Danıştay Kararı 8. Daire 2019/8312 E. 2023/1693 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/8312 E.  ,  2023/1693 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8312
Karar No : 2023/1693

DAVACI : … Turizm Seyahat Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1-Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla bildirilen ”A1 Yetki Belgesinin İptali” işlemi ile;
2-Bu işleme dayanak 31/12/2018 tarih ve 30642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30. maddesinin 4. fıkrasında değişiklik yapan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI :
Yetki belgesinin iptal gerekçesinin bilinmediği, savunma hakkının kullanılması için yeterli süre de tanınmadığı, dava konusu Yönetmelik maddesinin lafzına göre 5 kez düzenlenen uyarma cezası kesinleşmese bile bu durumun yetki belgesi iptali için yeterli olduğu; düzenleyici işlemin, taşımacılık işinin ülke ekonomisinin gerekleri, taşıma işlerinin seriliği, güvenliği, çevre için en az zararlı olması, kamu yararı, serbest rekabet ortamı gözetilerek yürütülmesi amaçlarına aykırı olacak nitelikte tesis edildiği; uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki müeyyidelerin hangi hallerde uygulanacağının yönetmelikle belirlenmesinin suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Gerek UBER denilen sistemle ilgili, gerekse kapsam dışında yapılan taşımalarla ilgili yapılan değerlendirmeler neticesinde dava konusu Yönetmelik hükmünün tesis edildiği, böylece caydırıcılığın sağlanmasının hedeflendiği, 15.11.2019 tarihinde dava konusu maddede değişiklik yapıldığı, davacı şirkete ait araçlarla yapılan taşımacılıklara ilişkin yapılan denetimde düzenlenen tutanaklara istinaden birel işlemin tesis edildiği, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmelik hükmü yönünden İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19.01.2023 tarih ve E:2022/1153, K:2023/26 sayılı kararı doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığı; dava konusu bireysel işlem yönünden ise iptal kararı verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünün, davacı şirket hakkında tesis ettiği … tarih ve … sayılı ”A1 Yetki Belgesinin İptali” işlemi ile bu işleme dayanak 31/12/2018 tarih ve 30642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30. maddesinin 4. fıkrasında değişiklik yapan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 30. maddesinin dava konusu edilen 4. fıkrasında yer alan; ”Yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir. A1, B2 ve D2 yetki belgesi sahiplerinin, bu fıkrayı 1 takvim yılı içerisinde ikinci kez ihlal ettiklerinin tespiti halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir. Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 2 yıl geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” kuralı;
Önce, 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi ile “(4) A1, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir ve ihlalde kullanılan taşıt/taşıtlar yetki belgesi eki taşıt belgesinden resen düşülür ve düşüm tarihinden itibaren 6 ay geçmeden yeniden herhangi bir yetki belgesi eki taşıt belgesine eklenemez. Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir. Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” şeklinde değiştirildiği,
Bilahare, 15/11/2019 tarihli, 30949 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2. değişiklik ile de, “A1, B2, D2 ve servis taşımacılığı yapmak üzere D4 yetki belgesi olan yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir. Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir.”
şeklinde yeniden düzenlendiği görülmektedir.
Buna göre, dava konusu yönetmeliğin 30. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde yer alan “Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” yolundaki kuralın 15/11/2019 tarih ve 30949 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişiklikle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden anılan kısım bakımından iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Düzenleyici işleme dayalı olarak tesis dilen bireysel işlemin varlığı da dikkate alındığında Yönetmeliğin 30. maddesinin 4. fıkrasının diğer kısımlarının iptali istemi hakkında inceleme yapılması gerekmektedir. Buna göre;
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, 2. maddesinde; Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı, 4. maddesinde; taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, 5. maddesinin dördüncü fıkrasında; taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlığın yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebileceği; 26. maddesinde; bu Kanunun 5. maddesine göre yetki belgesi olmadan veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara idari para cezası verileceği; 27. maddesinde; bu kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli, sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri, terminallerde görevli belediye zabıtası yetkili olup; bu kanun kapsamında faaliyet gösterenlere hangi hallerde uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklinde idari müeyyideler uygulanacağına ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği; bu kanuna göre verilen idari para cezalarının, yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği, 34. maddesinde; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat gereği Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde yürütülmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri ile uğraşanların hizmet şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin nitelikleri, hakları ve sorumluluklarının saptanması, rekabetin korunarak tekelleşme ve haksız rekabetin önlenmesi konusunda düzenleme yapma ve işlem tesis etme yetkisinin bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Kanun koyucu, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımada düzen ve güvenliği sağlamak için yetki belgesi müessesesini getirmiştir. Mevzuatta, Bakanlığın yetki belgelerini verirken, taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle sınırlama ve yeni düzenleme yapabileceği öngörülmüştür. Yetki belgesi olmadan veya yetki belgesi olmasına karşın belge kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara idari para cezası verileceği öngörülmüştür.
İptal istemine konu Yönetmeliğin 30. maddesinin 4. fıkrasında, A1, B2, D2 ve servis taşımacılığı yapmak üzere D4 yetki belgesi olan yetki belgesi sahiplerinin, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramayacakları; bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verileceği ve 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesinin iptal edileceği öngörülmüştür.
Yönetmelik hükmünün yukarıda yer verilen Karayolu Taşıma Kanunu’nun ilgili hükümlerine uygun olduğu, bu itibarla, Yönetmeliğin söz konusu kuralında üst hukuk normuna ve bu norm ile ulaşılmak istenen amaca, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı bir durum bulunmadığı görülmüştür.
Davanın, … tarih ve … sayılı ”A1 Yetki Belgesinin İptali” istemi hakkında:
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun yukarıda yer verilen 27. maddesi gereği; bu Kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli ile Kanunda sayılan diğer kamu görevlilerinin yetkili olduğu ve bu Kanuna göre verilen idari para cezalarının, Yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Kanunun 5. maddesi gereği, taşımacılık işi ile iştikal edenler, taşıma faaliyetini, sahip oldukları yetki belgesinin kapsam ve niteliğine uygun olarak yürütmek mecburiyetindedirler. İnceleme konusu olayda Davacı Şirketin, A1 türü Yetki Belgesine sahip olduğu, bu belge uyarınca otomobille yurtiçi tarifeli veya tarifesiz taşımacılık yapma yetkisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Davacı Şirket adına düzenlenen A1 Yetki Belgesi eki taşıt belgesinde kayıtlı bulunan otomobil cinsi taşıtlara ilişkin olarak trafik polislerince farklı tarihlerde düzenlenen tespit tutanaklarında, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30/4. maddesinin ihlal edildiği bilgisine yer verilmiştir. Şirkete, tespite ilişkin olarak düzenlenen ihlal tespit tutanakları ve uyarma verildiği hususu taahhütlü olarak gönderilmiştir. 2019 yılı içerisinde ilk uyarma işleminden sonra aynı takvim yılı içerisinde toplam 5 defa uyarma işleminin tesis edilmiş olması nedeniyle … tarih ve E… sayılı makam oluru ile ”A1 Yetki Belgesi” iptal edilmiş yine aynı günlü E…. sayılı işlem ile de davacının yetki belgesinin iptal edildiği bildirilerek, iptal işleminin A1 yetki belgesinin bitim süresi olan 27/08/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği hususu davacının bilgisine sunulmuştur.
Davacı tarafından her ne kadar şahsi husumet besleyen bir görevlinin oluşturmuş olduğu 5 uyarı cezasına itiraz dahi edilemeden yetki belgesinin iptal edilebileceği, bu hususun da hukuki belirsizlik yarattığı, savunma hakkının kısıtlandığı, yetki belgesinin iptali için hiçbir gerekçe bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, söz konusu ihlal tespit tutanakları, ceza makbuzları ve ödeme bilgilerinin Bakanlıkça farklı tarihlerde davacıya bildirilmesine karşın o taih itibariyle yasal bir girişimde bulunulmadığı, tespit tutanaklarında yer alan ihlal bilgilerinin aksini ortaya koyan bilgi ve belgeye yer verilmediği görüldüğünden davacının bu konudaki iddiası yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davacının yetki belgesinin iptalinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde yer alan “Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” yolundaki kural bakımından dava konusu işlem değerlendirilğinde;
İptali istenilen … tarih ve … sayılı uygulama işleminde davacıya, sadece A1 Yetki Belgesinin İptal edildiği bildirilmesine karşın, iptal işleminin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay süreyle aynı tür yetki belgesinin düzenlenmeyeceği yolundaki yaptırıma sözü edilen uygulama işleminde yer verilmemiştir. Bildirim işleminin dayanağını oluşturan aynı günlü E… sayılı makam olurunda bu konuya son cümlede açıkça yer verilmiş ise de; gerek dava konusu edilen işlemde bu hususa yer verilmemiş olması gerekse Yönetmelik hükmünün 15/11/2019 tarih ve 30949 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez yolundaki hükmün Davacı Şirket hakkında uygulanamayacağı tabidir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu yönetmeliğin 30. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde yer alan “Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” yolundaki kural bakımından iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; maddenin diğer kısmı ile bireysel işlem bakımından ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
A1 yetki belgesi ile ticari yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan davacı hakkında çeşitli tarihlerde düzenlenen ihlal tutanaklarına istinaden tesis edilen uyarma yaptırımı sayısının Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen sayıya ulaşmasını müteakip davacının A1 yetki belgesinin iptaline karar verilmiş, söz konusu kararın Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla davacıya bildirilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı tarafından, hakkında tesis edilen A1 yetki belgesinin iptaline ilişkin işlemin iptali talep edildiğinden, söz konusu işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükmünün “A1, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir (…) Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir.” ifadelerine hasren incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
İlgili Mevzuat:
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, 2. maddesinde; Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı, 4. maddesinde; Taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, 5. maddesinin birinci fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, üçüncü fıkrasında; taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verileceği, 27. maddesinde; bu kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli, sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri, terminallerde görevli belediye zabıtasının yetkili olduğu; bu kanun kapsamında faaliyet gösterenlere hangi hallerde uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklinde idari müeyyideler uygulanacağına ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği; bu kanuna göre verilen idari para cezalarının, yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği, 34. maddesinde; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde belgelerin geçerlilik süreleri, geri alınması ve uygulanacak idarî müeyyideleri düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, dava konusu işlem tarihindeki haliyle, 5. maddesinde; Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin, Yönetmelikte sayılan faaliyetleri yapabilmeleri için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunluluğu getirilmiş; yetki belgesi türlerinin belirlendiği 6. maddesinde; A türü yetki belgesinin, ticari amaçla otomobille yurtiçi veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği; yetki belgesinin yurt içinde tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A1 yetki belgesi ve uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A2 yetki belgesi olarak taşıma şekline göre ikiye ayrılacağı, 78. maddesinde, Bu Yönetmeliğe göre idari para cezaları, uyarmalar, geçici durdurma ve iptallere ilişkin bildirimlerin, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa ve ilgili diğer tebligat mevzuatına göre yapılacağı kural altına alınmıştır.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Davaya konu düzenleme ile ”A1, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir ve ihlalde kullanılan taşıt/taşıtlar yetki belgesi eki taşıt belgesinden resen düşürülür ve düşüm tarihinden itibaren 6 ay geçmeden yeniden herhangi bir yetki belgesi eki taşıt belgesine eklenmez. Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir. Bu fıkraya göre iptal edilen yetki belgesi sahiplerine, 6 ay geçmeden aynı tür yetki belgesi düzenlenmez.” şeklinde kural konulmuştur.
Ne var ki; Yönetmeliğin bu hükmünde 15.11.2019 gününde yapılan değişiklik ile “A1, B2, D2 ve servis taşımacılığı yapmak üzere D4 yetki belgesi olan yetki belgesi sahipleri, yetki belgesi eki taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarını, taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetleri için kullandıramazlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir. Bu fıkraya göre, 1 takvim yılı içerisinde düzenlenen uyarmalardan ilk tebliğ edilenin, tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün sonrasından başlamak üzere, toplamda tebliğ tarihine bakılmaksızın beş kez uyarma düzenlenmesi halinde, taşıtın/taşıtların kayıtlı olduğu yetki belgesi iptal edilir.” kuralı getirilmiştir.
Bu durumda, dava konusu edilen Yönetmelik hükmünün 15.11.2019 tarihli değişiklik sonrası güncel halini aldığı görüldüğünden, düzenleyici işleme yönelik iptal istemi yönünden işin esasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19.01.2023 tarih ve E:2022/1153, K:2023/26 sayılı kararı da bu yöndedir.
Davacının A1 yetki belgesinin iptaline ilişkin birel işlemin incelenmesi:
Her ne kadar dava konusu birel işleme dayanak Yönetmelik hükmü karar tarihi itibarıyla değişikliğe uğramış ise de, A1 yetki belgesinin iptaline ilişkin işlemin hukuka uygunluk değerlendirmesinin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan kurallara göre yapılması gerekmektedir.
Davacının taşımacılık faaliyetinde kullandığı … plakalı araç için Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 4. fıkrası uyarınca … tarihli … numaralı ihlal tutanağının düzenlenmesi üzerine … tarih ve … sayılı yazıyla 50 uyarma verildiğinin taahhütlü olarak 22.02.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı firmaya 2019 yılı içerisinde ve ilk tesis edilen (… tarih ve … numaralı ihlal) uyarmanın tebliğinden otuz gün sonra, toplamda beş (5) kez daha anılan maddenin firma tarafından ihlal edildiğinden (… ve … plakalı araçlar için… tarihli ve …, …, … numaralı ihlal tutanakları; … plakalı araç için … tarihli ve … numaralı ihlal tutanağı; … plakalı araç için … tarihli ve … numaralı ihlal tutanağı) bahisle davacının A1 yetki belgesinin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Dairemizin 25.10.2022 tarihli ara kararıyla davalı idareden davacı hakkında tesis edilen işleme dayanak oluşturan uyarma yaptırımları hakkında dava açılıp açılmadığı, yaptırımların kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, verilen ara karar cevabında tesis edilen uyarma yaptırımları hakkında açılmış bir davanın bulunmadığı belirtilmiştir.
Öte yandan aynı tarihli ara kararımızda, dosya içerisinde eksik olduğu tespit edilen iki uyarma yaptırımının tebliğ evraklarının da gönderilmesi istenmiş, davalı idarece … plakalı araç hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı ihlal tutanağına istinaden davacıya 50 uyarma verildiğini belirten … tarih ve … sayılı yazının tebliğine ilişkin evraklar sunulurken, davacı hakkında gerçekleştirilen 5. ihlale ilişkin (… plakalı araç hakkında tanzim edilen … tarih ve … numaralı ihlal) uyarma yaptırımının davacıya tebliğ edildiğini gösteren herhangi bir yazı ve tebliğ belgesinin sunulamadığı görülmüştür.
Davalı idarece, aynı yıl içerisinde anılan maddeye muhalefet nedeniyle ilk tebliğ edilen uyarma yaptırımından 30 gün sonra beşinci kez yaptırım uygulanmasını takiben doğrudan yetki belgesi iptaline karar verilmesinin Yönetmelik hükmüne istinaden gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de, yukarıda yer verilen Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 78. maddesinde, tesis edilen yaptırımların Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliği gerektiğinin kurala bağlandığı, böylece taşımacıların hangi fiillerinin yaptırıma konu olduğunu öğrenmeleri ve haklarında uygulanan yaptırımlara karşı itirazda bulunma veya dava açma yoluna başvurabilmelerine imkan sağlandığı anlaşılmaktadır.
Olayda, 12.07.2019 tarihinde yapılan denetimde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 30. maddesinin 4. fıkrasına aykırı faaliyette bulunulduğunun tespit edilmesi üzerine … numaralı ihlal tutanağının düzenlendiği, söz konusu tutanağın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XII. Bölge Müdürlüğü’nce Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne iletildiği; ancak bu yazıdan sonra yapılan işlemlere ve tebliğlere ilişkin bilgi ve belgenin dosyaya sunulamadığı, tutanağın Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi sonrası … tarih ve E… sayılı işlemle doğrudan davacının yetki belgesinin iptaline karar verildiği görüldüğünden tesis edilen birel işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/12/2018 tarih ve 30642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 30. maddesinin 4. fıkrasında değişiklik yapan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve …-… sayılı yazısıyla bildirilen A1 Yetki Belgesinin iptaline ilişkin işlemin ise İPTALİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
06/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.