Danıştay Kararı 8. Daire 2019/9591 E. 2020/3473 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/9591 E.  ,  2020/3473 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/9591
Karar No : 2020/3473

DAVACI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …
Davanın Özeti : 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nin 16. Maddesinin (g) bendinde yer alan “… (c) bendinin özel eğitim öğrenci/kursiyerlerinin ücretsiz taşınması haricindeki öğrenci taşıma uygulaması kapsamında kullanılan taşıma hizmetlerinde, ikinci fıkrasında istenen B2, D2, D4 yetki belgelerinin ise öğrenci taşıma uygulaması kapsamında…”ibaresinin iptali istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dava dilekçesi ve ekleri 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca incelendi:
Dava, 11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nin 16. maddesinin (g) bendinde yer alan “… (c) bendininin özel eğitim öğrenci/kursiyerlerinin ücretsiz taşınması haricindeki öğrenci taşıma uygulaması kapsamında kullanılan taşıma hizmetlerinde, ikinci fıkrasında istenen B2, D2, D4 yetki belgelerinin ise öğrenci taşıma uygulaması kapsamında…”ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 23.03.2017 tarih ve E:2017/1145, K:2017/1949 sayılı kararıyla davanın 2577 sayılı Kanunun 14/3-(e) ve 15/1-(b) maddeleri uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemiz kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 29/05/2019 gün ve E:2017/2069, K:2019/2783 sayılı kararıyla, dava açma süresinin hesaplanabilmesi için, uygulama işleminin davacı tarafından ne zaman öğrenildiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği, dava dilekçesinde, taşımalı eğitim uygulaması ile ilgili … tarih ve E…. sayılı yazının ilgili yerlere bildirildiğinin, Konya Valiliği’nin … tarih ve … sayılı yazısı ile öğrenildiğinin ifade edildiği, … tarih ve … sayılı yazı dosya kapsamında yer almamakta olup davacıya ne zaman tebliğ edildiğinin de anlaşılamadığı, bu nedenle Dairece, dosya kapsamında yer almayan 22/09/2016 tarih ve … sayılı yazının içeriğinin ve davacıya tebliğ tarihinin, dolayısıyla … tarih ve E…. sayılı yazıdan davacının ne zaman haberdar olduğunun araştırılmasından sonra, dava açma süresi yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmekte iken, … tarih ve E…. sayılı yazının davacı Belediye açısından bir uygulama işlemi olmadığından bahisle verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek Dairemiz kararı bozulmuştur.
2577 Sayılı Yasa’nın 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Yasanın 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında da; İdare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, bozma kararı gözönünde bulundurularak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Yasanın, “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; yine aynı maddenin 4. fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği; 8. maddesinin 1. fıkrasında, sürelerin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı; kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Yasanın 14. maddesinin 3/e fıkrasında; dilekçelerin süre aşımı yönünden de inceleneceği; 6. fıkrasında; ilk incelemeye esas olan hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı, kurala bağlanmıştır.
Dairemizin 26.12.2019 tarihli ilk incelemeye esas ara kararıyla davacı ve davalı idareden; dava dilekçesinde, taşımalı eğitim uygulaması ile ilgili … tarih ve E… sayılı yazının ilgili yerlere bildirildiğinin, Konya Valiliği’nin … tarih ve … sayılı yazısı ile öğrenildiği ifade edildiğinden, Konya Valiliği’nin … tarih ve … sayılı yazısının içeriğinin ve davacıya tebliğ tarihinin bildirilmesinin istenmesine karar verildiği, söz konusu ara kararımıza cevaben davacı vekilinin verdiği 06.04.2020 tarihli yazıda, Konya Valiliğinin … tarih ve … sayılı yazısının müvekkil belediye kayıtlarına 23.09.2016 tarihinde girdiği belirtilmiştir.

Bu hale göre; davacının, iptalini istediği Yönetmelikten, Konya Valiliğinin … tarih ve … sayılı yazısının belediye kayıtlarına girdiği 23.09.2016 tarihinde haberdar olduğu dolayısıyla bu tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde dava açması gerektiği açıktır.
Bu durumda 23.09.2016 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 30.01.2017 tarihinde kayda giren dilekçeyle açılan davanın esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süreaşımı nedeniyle reddine, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.