Danıştay Kararı 8. Daire 2019/5995 E. 2023/1739 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/5995 E.  ,  2023/1739 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5995
Karar No : 2023/1739

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …3- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Altındağ ilçesi … Köyünde bulunan … no’lu parselin maliki olan davacıların vekili tarafından, imar planında orman alanına dahil edilen söz konusu taşınmazın orman arazisi içerisinde kaldığı düşünülüyorsa kamulaştırılması için gerekli işlemlerin yapılması, orman arazisi sınırları dışına çıkma kararı alındı ise imar planı ile bu kapsamdan çıkarılarak yapılaşma izni verilmesi istemiyle yapılan … tarih ve … kayıt numaralı başvurunun zımmen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlıkta, Mahkemenin 02.04.2015 tarihli ara kararı neticesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından verilen cevabi yazıda; dava konusu … sayılı parselin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … gün ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/2500 ölçekli ”2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı” kapsamında kaldığı ve söz konusu parselin 12.03.2004 gün ve 25400 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Kuzey Ankara Dönüşüm Projesi 2. Etapta kaldığı, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi 2. Etaba ilişkin olarak henüz onaylı bir plan bulunmamakla birlikte Ankara Orman Bölge Genel Müdürlüğünden son orman sınırlarının istenilmesi üzerine gelen … gün ve … sayılı yazı ile söz konusu parselin tamamının Çarşaktepe Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığının bildirildiği öte yandan davalı idarenin savunmasından da dava konusu taşınmazın 14.12.1994 tarihinde Orman Kadastro İşlemi ilan edilerekten kesinleştiği ve 435 sayılı parselin Çarşak Tepe Devlet Ormanı sınırları içerisinde kaldığı görüldüğünden 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca davacılar tarafından 14.12.1994 sayılı Orman Kadastro İşlemi ile orman sınırları içerisinde kalmasına ilişkin işleme karşı askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde dava açma imkanı bulunmakta iken dava açılmayarak söz konusu işlemin kesinleştiği ve Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hükmü uyarınca on yıllık dava açma süresinin de geçtiğinden orman arazisi sınırları dışına çıkma kararı alınması başvurusunun zımmen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca yapılan kadastro işlemlerine karşı hak sahiplerinin itiraz süreleri bulunmakla birlikte orman alanı sınırları içinde kaldığı kesinleşen söz konusu taşınmaz için imar planı yapılamayacağı gibi Kamulaştırma Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve kamulaştırma bedelinin ödenmesi de hukuken mümkün olmayıp söz konusu taşınmazın orman arazisi içerisinde kaldığı düşünülüyorsa kamulaştırılması için gerekli işlemlerin yapılması isteminin de zımmen reddine ilişkin dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, babalarından kendilerine kalan taşınmazın tapuda halen bağ olarak nitelendirildiği, babalarının taşınmazı 04.03.1953 tarihinde satın aldığı, mülkiyet hakkından doğan tasarruflarının sınırlandırıldığı ancak herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediği, idarenin kadastro işlemine dair şerh de verilmediği, idarece zararın tazmini yoluna da gidilmediği kadastro işleminin ilanının Tebligat Kanununda belirtilen kurallara uygun yapılmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.