Danıştay Kararı 8. Daire 2019/7911 E. 2023/1530 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/7911 E.  ,  2023/1530 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7911
Karar No : 2023/1530

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Maden Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin … Krom İthalat İhracat Madencilik Tic.ve San.A.Ş.’den olan alacağına karşılık Pozantı İcra Dairesi … talimat sayılı dosyası ile davacı şirkete ihale edilen Adana ili, Pozantı İlçesi, … mevkii, Sicil:… sayılı maden ruhsatı ile ilgili olarak 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait Devlet hakkı borcunun davacı şirket tarafından ödenmesi gerektiğine dair Maden İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve E… sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; söz konusu maden ruhsatının … tarihinde Pozantı İcra Müdürlüğü’nün E:… talimat sayılı dosyası ile davacı şirkete ihale edildiği, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile tescilin uygun bulunduğu, dolayısı ile davacı şirketin söz konusu maden ruhsatını devir, tescil ve edinim şekli bakımından 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğin yürürlükte bulunduğu döneme tekabül ettiği dolayısı ile anılan Yönetmeliğin “İcra Yoluyla Devir” başlıklı 82.maddesi kapsamında olduğu, davalı idarece davacı ruhsatının 21.09.2017 ve 30187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Uygulama Yönetmeliğinin 84/3.maddesi kapsamında değerlendirilerek 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait devlet hakkının davacı şirket tarafından yerine getirilmesinin istenilmesinin mümkün olmadığı ve bu alacakların genel hükümlere göre asıl borçludan (… İthalat İhracat Madencilik Tic.ve San.A.Ş.’den) aranması gerektiği, bu durumda, davaya konu Devlet Hakkının tahsili için söz konusu maden ruhsatının devir ve tescil tarihi itibariyle 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin “icra yolu ile satış” hükümlerinin yürürlükte olduğu ve ruhsatı devrinden önce yerine getirilmesi gereken genel şartların Yönetmelikte sayıldığı, devirden önceki döneme ait ruhsat mali yükümlülüklerin devralan tarafından yerine getirileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, davacının söz konusu ruhsatı devraldıktan sonra 21.09.2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 84/3.maddesi kapsamında değerlendirilerek ruhsata bağlı olarak 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait devlet hakkının davacıdan istenilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce Sicil:… sayılı ruhsat için ,,. İcra Dairesine ve ,,. İcra Dairesine yazıların yazıldığı, Maden Yönetmeliği 84. madde uyarınca ruhsat sahibinin ruhsatla ilgili bütün mali yükümlülüklerden sorumlu olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, işlemin iptaline dair Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.