Danıştay Kararı 8. Daire 2019/661 E. 2022/8206 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/661 E.  ,  2022/8206 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/661
Karar No : 2022/8206

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dağıtım Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; Mersin Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı AYKOME Müdürlüğü’nün … tebligat numaralı, … tutanak nolu 3.805.984,38 TL zemin tahrip bedeli ödemesi konulu işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararında; davalı idarece 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanun’un 2. ve 4. maddeleri uyarınca, davacı şirketin doğalgaz şebekeleriyle ilgili yapılan çalışmaları sonucu kazılan asfalt yoldaki tahribatın onarılmasını davacı şirketten istemesi, verilen süre içinde tahrip edilen güzergahların onarılmaması durumunda, gerekli onarımların idarece yaptırılması ve harcanacak onarım bedelini %10 cezai oranı dahil ederek istemesi gerekirken belirtilen kanuni hususlar dikkate alınmadan, davacı şirkete süre verilerek gerekli onarımı yapması istenmeden, meclis kararına göre belirlenen birim fiyat üzerinden doğrudan zemin tahrip bedeli istenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davalının istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; zeminin tahrip edildiği noktasında ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin zemini eski hale getirmesi gerektiğinden haberdar olduğu, taraflar arasındaki yazışmalara rağmen davacının ödeme yapmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Mersin ilinde doğalgaz dağıtım faaliyetleri kapsamında alt yapı çalışmaları yapan davacı şirket adına … tarih, … tebligat numaralı, … tutanak no’lu 3.805.984,38 TL tutarında zemin tahrip ücreti tahakkuk ettirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinin (a) bendinde belediyenin mahalli müşterek nitelikte olmak koşuluyla, imar, su, kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı; çevre ve çevre sağlığı, şehiriçi trafik hizmetlerini yapıp, yaptırabileceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; kanunların belediyeye verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, belediye yasakları koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezalar vermek yetkisi ve imtiyazının olduğu; 34. maddesinin (ı) bendinde; encümenin diğer kanunlarda kendine verilen görevleri yerine getirmek görev ve yetkisinin olduğu hükme bağlanmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek; (g) bendinde; büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak bakım ve onarımını sağlamak, büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında düzenlenmiş; “Alt Yapı Hizmetleri” başlıklı 8. maddesinde, alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içerisinde yürütülmesi amacıyla alt yapı koordinasyon merkezinin (AYKOME) kurulacağı; bu merkezin çalışma usul ve esaslarının İçişleri Bakanlığınca çıkartılacak bir Yönetmelikle belirleneceğinin hükme bağlandığı, bu hükme dayalı olarak çıkartılan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin 8. maddesinin (f) bendinde; AYKOME’nin kazı ruhsatı vereceği ve buna ilişkin bedeli belirleyeceği, 12. maddesinin (ç) bendinde ruhsatsız kazı yapılmasını önleyeceği ve ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti halinde, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlayacağı, düzenlemeleri bulunmaktadır.
1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanun’un 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve sahaliyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatlar Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.
Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu madde 23/01/2008 günlü 5728 sayılı Kanun’un 66. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olup, ilgili kanun gerekçesinde; maddeyle fiilin niteliği dikkate alınarak Kabahatlar Kanununun 32. maddesine yollamada bulunulmuş, ayrıca yeni bir hüküm olarak, belediye hizmetlerinde etkinliğin sağlanması ve ilgili kişinin de bu kanunda belirtilen aykırılık hallerini süratle gidermesi olanağı sağlanmıştır, denilmek suretiyle belediyeye tanınan yetkinin amacı açıklanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; belediyelere bir çok görevler yükleyip, belli hizmetler için yetkiler veren belediye mevzuatı ve ilgili Yönetmelikte, kamu hizmetlerinin yürütümüne dair kararlarının uygulanabilmesini hizmetlerin etkinliğinin artmasını sağlayıcı cezai ve yaptırım hükümlerinin bulunmadığı; belediyelerin yasal görevlerini ifa sırasında bu görevin yerine getirilmesini engelleyici davranışların cezalandırılması ile sorumluluk sahasındaki mallara verilen zarar ve ziyanın tazminine ilişkin bir yetkinin belediyelere tanınmadığı anlaşılmakta ise de; 1608 sayılı Yasanın 1. maddesinin belediyeleri bu hususlara ilişkin olarak yetkilendirdiği; bir başka ifade ile; belediyenin kanunla yüklenen görevini yerine getirmesini engelleyici bir davranışta bulunulması halinde; belediye encümenince, söz konusu davranışın ortadan kaldırılmasına karar verileceği; emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde söz konusu fiilin masrafları %20 zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirileceği anlaşılmaktadır.
Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesince, 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanun’un 2. ve 4. maddesine uygun şekilde tahribatı yapanlara süre verilerek tahribatın giderilmesinin istenilmesi gerektiği, ancak davalı idare tarafından bu usule uyulmadığından işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; söz konusu maddelerde, genel kanalizasyon ve su yollarını zorunlu olarak açtıranların belediyece belirlenen süre içinde eski haline getirmek zorunda oldukları, belirlenen süre içinde yapılmadığı takdirde belediyece keşif yaptırılarak onarılacağı ve harcanan paraların tahsil edileceği gibi, masrafların %10’unun da ceza olarak tahsil edileceği belirtilmiş ve hasar bedelinin belediye rüsumu gibi tahsil olunacağı hükme bağlanmış olup uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; davalı belediyece 1608 sayılı Yasa’da öngörülen prosedür işletilmek suretiyle, davacı tarafından zemine verilen zarar ve ziyanın belli sürede giderilmesinin istenilmesi, giderilmemesi halinde masrafın %20 fazlasıyla ilgilisinden tahsil edilmek üzere belediyece yerine getirilmesi gerekirken, bu prosedür yerine getirilmeden zarar-ziyan bedelinin ilgilisini resen borçlu kabul edip, tek taraflı tarifeye dayalı olarak istenemeyeceği anlaşıldığından işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamakta ise de sonucu itibariyle yerinde görülen kararın belirtilen gerekçe ile onanması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.