Danıştay Kararı 8. Daire 2019/5582 E. 2023/403 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/5582 E.  ,  2023/403 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5582
Karar No : 2023/403

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş. Mad. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana İli, Karaisalı İlçesi sınırları dahilinde bulunan 60 sayılı I (a) grubu maden ruhsatı olan davacı şirket tarafından, Adana Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı oluru ile verilen maden ruhsatındaki ruhsat süresinin 22/12/2020 olarak belirlenmesi işleminin ve bu işleme karşı yapmış oldukları 22/11/2017 tarihli itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; davacı şirketin 2015 yılı ile ruhsat olurunun verildiği 2017 yılı arasında madeni işletmesinin mümkün olmadığı, davacı şirket tarafından söz konusu madenin, ancak ruhsat olurunun verildiği 19/09/2017 tarihinden itibaren işletilebileceği, dolayısıyla ruhsat başlangıç süresinin 19/09/2017 tarihi, bitiş süresinin de bu süreye 5 yıl eklenmek suretiyle 2022 tarihi olması gerekirken, ruhsat bitiş süresinin 22/12/2020 tarihi olarak belirlenmesi işleminde ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlemde hukuka ve Maden Kanunu’na uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından, idarenin kusurundan kaynaklı olarak 2 yıl sahada çalışılamadığı, bu nedenle süre uzatımında ruhsatın düzenlendiği 19.09.2017 günü esas alınarak 5 yıllık sürenin hesaplanması gerektiği öne sürülmekte ise de; yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinde, ruhsat süresinin 5 yıl olarak düzenleneceğinin belirtilmesi ve davacının istemini haklı kılan bir düzenlemenin bulunmaması, ruhsatın düşürülmesine ilişkin yargı kararının da davalı idarece aynen uygulanması, öte yandan davacı şirketin aynı üretim konusunda faaliyette bulunmak istemesi halinde Maden Yasası’nın yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca 1.Grup maden işletme ruhsatları yönünden ruhsat sürenin bitiminden önce yeni bir projeyle uzatma isteminde bulunulmak suretiyle 30 yıla kadar süre uzatımı yapılabileceği hususu da açık olmakla tesis edilen işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, genel kural olarak idari işlemlerin ileriye tesis edilebilmeleri gerekmekle birlikte idarelerin iptal kararlarını uygulayabilmek için bazı durumlarda geçmişe etkili işlem tesis etmelerinin mümkün olduğu, ancak dava konusu olayda geriye dönük işlem tesis edilmesinin gerekmediği, 22/12/2015 tarihinde süresi dolan ruhsatın temditi için yaptıkları başvurunun reddi üzerine ret işleminin iptali için … İdare Mahkemesi’ne … Esas sayılı dosya ile açılan dava sonucu 05/10/2017 tarihinde işlemin iptaline karar verildiği, temdit başvuruları ve ruhsatın yeniden düzenlenmesi arasında yaklaşık iki sene gecikme olduğu, gecikmenin idarenin kusurundan kaynaklandığı, yaklaşık iki sene boyunca ruhsatın kullanılamadığı, hukuki ve fiziki olarak çalışılamadığı, beş yıllık süre uzatımının başlangıç tarihinin temdit karar tarihi olan 19/09/2017 tarihi olarak alınmadığı, bu tarihten başlayarak beş yıllık ruhsat süresinin 19/09/2022 olması gerekmesine rağmen 2020 olarak düzenlendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : İdari yargıda verilen İptal kararı, işlemdeki sakatlığın yetkili yargı organı tarafından saptanmasıdır. Sakatlığı yargı organı tarafından belirtilmiş bir işlemin hukuk düzeninde yeri olamaz. Ortadan kaldırılması, sonuçlarının olabildiği ölçüde silinmesi gereklidir. Bu nedenle idarî işlemlerin iptalinin geri yürüyeceği konusunda kuşku yoktur. Dava konusu edilen işlem, sakatlığın ortaya çıktığı andan bu yana ortadan kalkmış sayılır. İptal davalarında işlemin yapıldığı ya da daha doğru bir deyişle, sakatlığın doğduğu andaki durum yargılanır; hukuka aykırılığın düzeltilmesi ve sonuçlarının silinebilmesi için, iptalden sonra iptal kararı ile sakat işlemin yapılmadan önceki hukuka aykırılık olmayan durumun geri geleceği ve iptal edilen işlemin hiç yapılmamış sayılacağı ilkelerine uygun olarak durum düzeltilmekle birlikte davacının aleyhine olarak işlemin geriye yürütülmesinin de iptal davasının amacına aykırı olacağı açıktır.
Adana ili, Karaisalı ilçesi sınırları içinde bulunan maden sahası için davacı şirket adına Adana İl Özel İdaresince 22/12/2005 tarihinde 5 yıl süreli 60 sayılı I (a) grubu maden ruhsatı düzenlendiği, ruhsat süresi sonunda 22/12/2010 tarihinde 5 yıllık süre uzatımı yapıldığı, 22/12/2015 tarihinde sürenin yeniden dolması üzerine davacı şirketin … tarih ve … sayılı dilekçeyle süre uzatım talebinde bulunduğu, davalı idarenin 31/12/2015 tarihli işlemi ile davacı şirkete belirlenen bedelin yatırılması ve vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair belgenin ibrazının gerektiği hususunun bildirildiği, 29/02/2016 tarihli davalı idare işlemi ile davacı şirkete bildirilen hususların tekrarlandığı ve bu işlemde davacı şirkete 15 günlük bir süre verildiği, davacı tarafından 21/03/2016 ve 11/04/2016 tarihli dilekçelerle istenilen hususlarla ilgili ek süre isteminde bulunulması üzerine davalı idarece … tarih ve E… sayılı işlemle davacı şirkete 20.000,00 TL tutarında idari para cezası verildiği, bu işlemin 01/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren üç ay geçtikten sonra davacı şirket tarafından ilgili belgenin verilmediği ve Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğünden gönderilen yazıda davacı şirketin vadesi geçmiş borcunun bulunduğunun anlaşıldığından bahisle … tarih ve … sayılı işlemle davacı şirketin uhdesinde bulunan 60 sayılı I (a) grubu maden ruhsatının hükümden düşürülmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı ve Mahkemece “davalı idarece idari para cezası verildikten sonra üç ay beklenilmek suretiyle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, Kanunun amir hükmü doğrultusunda ilk üç aylık süre sonunda eksikliklerin tamamlanmaması halinde idari para cezası verilmesi ve sürenin üç ay daha uzatılmasına karar verilmek ve bunu da açıkça davacı şirkete bildirmek suretiyle işlem tesis edilmesi gerekmekte iken, idarece bu usule uyulmaksızın tesis edilen işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmediği” gerekçesiyle anılan işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, yürütmenin durdurulması kararı uyarınca işlem tesis edilerek başlangıç tarihi 22/12/2015, bitiş tarihi 22/12/2020 olacak şekilde Adana Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından Başkanlık Makamının …tarih ve … sayılı oluru ile temdit yapılarak ruhsatın yeniden düzenlendiği, davacı tarafından 22/11/2017 tarihli dilekçe ile 5 yıllık temdit sürenin bitiş tarihinin 26/09/2022 olarak hesaplanması gerektiği yönündeki isteminin … tarih ve … sayılı işlem ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmakla,
Olayda; davacı şirketin işletme ruhsatının 2015 yılında dolduğu, yargılama sonrası 2017 tarihli olur ile geriye dönük olacak şekilde 2015 tarihinden itibaren ruhsatın düzenlendiği görülmektedir. Ancak davacı şirketin 2015 yılı ile ruhsat olurunun verildiği 2017 yılı arasında madeni işletmesinin mümkün olmadığı, fiili imkansızlık halinin bulunduğu açıktır. Davacı şirket tarafından söz konusu maden ancak ruhsat olurunun verildiği 19/09/2017 tarihinden itibaren işletilebilecek olup, ruhsat başlangıç süresinin 19/09/2017 tarihi, bitiş süresinin de 5 yıl süreli temdit süresini sonu olan 22/12/2020 olması gerekirken, ruhsat başlama tarihinin davacının aleyhine şekilde geriye yürütülerek 22/12/2015 tarihi olarak belirlenmesi işleminde ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 07/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.