Danıştay Kararı 8. Daire 2019/826 E. 2023/634 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/826 E.  ,  2023/634 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/826
Karar No : 2023/634

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hafriyat Nak. Mad. Tic. Ltd. Şti.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Burdur İli, Bucak İlçesi sınırları içerisinde bulunan ER:… sayılı II-a grubu değerlendirme sahası ile ilgili olarak işletme ruhsat talebinin reddedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin işletme ruhsat talebinin, iki defa verilen 3 aylık sürelere rağmen işletme ruhsat bedelleri yatırılmadığından ve 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında borcu olmadığına dair belgenin verilmediğinden bahisle reddedildiği ancak söz konusu istemlere yönelik yazıların (… tarih ve … sayılı yazı ile … tarih ve … sayılı yazı) davacı şirketin eski adresi olan … Mahallesi, … Sokak No:… Serik/Antalya adresine tebliğ edildiği fakat davacı şirketin adresinin … Mahallesi, … Sokak No:… Serik/Antalya olarak değiştirildiği ve bu durumun 14/05/2013 tarih ve 8319 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun olarak yapılmayan tebligatlara dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirkete yapılan tebligatlara rağmen istenilen belgelerin verilmemesi üzerine 6592 sayılı Kanunla değişik 3213 sayılı Maden Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 703 sayılı KHK ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından … tarih ve … sayılı işletme projesi verilmiş, verilen işletme projesi … tarih ve … sayılı olur ile uygun görülmüş, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 24. maddesinin 2. fıkrası uyarınca işletme ruhsat bedellerinin ve 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında borcu olmadığına dair belgenin Genel Müdürlüğe verilmesi yönünde … tarih ve … sayılı yazı yazılmış ve davacı şirkete 02/04/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
3 ay içerisinde işletme ruhsat bedellerinin yatırılmaması ve 6183 sayılı Kanunun 22/A kapsamında davacı şirketin vadesi geçmiş borcunun olmadığına ilişkin belgenin verilmemesi nedeniyle … tarih ve … sayılı işlem ile 20.000TL idari para cezası verilmiş, ardından … tarih ve … sayılı yazı ile söz konusu bedelleri yatırması ve belgeyi teslim etmesi için 3 aylık ek süre verilmiş ve yazılan yazı 15/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
3 aylık süre sonunda işletme ruhsat bedellerinin yatırılmadığı ve 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcunun olmadığına ilişkin belgenin verilmediği gerekçesiyle işletme ruhsat talebinin dava konusu işlem ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 24.maddesinde; “I. Grup (b) bendi ve II. Grup (a) ve (c) bendi madenler için ihale bedelinin yatırılmasından itibaren iki ay içinde, diğer maden grupları için arama ruhsat süresi sonuna kadar, yetkilendirilmiş tüzel kişilerce maden mühendisinin sorumluluğunda hazırlanmış işletme projesi ruhsat sahibi tarafından Genel Müdürlüğe verilir. Proje ile birlikte projenin uygulanabilmesi için gerekli olan mali yeterliliğine ilişkin belgeler ve genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına işletme ruhsat taban bedelinin yatırıldığına dair belgenin Genel Müdürlüğe verilmesi zorunludur. Aksi hâlde talep reddedilir. Projedeki teknik eksiklikler, 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge ve işletme ruhsat bedeli yapılan bildirimden itibaren üç ay içinde tamamlanır. Eksikliklerini verilen sürede tamamlamayanlara 20.000 TL idari para cezası uygulanarak süre üç ay daha uzatılır. Bu süre sonunda eksikliklerini tamamlamayanların talepleri kabul edilmez ve yatırılan işletme ruhsat bedeli iade edilir. Taleplerin uygun görülmesi hâlinde bir ay içinde işletme ruhsatı düzenlenir. Süre uzatım işlemlerinde birinci fıkra ve bu fıkra hükümleri uygulanır…” hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü; 12. maddesinin 1. fıkrasında, “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.” hükmü; 13. maddesinde ise, “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde, “(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
(3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” kuralına; “Kimlik araştırması” başlıklı 36. maddesinde de “(1) Tebliğ memuru, tebligat yaparken muhatabın veya bu Yönetmelik hükümlerine göre onun adına tebliğ yapılacak kişilerin kimlikleri ile bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarını incelemeye yetkilidir.” kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ve 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılan 06/11/2010 tarihli ve 27751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Arama ruhsatı/sertifikası müracaatı ve değerlendirilmesi” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasında, “Ruhsat/sertifika müracaatı, işletme ruhsat talep harcı yatırılarak Ek Form-2’de yer alan taahhütname ve Ek Form-1’de örneği verilmiş dilekçe ile üç nüsha halinde Genel Müdürlüğe doğrudan veya Genel Müdürlük internet sayfasında yayımlanan müracaat formu ile internet ortamında yapılır.” düzenlemesine yer verilmiş, Ek Form-2’de yer alan taahhütnamede, “ruhsatımı/sertifikamı aldıktan sonra 3213 sayılı Maden Kanununun uygulanması ile ilgili bütün tebligatların yapılacağı yazışma adresim aşağıda verilmiş olup, adres değişikliğimi bildirmediğim takdirde bu adresime yapılan tebligatların tarafımdan tebellüğ edilmiş sayılacağını” taahhüt ettiği ibarelerine yer verilmiştir.
21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği’nin “Rödövans işlemleri” başlıklı 101. maddesinin 9. fıkrasında, “Rödövans usulü ile faaliyet gösteren tüzel kişiler de dahil olmak üzere, doğrudan/dolaylı ortaklık yapısı ve adres bilgilerinde yapılan değişiklikler bir ay içerisinde Genel Müdürlüğe bildirilir. Hisse payı %10’un üzerinde şirket olması durumunda da bu tüzel kişiliğin de hisse payları bildirilir. Aksi takdirde Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince işlem tesis edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Kanun’un bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin birinci fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesinin birinci fıkrasına göre bilinen en son adresin tespitinde tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınmaktadır.
Ticaret sicilinde kayıtlı adresin bilinen adres olarak kabul edilebilmesi için tebliğ tarihinden önce borçlu şirket tarafından ticaret siciline, tebliğ merciine ya da alacaklıya adres değişikliğine dair bir bildiriminin yapılmamış olması gerekir. (Yargıtay 12. H.D. 12/03/2018 tarih ve E:2017/3413, K:2018/2344)
Olayda, … tarih ve … sayılı yazı ile … tarih ve … sayılı yazı ihtar yazılarının tebliğ edildiği 02/04/2015 ve 15/12/2015 tarihlerinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde adres değişikliği ilan edilmiş ise de, davacı tarafından davalı idareye yukarıda yer verilen taahhütname uyarınca adres değişikliğini bildirdiğine ilişkin bilgi ve belgeye yer verilmediğinden davalı idarece davacının bilinen adresinde yetkili temsilcilere 7201 sayılı Kanun uyarınca usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, usulüne uygun olarak tebliğ edilen … tarih ve … sayılı yazı ile … tarih ve … sayılı yazı ihtar yazısının tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde ruhsat bedelinin ödenmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 16/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.