Danıştay Kararı 8. Daire 2020/1992 E. 2022/7878 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/1992 E.  ,  2022/7878 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1992
Karar No : 2022/7878

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Bölümü’nde öğrenci olan davacı tarafından, ilişiğinin kesilmesine ilişkin bila tarih ve sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturan dört yarıyıl sonunda genel not ortalamasının 3,00’ün altında olmasına sebebiyet verdiği ileri sürülen Üniversite senato kararı gereği davalı idarece davacıya verilmesi gereken akademik danışmanlığın anılan senato kararında belirtilen esaslara uygun olarak verildiğinin, yetkili birimce danışman atanmasına ve atanan danışmanın ders seçimi hususunda davacıyı bilgilendirmesine ilişkin işlemler ibraz edilmek suretiyle ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olan davacının, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile Türkiye burslusu olarak öğrenim görmeleri uygun görülen öğrencilerden olması nedeniyle davalı Üniversite’nin Güzel Sanatlar Enstitüsü Müzik Ana Sanat Dalı Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Sanat Dalı Sanatta Yeterlik Programı’na kaydının yapıldığı, dört yarıyıl sonunda genel not ortalamasının 2.67 olması nedeniyle ilişiğinin kesilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Lisanüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin ‘Sanatta Yeterlik Programı’ üst başlıklı ‘Genel esaslar’ başlıklı 24. maddesinde; “Sanatta yeterlik çalışması, özgün bir sanat eserinin ortaya konulmasını, müzik ve sahne sanatlarında ise üstün bir uygulama ve yaratıcılığı amaçlayan doktora eşdeğeri bir yükseköğretim programıdır. Sanatta yeterlik programı tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için toplam yirmi bir krediden ve bir eğitim-öğretim dönemi 60 AKTS’den az olmamak koşuluyla en az yedi ders, uygulamalar ile tez, sergi, proje, resital, konser, temsil gibi çalışmalar olmak üzere en az 240 AKTS kredisinden oluşur. Lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için de en az kırk iki kredilik on dört ders, uygulamalar ile tez, sergi, proje, resital, konser, temsil gibi çalışmalar olmak üzere en az 300 AKTS kredisinden oluşur. Lisansüstü dersler, ilgili enstitü anabilim/anasanat dalı başkanlığının önerisi ve enstitü yönetim kurulu onayı ile diğer yükseköğretim kurumlarında verilmekte olan derslerden yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için en fazla iki, lisans derecesiyle kabul edilmiş öğrenciler için en fazla dört ders seçilebilir.
” hükmü, ‘Süre’ başlıklı 26. maddesinde; “Sanatta yeterlik programı için gerekli kredili dersleri başarıyla tamamlamanın azami süresi tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için dört yarıyıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için altı yarıyıldır. Bu süre içinde kredili derslerini başarıyla tamamlayamayan veya yükseköğretim kurumunun öngördüğü en az genel not ortalamasını sağlayamayan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir.” hükmü yer almıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 28/08/2016 tarih ve 29815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anadolu Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin ‘Süre’ başlıklı 32. maddesinde; “… Doktora/sanatta yeterlik programı için gerekli kredili dersleri başarıyla tamamlamanın azami süresi; tezli yüksek lisans derecesiyle kabul edilenler için dört yarıyıl, lisans derecesiyle kabul edilenler için altı yarıyıldır. Bu süreler sonunda öğretim planında yer alan AKTS kredili derslerini ve seminer dersini (sadece doktora programı öğrencileri) başarıyla tamamlayamayan veya CD, DC, DD, FF, YZ veya DZ harf notu aldığı dersi/dersleri bulunan veya 3,00 GNO’yu sağlayamayan öğrencinin programdan ilişiği kesilir.
..Doktora/sanatta yeterlik öğrencisinin başarılı sayılabilmesi için aldığı tüm derslerden YT, CC veya bunun üzerinde bir harf notu alması ve en az 3,00 GNO’yu sağlaması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.
18/08/2016 tarih ve 6/9 sayılı Senato kararıyla kabul edilen Anadolu Üniversitesi Akademik Danışmanlık Yönergesi’nin ‘Amaç ve kapsam’ başlıklı 1. maddesinde; “Bu Yönerge, Anadolu Üniversitesinin önlisans/lisans/lisansüstü öğrencilerine verilecek akademik danışmanlık hizmetiyle ilgili uygulamalara ilişkin usul ve esasları düzenler…”, “Akademik danışmanlığın amacı’ başlıklı 4. maddesinde; “Akademik danışmanlığın amacı; öğrenciyi üniversite yaşamına uyum, mesleki gelişim, kariyer ve benzeri konularda yönlendirmek ve öğrenimi süresince izlemek; öğrenciyi her yarıyıl başında (yaz okulu dahil) ders seçimi sürecinde bilgilendirmek; öğrencinin akademik durumunu öğrenciyle birlikte değerlendirerek alması gereken dersine/derslere onay vermektir.”, ‘Akademik danışmanın görev, yetki ve sorumlulukları’ başlıklı 6. maddesinde; “Akademik danışmanın kayıt yenileme öğrenim süreci ve mezuniyet aşamasındaki görüş ve geri bildirimleri; ilgili mevzuatla uyumlu olmak kaydıyla tavsiye niteliğindedir. Öğrencinin eğitim-öğretim süreçlerine ilişkin yapacağı tercih ve uygulamalar, ilgili mevzuata aykırı olmamak koşuluyla kendi sorumluğundadır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemeleri uyarınca, akademik danışmanlığın amacının öğrenciyi bilgilendirmek olduğu, eğitim-öğretim süreçlerine ilişkin hususların öğrencinin sorumluluğunda olduğu, dolayısıyla öğrencinin bu sıfatları nedeniyle mevzuatta aranılan başarı koşullarını sağlamaları gerektiği açıktır.
Her ne kadar davacı tarafından, akademik danışmanlık kurumundan faydalanamadığına ilişkin iddia ileri sürülmüş ise de, bu hususa yönelik olarak somut bilgi belgenin dava dosyasına sunulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 21/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.