Danıştay Kararı 8. Daire 2019/6186 E. 2020/6120 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/6186 E.  ,  2020/6120 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6186
Karar No : 2020/6120

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … (…) – …
2- … Bakanlığı – …
VEKİLLERİ : H. Müş. … – Av….

DAVANIN KONUSU :
1.Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan davacı tarafından, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi yan dalında uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığının … gün ve …sayılı işlemi ile,
2. Bireysel işlemin dayanağı olan 18.07.2009 gün ve 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “…bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce…” ibaresi ile “…beş yıl süreyle…” ibaresinin ve “…bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde…” ibaresinin iptali istemidir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davaya konu düzenleyici işlemin eşitlik ilkesine, hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu, bu işleme dayanılarak tesis edilen bireysel işlemin de hukuka uyarlık taşımadığı ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI:
Davacının, Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenen kriterleri sağlamaması nedeniyle başvurusunun reddedildiği, yargı kararlarının göz önünde bulundurulması suretiyle ihdas edilen geçici 10. maddenin, üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine uygun olduğundan, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan davacı tarafından, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi yan dalında uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair … günlü, 31944 sayılı Sağlık Bakanlığı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 18/07/2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “…bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce…” ibaresi ile “…beş yıl süreyle…” ibaresinin ve “…bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde…” ibaresinin iptali istemiyle açılan davada; Yönetmeliğin dava konusu edilen maddeleri yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, Sağlık Bakanlığının 26/11/2012 günlü, 31944 sayılı işleminin iptali yolunda Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 08/06/2015 günlü, E:2013/1542, K:2015/5727 sayılı karar; temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/04/2017 tarih ve E:2015/4543, K:2017/1831 sayılı kararıyla; “ 18/07/2009 günlü, 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve dava konusu bireysel işlemin dayanağı olan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinde; “Algoloji, Askeri Psikiyatri, Cerrahi Onkoloji, Çocuk Acil, Çocuk Genetik Hastalıkları, Çocuk Göğüs Hastalıkları, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi, Çocuk Radyolojisi, Çocuk Romatolojisi, Çocuk Ürolojisi, Çocuk Yoğun Bakımı, El Cerrahisi, Geriatri, Harp Cerrahisi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Klinik Nörofizyoloji, Periferik Damar Cerrahisi, Perinatoloji ve Yoğun Bakım yan dallarında, bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunanlar, yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemeler ile aldıkları eğitimlere ait belgelerini ve bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde uzmanlık belgesi almak için Bakanlığa başvurabilir. Başvurular Kurul tarafından birinci fıkrada belirtilen başvuru süresinin bitiminden itibaren altı ay içerisinde değerlendirilir. Çalışmaları yeterli görülenlerin uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenerek uzmanlıkları tescil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan düzenlemeye göre, maddede sayılan yan dal alanlarında uzmanlık belgesi alabilmek için, o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunun yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu araştırma, uygulama ve incelemenin, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olması koşulu öngörülmüştür.
Bakılan uyuşmazlıkta ise, 20/09/2004 tarihinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan davacının Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi yan dalında uzmanlık belgesi almak için yaptığı başvuru, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği 18/07/2009 tarihinden önce, en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunu yerine getirmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Her ne kadar Dairece, en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunun bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aranmasına ilişkin Yönetmelik maddesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirmesi yapılmak suretiyle, bireysel işlem hakkında hüküm kurulmuş ise de; anılan Yönetmelik maddesine ilişkin olarak ortada verilmiş bir iptal kararı bulunmaması karşısında, bireysel işlemin iptali yolundaki kararın temyiz incelemesi, anılan Yönetmelik maddesinin hukuka uygunluğu irdelenmek suretiyle yapılacaktır.
18/07/2009 günlü, 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesi, geçiş sürecindeki uzman ve eğitici ihtiyacını karşılamak amacıyla, bazı yan dallarda, yan dalın bağlı olduğu ana dalda uzman olan tabiplerden, ilgili yan dalda yaptığı çalışmaları belgeleyenlere yan dal uzmanlık belgesi verilmesine ilişkin bir düzenlemedir.
Temyiz istemine konu Daire kararında, dava konusu Geçici 10. maddede, ilgililere uzmanlık belgesi almak için bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvuru imkanı tanınmasına rağmen, aynı maddede uzmanlık belgesi alınabilmesi için tamamlanması gereken beş yıllık sürenin, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce sağlanması gerektiğine ilişkin düzenleme yapıldığı, oysa bu koşulun da Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık başvuru süresi içinde aranmasının hukuka uygun olacağı gerekçesine yer verilmiş ise de; Geçici 10. madde, bir geçiş maddesi olup, belli koşulları taşıyanlara yan dal uzmanlık belgesi alma hakkı tanımaktadır ve anılan maddede başvuru için öngörülen altı aylık süre, aranan koşulları taşıyanlar yönünden hak düşürücü bir süredir. Yani, Geçici 10. madde ile tanınan hakkın, öngörülen sürede kullanılmaması halinde, sona ermesi sonucunu doğurmaktadır.
Yönetmeliğin Geçici 10. maddesinin amacı, geleceğe yönelik olarak kişilere bir hak tanımak değil, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce belirli şartları taşıyanların geçici olarak bir haktan yararlanmasını sağlamaktır. Bu durumda, Yönetmelikteki şartları halihazırda taşıyanlara, başvuru yapmaları için tanınmış olan bu hak düşürücü sürede ilgililer, koşulları sağladıklarına ilişkin belgelerle başvurma ve bu haktan yararlanma hakkına sahip olacaktır. Dolayısıyla, başvuru için Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tanınan altı aylık sürenin, aranan koşullar bakımından da belirleyici olması, Yönetmeliğin amacı ile de bağdaşmayacaktır. Öte yandan, beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunu, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte taşıyanlara yönelik tanınan geçici hakkın, bu koşulu daha ileriki bir tarihte sağlayanlara da tanınması sonucunu doğuracak şekilde, geçici düzenlemenin kapsamının, yargı kararı ile genişletilmesi de hukuken olanaklı değildir.
Bu durumda, istisnai yoldan yan dal uzmanlık belgesi verilmesi konusundaki iradesini, Yönetmeliğin Geçici 10. maddesi ile düzenleyen idarenin, o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunu, birçok istisnai düzenlemede olduğu gibi, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi esas alarak aramasına ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiş olup, anılan maddenin hukuka aykırı olduğundan bahisle dava konusu bireysel işlemin iptali yolunda verilen Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptale ilişkin kısım bozulmuştur.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür. 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile Danıştay Dava Dairelerine, ilk derecede bakılan davalarla ilgili bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme yetkisi tanınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle Sağlık Bakanlığının …günlü, … sayılı işleminin iptali istemine yönelik olarak davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan davacı tarafından, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi yan dalında uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığının … gün ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 18.07.2009 gün ve 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “…bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce…” ibaresi ile “…beş yıl süreyle…” ibaresinin ve “…bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde…” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlıkta, Dairemizin 08.06.2015 gün ve E:2013/1542, K:2015/5727 sayılı kararı ile davaya konu 18.07.2009 gün ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlemin iptaline karar verilmiştir. Dairemizce verilen karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.04.2017 gün ve E:2015/4543, K:2017/1831 sayılı kararı ile Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinin amacının, geleceğe yönelik olarak kişilere hak tanımak olmadığı, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce belirli şartları taşıyanların geçici olarak bir haktan yararlanmasını sağladığı, Yönetmelikteki şartları halihazırda taşıyanlara, başvuru yapmaları için tanınmış olan hak düşürücü sürede ilgililerin, koşulları sağladıklarına ilişkin belgelerle başvurma ve bu haktan yararlanma hakkına sahip olduğu, dolayısıyla, başvuru için Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tanınan altı aylık sürenin, aranan koşullar bakımından da belirleyici olmasının, Yönetmeliğin amacı ile de bağdaşmayacağı, beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunu, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte taşıyanlara yönelik tanınan geçici hakkın, bu koşulu daha ileriki bir tarihte sağlayanlara da tanınması sonucunu doğuracak şekilde, geçici düzenlemenin kapsamının, yargı kararı ile genişletilmesinin de hukuken olanaklı olmadığı, istisnai yoldan yan dal uzmanlık belgesi verilmesi konusundaki iradesini, Yönetmeliğin Geçici 10. maddesi ile düzenleyen idarenin, o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunmak koşulunu, birçok istisnai düzenlemede olduğu gibi, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi esas alarak aramasına ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık görülmediğinden, anılan maddenin hukuka aykırı olduğundan bahisle dava konusu bireysel işlemin iptal edilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemiz kararının, bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmı temyiz edilmesi üzerine bozulmakla birlikte, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesinde yer alan; “…ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce…” ibaresi ile “…beş yıl süreyle…” ibaresinin ve “…bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde…” ibaresi yönünden verilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Kanunun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Bozma kararı gözönünde bulundurularak, yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda; davacının, 20.09.2004 günü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olması nedeniyle, mülga Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 10. maddesinde öngörülen ve yukarıda aktarılan gerekçe ile hukuka uygun bulunan, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 18.07.2009 günü itibarıyla sağlanması gereken beş yıllık süre şartını sağlamadığı anlaşıldığından, Sağlık Bakanlığının … gün ve … sayılı işleminin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Sağlık Bakanlığının … gün ve … sayılı işleminin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Davada, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen de davanın reddine karar verildiğinden, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin … TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, yargılama giderlerinin diğer kısmı olan … TL’nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3. Temyiz aşamasında davalı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan … TL posta giderinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4. Kararın düzeltilmesi aşamasında davacı tarafından yapılan … TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5. Posta gideri avansından artan tutarın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.