanun Hükmünde Karaname ile tesis edilmesi üzerine, davacının doçentlik başvurusunun Kanun’un emredici hükmü gereğince iptal edildiği, üstelik bu düzenlemenin idareye hiç bir takdir hakkı tanımadığı da dikkate alındığında, davacıda ağır bir elem ve üzüntü oluşturmasında, idarenin herhangi bir işlem ya da eylemi bulunmadığı, ayrıca kamu görevinden çıkartılmış olması sebebiyle oluşan bu zararın davalı idareden farklı bir idare tarafından gerçekleştirilmiş olması sebebiyle zarar ile idare arasında illiyet bağı kurulamayacağından, manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hakkında yapılan mesnetsiz iddialar sebebiyle 19/08/2016 tarihinde Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevden uzaklaştırıldığı, bu uzaklaştırılma sebebiyle 2016 Eylül mülakatına katılamadığı, doçentlik başvurusunun iptal edildiği, OHAL Komisyonu’nun 21/06/2018 tarihli kararıyla görevine iade edildiği, … tarih ve … sayılı kararla 06/03/2018 tarihinden başlamak üzere doçent unvanı verildiği, dava konusu işlem ile maddi ve manevi mağduriyetinin giderilmediği, aynı dönem ve daha alt seviyedeki akademisyenlerin kendisini geride bıraktığı, psikolojik tahribat yaşadığı, profesörlüğü geç alacağından maddi kayıplarının olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 13/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.