Danıştay Kararı 8. Daire 2019/8854 E. 2023/2345 K. 18.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/8854 E.  ,  2023/2345 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8854
Karar No : 2023/2345

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait (…) plakalı aracın “T” plaka hakkı ve Tekirdağ ili, Çerkezköy ilçesi, … Taksi Durağındaki üyeliğinin üst üste iki yıl süre ile çalışma izin belgesi alınmadığından bahisle iptal edilerek seriden plakaya dönüştürülmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu olayda; davacının 22/09/2015 tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle 23/09/2015 tarihinde yoğun bakım ünitesine sevk edildiğine ilişkin epikriz raporu bulunduğu ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, … Devlet Hastanesinin 13/03/2018 tarihli sağlık kurulu raporundan vasi tayinini gerektirir derecede fiziksel rahatsızlıklarının bulunduğunun anlaşıldığı belirtilerek davacının kısıtlanarak eşinin vasi olarak atanmasına karar verildiği; dolayısıyla davacının Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ticari Taksi (T Plaka) ve Taksi Durakları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce geçirdiği kaza sonrasında ağır hastalık haliyle karşılaştığı ve kendisine vasi tayin edildiği tarihe kadar bu ağır hastalık halinin devam ettiği, bu durumda, davacının Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle vasi tayinini gerektirir derecede fiziksel rahatsızlıklarının ortaya çıktığı ve bu rahatsızlıkları nedeniyle 25/04/2018 tarihinde davacıya vasi tayin edildiği, davacı açısından, vasi tayin edilen 25/04/2018 tarihine kadar ağır hastalık hali bulunduğundan, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ticari Taksi (T Plaka) ve Taksi Durakları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin beşinci fıkrasında bahsi geçen iki yıllık sürenin, mücbir sebep hali nedeniyle vasi tayini karar tarihine kadar işletilmemesi gerektiği, davacının ağır hastalık hali dikkate alınmaksızın 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait çalışma izin belgesini almadığından bahisle … Taksi Durağı’ndaki üyeliğinin sonlandırılması ve T plakasının iptal edilerek seriden plakaya çevirilmesine ilişkin olarak verilen … tarih ve … sayılı Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi kararında; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin dayanağı Yönetmeliğin yürürlük tarihinin 14/11/2015 olduğu, düzenleme gereği iki yıllık başvuru süresinin 14/11/2017 tarihinde sona erdiği, davacının 2015-2016 yıllarına ilişkin çalışma izin başvurusunun bulunmadığı, davacı murisinin hastaneden çıkış tarihinin 28/09/2015 olduğu, vasi kararının yaklaşık 2 yıl 7 ay sonra alındığı, dolayısıyla kabulünün mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 18/04/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X-) Hukuk düzeninde normlar hiyerarşisi, Anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik ve adsız düzenleyici işlemler olarak sıralanmakta; daha altta yer alan bir norm, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler getiremeyeceği gibi bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamaması gerekmektedir. İdare Hukukunun temel ilkeleri uyarınca, normlar hiyerarşisinde kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden sonra gelen ve idarelerin, takdir yetkisini kullanarak yaptıkları yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenleyici işlemler, bir üst hukuk kuralının uygulanmasını göstermek amacıyla ve onlara aykırı hükümler içermemek şartıyla açıklayıcı hükümler taşıyan, dayanağı mevzuatta yer alan hükümlere aykırı düzenleme içermeyen genel düzenleyici işlemlerdir.
Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz.” denilerek “suçun kanuniliği” ilkesi; üçüncü fıkrasında da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” ifadesine yer verilerek “cezanın kanuniliği” ilkesi getirilmiştir. Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. Kişilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri gerektiği düşüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır.
Bir fiilin idarî yaptırıma konu edilebilmesi için, bu fiil kanunda açıkça tanımlanmalı veya kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve kuralın içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle doldurularak bu fiilin idarî yaptırımı gerektirdiği ortaya konulmalı, bir fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarı ise kanunla belirlenmelidir.
Belirli normların sadece kanunlarla düzenlenebileceğini öngören kanunilik ilkesi, ceza hukukunda olduğu gibi idarî yaptırımlarda da uygulanması zorunlu olan bir ilkedir. Hangi fiillerin idarî yaptırım gerektirdiğinin kanunda açıkça tanımlanması, bunun doğal sonucu olarak bir eyleme yaptırım uygulanabilmesi için yaptırım uygulanacak eylemin belirli olması ve kıyas yoluyla yaptırıma başvurulamaması gerekmektedir.
Dava konusu işlem idari yaptırım niteliğinde olduğundan Anayasa’nın 38. maddesinde düzenlenen “suçta ve cezada kanunilik” ilkesine ve Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan “kanuni düzenleme” ilkesine aykırılık oluşturacağı gerekçesiyle onanması gerektiği görüşü ile gerekçe yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARŞI OY :
(XX)- Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olduğu haliyle 3011 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun 2. maddesinde, “Mahalli idarelerce düzenlenen ve bu idarelerin yetki ve görev alanlarına giren yönetmelikler, mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları ile ilan olunur.” düzenlemesine yer verildiği, davalı idare olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin 30/03/2014 tarihi itibariyle kurulduğu, sonrasında ulaşım işlerine yönelik düzenleme ve güncelleme çalışmalarına başladığı, dava konusu işleminde dayanağı olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ticari Taksi (T Plaka) ve Taksi Durakları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği çıkararak yerel gazetede yayımladığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı idarenin ulaşım işlerine yönelik yeni düzenlemeler getirmesi sebebiyle daha öncesinde Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde aktif olarak yolcu taşımacılığı yapan şoför esnafının mülkiyet gibi anayasal haklarını ilgilendiren söz konusu Yönetmeliğin, Resmi Gazetede Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun 2. maddesinde yer alan mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları hükmü uyarınca ilgili taraflara, yerel gazete ilanının yanında diğer yayın yolları ile de duyurulması, yeni düzenleme hakkında ticari yolcu taşımacılığı yapan kişilere ve meslek odalarına bilgilendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın onanması görüşüyle gerekçe yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum.