Danıştay Kararı 8. Daire 2019/7041 E. 2023/1621 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/7041 E.  ,  2023/1621 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7041
Karar No : 2023/1621

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1- Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve … gün ve .. sayılı yazısı ile üniversitelere bildirilen Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde düzenlenen “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin iptali ile;
2- Davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi programına yerleştirilmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Doğumla Türk vatandaşı olup, Türk Vatandaşlığından çıkarılanların reşit olmayan çocuklarına verilen mavi kart sahibi olduğu, 19.07.2019 tarihinde üniversitenin internet sitesinde açıklanan sonuçlara göre İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığı, 21.08.2019 tarihinde yayınlanan yeniden değerlendirme sonucuna göre kayıt hakkı kazanamadığının belirtildiği, işlemin getirilen %10 kontenjan sınırlamasından kaynaklandığı, kazanılmış hakkının ihlal edildiği, 25.07.2019 tarihli kararın kendisinden sonraki işlemlere uygulanması gerektiği, daha önce yabancı öğrenci kontenjanının toplam öğrenci sayısının %50 si ile sınırlandırıldığı, söz konusu dayanak karar ile bazı bölümlerde sınırsız yabancı öğrenci kontenjanı mevcutken tıp fakültesine sınır getirilmesinin aynı durumda bulunanlar arasında eşitsizlik yarattığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) mavi kart sahipleri ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan TC uyruklu adayların başvurduğu, yükseköğretim programlarına yerleşme hakkı kazanmaları durumunda kontenjanlara herhangi bir ek şart aranmaksızın yerleştirildikleri, bu adayların hem Türk vatandaşları gibi üniversite sınavına girerek bir programa yerleşme, hem de yurt dışından öğrenci kabulü kontenjanları ile istedikleri programa yerleşme hakkına sahip oldukları, bu haliyle kendilerine çift imkan tanındığı, yabancı öğrenci kontenjanı uygulaması ile rağbet görmeyen programların yabancı
öğrenci mağrifetiyle değerlendirilmesinin hedeflendiği, yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimlerini tamamladıklarında ülkelerine dönecek olmaları sebebiyle ülkemiz istihdamı açısından sorun oluşturmadıkları, davacının, Türk vatandaşı olması dolayısıyla mezun olduğunda ortaöğretimin tamamını Türkiyede okumuş ve başarı sıralamasına girerek YKS ile yerleşen adaylarla aynı haklara sahip olacağı, kontenjan sınırlamasının getirilmesi ile ortaöğretimin tamamını Türkiyede okumuş adaylar aleyhine oluşan durumun engellenmek istendiği, kontenjan sınırı kaldırıldığı takdirde asıl mağdur olacak kesimin bu kesim olduğu, YKS’nda bütün adaylar için başarı sırasının tıp fakültesi için 50 bin, hukuk için 125 bin, öğretmenlik programları için 300 bin olduğu, dolayısıyla bir sınırlamanın ortaöğretimin tamamını Türkiyede okuyan adaylar için de mevcut olduğu, adayların tercih istatistikleri incelendiğinde en çok tercih edilen bölümlerin tıp, hukuk, diş hekimliği ve öğretmenlik bölümleri olduğu, 2019 YKS’nda yerleşen adaylara bakıldığında tıp fakültesine 19.700, diş hekimliğine 29.633, hukuk fakültesine 59.014 başarı sırası ile en son öğrencinin yerleştirildiği, yurt dışından öğrenci kabulünde ise YKS’ndaki gibi bir başarı sırası aranmadığından ulusal veya uluslararası sınavlar ile lise diploma mezuniyet notu gibi kriterlerle başvuran ortaöğretimini yurtdışında tamamlayan TC uyruklu veya mavi kartlı adayların, YKS ile yerleşme hakkı elde edemedikleri programlara yerleştiği, kurumlarının, yabancı öğrencilerin kendi ülkelerine dönecek olması nedeniyle üniversitelerin kriterlerine müdahale etmek istemediği, ancak bahse konu Türk asıllı öğrencilerin Türkiyede meslek icra etme yetkisine sahip oldukları, tıp fakültesi, diş hekimliği fakültesi, hukuk ve öğretmenlik programlarında istihdam olanakları düşünülerek kontenjan kısıtı ve azaltmasına gidildiği, kazanılmış hak için kesin kayıt işlemlerinin yapılması gerektiği, davacının bu şartı sağlamadığı, düzenlemenin 2547 sayılı Kanun uyarınca verilen yetkiye dayanılarak hazırlandığı, düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi programına yerleştirilmesine karar verilmesi istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve 25/07/2019 gün ve 54050 sayılı yazısı ile üniversitelere bildirilen Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde düzenlenen “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, davacının İstanbul Üniversitesi Yabancı Öğrenci Sınavında başarılı olmasına rağmen kontenjan sınırlaması gerekçesiyle kayıt hakkını kazanamadığına ilişkin İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün 21/08/2019 tarihli işleminin dayanağı olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısı ile kabul edilen ve … tarih ve … sayılı yazısı ile Üniversitelere bildirilen Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde yer alan, “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri olarak belirtilen hukuk devletinin temel ilkeleri arasında “hukuki güvenlik” ve “belirlilik” ilkeleri yer almaktadır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuki güvenlik ve hukuki istikrar kişilerin gelecekle ilgili plan, düşünce ve kararlarında, var olan hukuk kurallarına güvenerek hareket etmelerinin hukuken korunmasına dayanak teşkil eder.
Anayasanın 124. maddesi gereği idarelerin, düzenleme yetkisine sahip olduğu alanlarda, eski hukuki durum çerçevesinde, hak kayıplarını önleyici düzenleme yapması da gerekmektedir. Bu sayede; hukuk devleti olmanın gereği olarak üstün kamu yararı ihlal edilmeden, kişilerin hukuki güvenliği korunmakla birlikte, idari istikrar da sağlanmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretime giriş ve yerleştirme” başlıklı 45. maddesinin f bendinde, “Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır.” hükmü düzenlenmiştir.
2019 Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yurtdışından veya Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı Kılavuzu’nun 11. maddesinde “Kesin kontenjanlar Yükseköğretim Kurulu’nun onayından sonra ilan edilir.” düzenlemesi kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının mavi kart sahibi olduğu, 07.01.2019-22.03.2019 tarihlerinde başvuruları alınan İstanbul Üniversitesi Yabancı Öğrenci Sınavına başvurarak, 27.04.2019 tarihinde yapılan sınava girdiği, 28.05.2019 tarihinde açıklanan sonuçlara göre başarılı olduğu, 17.07.2019 tarihinde açıklanan yerleştirme sonuçlarına göre İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirildiği, …tarih ve… sayılı Yükseköğretim Kurulu Kararı gereğince davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 21.08.2019 tarihinde yerleştirme işleminin yeniden değerlendirilmesi sonucu davacının bu kez ilgili programa yerleştirilemediği anlaşılmaktadır.
Hukuk devletinin temel ilkeleri arasında bulunan hukuki güvenlik ilkesi gereği hukuk normlarının öngörülebilir olması, bireylerin güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını ve kanunların geriye yürütülmemesini zorunlu kılmakta, hukuki belirlilik ilkesi de bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde
öngörülebilir olması amaçlanmaktadır. Buna göre daha önce tesis edilmiş bulunan işlemlerin doğurduğu hukuki sonuçları ortadan kaldıracak şekilde yasama tasarrufunda bulunulması mümkün olmadığından yasalar kural olarak yürürlüğe girdikten sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanabilir.
Davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın düzenleme yetkisini kişilerin mevcut haklarını etkilemeyecek, hak kaybına yol açmayacak şekilde yeni eğitim öğretim yılı başlamadan ilgili Kılavuzlar hazırlanmadan ve sınav yapılmadan önce kullanması gerekirken davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirme işleminin yapılmasından sonra öngörülen dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kayıt hakkının verilmesi ve ilgili programa yerleştirilmesi isteminde de bulunulduğu görülmekte ise de 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde idari davaya konu olacak dava türleri düzenlenmiş olup idari yargı yetkisi idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğundan, idari yargı mercilerince idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemez. Bu nedenle davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirilmesine ilişkin talebinin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı işleminin iptali, davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi programına yerleştirilmesi isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulu’nun, 04/07/2019 gün ve 2019.9.431 sayılı Karar’nın (ii) maddesi ile; “Hukuk, Tıp, Diş Hekimliği ve Öğretmenlik programlarına mahsus olmak üzere, Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar uyarınca yurtdışından öğrenci kabul kontenjanlarına başvurma imkanı bulunan adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmamasına” karar verilmiş, bu düzenleme 25/07/2019 gün ve 54050 sayılı karar ile tüm üniversitelere bildirmiştir.
Anılan karar uyarınca İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, İstanbul Üniversitesi Yabancı Öğrenci Sınavı sonucu yapılan yerleştirme işlemi yeniden değerlendirilmiş, 21/08/2019 tarihinde açıklanan sonuçlara göre davacı kontenjan dışında kalmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri olarak belirtilen hukuk devletinin temel ilkeleri arasında “hukuki güvenlik” ve “belirlilik” ilkeleri yer almaktadır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuki güvenlik ve hukuki istikrar kişilerin gelecekle ilgili plan, düşünce ve kararlarında, var olan hukuk kurallarına güvenerek hareket etmelerinin hukuken korunmasına dayanak teşkil eder.
Anayasanın 124. maddesi gereği idarelerin, düzenleme yetkisine sahip olduğu alanlarda, eski hukuki durum çerçevesinde, hak kayıplarını önleyici düzenleme yapması da gerekmektedir. Bu sayede; hukuk devleti olmanın gereği olarak üstün kamu yararı ihlal edilmeden, kişilerin hukuki güvenliği korunmakla birlikte, idari istikrar da sağlanmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında, idari işlemin uygulanması hâlinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verileceği kuralı yer almıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretime giriş ve yerleştirme” başlıklı 45. maddesinin f bendinde, “Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır.” hükmü düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve … tarih ve … sayılı yazısı ile üniversitelere bildirilen Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde yer alan “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin incelenmesi;
2547 sayılı Kanunun 45. maddesinin yukarıda yer verilen hükmü ile verilen yetki çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısı ile kabul edilen Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (i) bendinde, “Yükseköğretim kurumları tarafından önerilen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen yurtdışından öğrenci kabul kontenjanlarında yer alan Öğretmenlik, Hukuk, Tıp ve Diş Hekimliği programlarına da öğrenci kontenjanı belirlenmesinin devamı”na, (ii) bendinde ise, “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması”na karar verilmiş, bu düzenleme… tarih ve … sayılı karar ile tüm üniversitelere bildirilmiştir.
Dava konusu düzenlemenin kapsadığı öğrenci grubunun, bu düzenleme vasıtasıyla yurt dışından öğrenci kabul kontenjanları ile tercih edilen programa yerleşme hakkına sahip olmakla birlikte Türk vatandaşları gibi yükseköğretim kurumları sınavına girerek bir programa yerleştirilmelerinin de mümkün olduğu, bu haliyle bir yükseköğretim programına yerleşme konusunda diğer öğrencilere göre çift imkana sahip oldukları, bunun yanında kontenjan sınırlaması getirilen alanların yükseköğretim kurumları sınavında yüksek puanlar ve başarı yüzdesi gerektiren alanlar olduğu, sadece yükseköğretim sınavı ile bu alanlara yerleştirilme imkanı bulunan öğrencilerin de bu yönden diğer bir sınırlama ve yarışma ile karşı karşıya oldukları değerlendirildiğinde, Kanun ile verilen yetki çerçevesinde tesis edilen dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kararın sonraki eğitim-öğretim yıllarında yapılacak sınavlarda uygulanmasına da bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, düzenlemenin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, davanın bu kısım yönünden reddi gerektiği anlaşılmaktadır.
Davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi programına yerleştirilmesine ilişkin istemin incelenmesi;
İdari yargılama usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının dava dilekçesinin konu ve sonuç bölümlerinde, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı işleminin iptali ile birlikte İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kayıt hakkının verilmesi ve ilgili programa yerleştirilmesi isteminde de bulunulduğu anlaşılmaktadır.
2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde idari davaya konu olacak dava türleri açıkça düzenlenmiş olup idari yargı yetkisi idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğundan, idari yargı mercilerince idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği açıktır.
Davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirilmesi isteminin idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesine ilişkin bir talep olduğu, böyle bir talebin 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesine aykırı olduğu gibi aynı maddede yer alan idari dava türlerinden hiçbirisine girmediği, idarenin takdir yetkisini kaldıracak idari işlem niteliğinde yargı kararları verilemeyeceği gibi idarelerin yargı kararlarıyla bu yönde zorlanamayacağı anlaşıldığından, davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirilmesine ilişkin talebinin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi programına yerleştirilmesine ilişkin istemi yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve … tarih ve … sayılı yazısı ile üniversitelere bildirilen Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde yer alan “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
04/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.