Danıştay Kararı 8. Daire 2019/6093 E. 2022/7799 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/6093 E.  ,  2022/7799 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6093
Karar No : 2022/7799

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : … San. Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, Davacı şirket tarafından, Erzurum ili, Aşkale ilçesinde bulunan … ruhsat numaralı II-(a) grubu (kalker) maden sahasına ilişkin olarak 2013 yılı için yapılan teşviksiz ödemenin; teşvikli olarak değerlendirilmesi yönündeki 21/07/2014 tarihli başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacı şirket tarafından 2013 yılına ait Devlet hakkının teşviksiz olarak ödendiği 26.06.2014 tarihinden yirmi beş gün sonra 21.07.2014 tarihinde idareye başvurduğu, bu başvurunun cevap verilmemek suretiyle 19.09.2014 tarihinde zımnen reddi üzerine kalan dava açma süresinin son günü olan 26.10.2014 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 20.11.2014 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istemi üzerine Dairemizin 25/03/2016 tarih ve E:2015/5197, K:2016/2971 sayılı kararı ile davacıya ait başka bir ruhsat sahasında üretilen ve yine davacıya ait çimento fabrikasında işlenip ek katma değer sağlanan II a Grubu maden için teşvikten yararlandırılması gerektiği yolundaki İdare Mahkemesi kararı üzerine 21.07.2014 tarihinde yapılan başvurunun 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, davacının başvurusunun zımnen reddi üzerine süresinde açıldığı anlaşılan davanın esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle temyize konu kararın bozulmasına karar verilmiştir.
… İdare Mahkemesi’nce bozma kararına uyularak bozma kararında belirtilen hususlar yönünden değerlendirme yapılarak, davacı şirket tarafından üretilen ve davacı şirket tesislerinde çimento üretiminde hammadde olarak kullanılan Kalkar madeninin, çimento üretimi sürecinde işlenmek ve niteliği değiştirilmek suretiyle katma değer oluşacak şekilde mamul sanayi ürünü haline getirilmesi nedeniyle; devlet hakkının, işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 9. maddesinin 2. fıkrası birinci cümle hükmü kapsamında, %50 teşvik indirimi ile uygulanması gerektiği, bu durumda, söz konusu %50 teşvik indirimi uygulanmaksızın devlet hakkının tahakkuk ve tahsil edilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı şirket tarafından 2013 yılına ilişkin olarak 26.06.2014 tarihinde teşviksiz olarak yapılan Devlet hakkına ilişkin ödemenin, teşvikli olarak değerlendirilmesi talepli başvurusunun zımnen reddi yönündeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Ayrıca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesinin 4. fıkrası uyarınca temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin bu gerekçe ile reddi gerektiği gerekçesiyle temyize konu kararın onanmasına ilişkin çoğunluk kararına bu gerekçe ile katılmıyorum.