Danıştay Kararı 8. Daire 2020/13 E. 2020/4905 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/13 E.  ,  2020/4905 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/13
Karar No : 2020/4905

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından “Dış Kaynaktan Temin Muvazzaf Subay” adaylığının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması nedeniyle sonlandırılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davalı idarece dava dosyasına gönderilen bilgi ve belgelerden davacının kardeşleri hakkında geçmişte bir takım adi suçlardan dolayı yargılamalarının mevcut olduğu, haklarında mahkumiyet hükmü kurulduğu hususları yer almış ise de; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38. maddesinde yer alan “Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği” prensibi gereğince yakınlarının adi suçlarından kaynaklı sonuçların davacıya sirayet etmesinin mümkün olmadığı, öte yandan davacı hakkında herhangi bir yargılama olmadığı, davacının Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü, iç ve dış menfaatlerini yakından etkileyebilecek/tehlikeye düşürebilecek yasa dışı ideolojik bir görüşü benimsediği ve/veya kurum güvenliğini ihlâl edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan bir bilgi bulunmadığı, ahlaka ve adaba aykırı davranışı bulunduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığı hususları da göz önünde bulundurulduğunda; davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesi nedeniyle atamasının yapılmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu elde edilen bilgiler gözetilerek, istihdam edileceği hizmetin ve görevin niteliği, bu hizmetin sunulacağı birim olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin çalışma ortamı ve fiziki imkanları, mevzuatta yer verilen “güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç almak” biçimindeki koşul ile “Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine alınacak şahıslar hakkında karar verirken, idarenin takdir hakkının en uygun adaydan yana kullanılması” hususu birlikte değerlendirildiğinde, davacının yürüttüğü görevin önem ve özelliği dikkate alındığında, idarenin takdir yetkisinin davacının dış kaynaktan muvazzaf subay temini faaliyetleri kapsamındaki adaylık işlemlerinin sonlandırılması yönünde kullanılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi incelenmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari davalarda genel yetki” başlıklı 32. maddesinde; “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir.” hükmü yer almakta olup, dava konusu işleme ilişkin özel bir yetki kuralı da bulunmamaktadır.
Yukarıda aktarılan yasal düzenleme uyarınca 2577 sayılı Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
Olayda, muvazzaf subay temini kapsamında yapılan seçim aşaması sınavlarında başarılı olan davacının adaylık işlemlerinin, yetkili kurumdan hakkında gelen bilginin Milli Savunma Bakanlığı üst değerlendirme komisyonu üyelerince mevzuat hükümleri uyarınca değerlendirilerek, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna karar verilmesi neticesinde iptal edildiği anlaşılmış olup, davacının ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle Milli Savunma Bakanlığı’na karşı açılan davada, genel yetki kuralı uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır.
Nitekim Danıştay Başkanlar Kurulu’nun 01/07/2020 tarih ve E:2020/98 K:2020/112 sayılı kararında; benzer bir olayda uyuşmazlığın “kamu görevinden” değil, “öğrenci ve öğrenim işlerinden kaynaklandığı” belirtilerek uyuşmazlığın temyizen incelenmesi görevinin Dairemizde olduğu belirtilmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.