Danıştay Kararı 8. Daire 2020/2046 E. 2020/4094 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/2046 E.  ,  2020/4094 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2046
Karar No : 2020/4094

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) Adalet Bakanlığı
Vekili : Av. …
2- (Davalı Yanında Müdahil) …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : … Elektronik Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50/4. maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
İdare Mahkemesince Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 12/05/2016 tarih ve E:2014/9450, K:2016/4977 sayılı bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Davacı şirket tarafından, … Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına 2010/43 soruşturma numaralı dosyası ile yapmış olduğu şikayet üzerine Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile soruşturma izni verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Olayda, şikayet edilen avukatın, bahse konu paraları 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 166. maddesi gereğince vekalet ücreti alacaklarına mahsuben uhdesinde tuttuğu gibi, ileri sürülen diğer hususlarla ilgili olarak da beyanın aksine, avukat hakkında soruşturma izni verilmesini gerektirir nitelikte ve ağırlıkta delil bulunmadığı, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden de, avukatın icra takip dosyalarından tahsil edilen paraları zaman zaman düzenlenen faaliyet raporlarıyla müştekiye bildirildiği de göz önüne alındığında, vekalet ücretinden kaynaklanan ihtilafın hukuki nitelik arz ettiği, merciince çözümlenmesi mümkün iken şikayete konu edildiği anlaşıldığından İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde verilen çoğunluk görüşüne katılmıyorum.