Danıştay Kararı 8. Daire 2020/131 E. 2020/3753 K. 23.09.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/131 E.  ,  2020/3753 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/131
Karar No : 2020/3753

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): … Defterdarlığı … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
Vekili: …

İstemin Özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/10/2019 gün ve Sekizinci E:2014/1035, K:2019/8126 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve adli yardım talebinin kabulü istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Adli yardım isteminin reddi ile kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı Yasanın 54. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesi isteminde bulunulabileceği hükme bağlanmıştır.
Davacı … tarafından, … İli, … İlçesi, … Köyü’nde bulunan … ada, … parsel hakkında 3402 sayılı Kanunu’nun Ek-4 maddesi gereği kadastro çalışması yapılması ve davacının zilyet olduğu taşınmazın 6292 sayılı Yasa’nın 2/B maddesinde belirtilen arazilerden olduğunun tespiti istemiyle yapılan 19.07.2012 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin; hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nce davanın reddine ilişkin olarak verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, Dairemizin 02/10/2019 tarih ve E: 2014/1035, K:2019/8126 sayılı kararı ile onanması üzerine davacı tarafından adli yardım talebi ile birlikte karar düzeltme isteminde bulunulduğu görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin 1. fıkrası ile adli yardım konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde,
“Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin 1. fıkrası ile adli yardım konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin değişik birinci fıkrasında; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilecekleri belirtilmiş, 336. maddesinin ikinci fıkrasında ise; adli yardım talebinde bulunan kişinin iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargıma usulü Kanunu’nun 48. maddesinin 6. fıkrasında, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren mahkeme veya Danıştay daire başkanı tarafından verilecek onbeş günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un 55. maddesinin 5. fıkrasında ise, “53, 54 ve bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde ve kararın düzeltilmesinde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 17/12/2019 tarihli karar düzeltme dilekçesi ile adli yardım isteminde bulunduğu, karar düzeltme dilekçesinde adli yardım talebinde bulunulmasına rağmen mevzuatta belirtilen mali duruma ilişkin belgelerin davacı tarafından sunulmadığından Dairemizin 04/02/2020 tarih ve E:2020/131 sayılı kararı ile adli yardım isteminin reddi ile karar düzeltme isteminin incelenebilmesi için gerekli harç ve posta giderinin yatırılması için davacıya 15 (onbeş) gün süre verilmesine, verilen sürede harç ve posta giderinin yatırılmaması halinde karar düzeltme isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verileceğinin davacıya tebliğine karar verildiği, sözkonusu kararın 22/04/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilleri tarafından 28/04/2020 tarihli dilekçe ile 26/03/2020 tarih ve 31080 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici Madde-1 hükmü ile adli sürelerin 30/04/2020 tarihine kadar durdurulmuş olduğundan bahisle 15 (onbeş) günlük sürenin 30/04/2020 tarihini izleyen günden itibaren başlayacağının bildirildiği, davacı vekillerince 26/06/2020 tarihinde verilen dilekçe ile 2. kez adli yardım talebinde bulunmakla birlikte
adli sürelerin Covit-19 salgını nedeni ile 26/06/2020 tarihine kadar uzadığı ve 26/06/2020 tarihini izleyen günden itibaren harç ve posta giderlerinin yatırılması için 30 (otuz) gün ek süre talep edildiği, sözkonusu ek süre taleplerine rağmen 23/09/2020 tarihi itibariyle davacının maddi durumuna ilişkin belgelerin dosyaya sunulmadığı, harç ve posta giderlerinin ise yatırılmadığı tespit edilmiştir.
Açıklanan nedenle, 2. kez adli yardım isteminin reddine, kararın düzeltilmesi isteminin incelenebilmesi için zorunlu olan harç ve posta giderleri Dairemizin 04/02/2020 tarih ve E:2020/131 sayılı kararı ile verilen süre ve davacı tarafından talep edilen ek süreler içerisinde ödenmediğinden kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmamış sayılmasına 23/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.