Danıştay Kararı 8. Daire 2019/5111 E. 2022/7585 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/5111 E.  ,  2022/7585 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5111
Karar No : 2022/7585

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
2- … Genel Komutanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1- Davacının Subay Eğitim Merkezi Komutanlığı (SUEM) öğrenciliğinden çıkarılmasına ilişkin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile,
2- Dayanağı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” hükmünün iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
2016 yılında yapılan astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavını kazandığı ve eğitime başladığı, eğitimin bitmesine 4 hafta kala FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ve dava konusu Yönetmelik hükmü uyarınca eğitimden ilişiğinin kesildiği, SUEM kursuna başlamadan önce hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumlu sonuçlandığı, herhangi bir adli sicil kaydının bulunmadığı, 2803 sayılı Kanunda SUEM öğrencilerinin hangi hallerde öğrenciliklerine son verileceği tek tek sayılmak suretiyle gösterilmiş olduğu, Kanunda sayılan hallerin dışındaki bir nedenle SUEM öğrenciliğinden çıkarma işleminin tesis edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, Yönetmelikle dahi düzenlenmiş olsa kanunda sayılan haller dışındaki bir nedenle SUEM öğrenciliğinden çıkarılmaya ilişkin düzenlemenin kanunu aşmak suretiyle üst hukuk normuna aykırılık teşkil ettiği, hakkında adli soruşturma yapılmakla beraber hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmadığı, bu nedenle masumiyet karinesinin ihlal edildiği, hakkındaki adli soruşturma nedeniyle halen astsubay olarak görev yapmakta iken SUEM kursundan ilişiğinin kesilmesinin ne gibi bir sakınca meydana getirdiğinin anlaşılmasının mümkün olmadığı, idarenin takdir yetkisinin kamu yararı ile bireysel yarar arasında adil bir denge gözetmediği, ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliğinin adaylarda aranılacak nitelikleri düzenleyen 9. maddesinde “4) Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma veya kovuşturma yapılıyor olmamak,” hükmünün yer aldığı, davacı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturma kapsamında gözaltı kararının verildiği, bu durumun anılan hüküm uyarınca okuldan çıkarılma sebebi olduğu, kamu hizmetinin iyi bir şekilde yürütülmesi için kamu hizmetini yürütecek olanların bir takım özelliklere sahip olmasının tabii olduğu gibi, statüye alındıktan sonra da kamu gücünü kullanması sakıncalı sayılan kişilerin kurum bünyesinden çıkartılmasının doğal olduğu, tesis edilen işlemin ilgili mevzuat hükümlerine ve hukuka uygun olduğu, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğu, savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin kısmen iptali ile davanın kısmen ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliğinin 9/1/a/4 maddesindeki “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” şeklindeki düzenleme ve bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı ve Akademi Başkanının aynı tarihli oluru ile davacının SUEM öğrenciliğinden çıkarılması işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun “Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi” başlıklı 13/A maddesinde; Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının subay ve astsubay ve diğer personel ihtiyacını karşılamak, önlisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın yapmak üzere bünyesinde fakülte, enstitü, astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ve kurslar bulunan bir yükseköğretim kurumu olarak İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurulmuştur. Akademinin ihtiyaçları Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.
Akademinin kuruluş, görev ve çalışma usulleri 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümleri saklı olmak kaydıyla Yükseköğretim Kurulunun da görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”… hükmü yer almaktadır.
Anılan madde uyarınca hazırlanan ve 08/11/2016 tarih ve 29882 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, Bu Yönetmeliğin amacının, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca temin edilerek Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar ile giriş sınavlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş olup; “Adaylarda aranacak nitelikler” başlıklı 9. maddesinde; ” (1) SUEM’e başvuru yapacak adaylardan;
a) Astsubaylık kaynaklı adaylarda aşağıdaki şartlar aranır:
1)Subaylık için sınava müracaat tarihinde değerlendirme notu ortalaması, değerlendirmeye ilişkin tam notun yüzde seksenbeş ve daha yukarısı olmak,
2)5 inci maddede yazılı şartlara haiz olmak, 3)EK-1′ de örneği bulunan Birlik Komutanları Kanaat Raporunun olumlu olması,
4)Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak,
8) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisi ve evli ise eşi; kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,… hükmü yer almaktadır.
Anayasa’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri kuralı yer almıştır. Anayasanın aktarılan hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup; bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir. Askerlik mesleğinin önemi; askerin toplumun asayişini, kişilerin tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
Bu durumda, askerlik mesleğinin niteliği gereği bu mesleğe alınacaklarda bazı özel niteliklerin aranmasında ve toplumun huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek için dava konusu Yönetmelik maddesi ile getirilen düzenlemede kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının, öğrencilikten çıkarılmasına ilişkin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı ve Akademi Başkanının aynı tarihli olur işlemi yönünden yapılan inceleme:
Dosyanın incelenmesinden; davacının, Jandarma Genel Komutanlığı’nda astsubay Üstçavuş olarak görev yapmakta iken Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı, Eğitim Merkezi Komutanlığı bünyesinde icra edilen Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimine subay adayı olarak devam ederken, hakkında; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında … Sulh Ceza Hakimliğince gözaltına alınma kararı üzerine yukarıda değinilen Yönetmeliğin 9/1/a/4 maddesi uyarınca SUEM’ den çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de; davacının anılan bu işlemden sonra “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan yapılan yargılama sonucunda “Beraatine” karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacının ceza yargılamasında beraat edip, bu kararında kesinleşmesi karşısında Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliğinin 9/1/a/4 maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, bu madde uyarınca tesis edilen bireysel işlemin ise iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 14/12/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …’ın geldiği ve davalı idareler vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği, 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 13/A maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Jandarma Genel Komutanlığında astsubay üstçavuş olarak görev yapmakta olan davacının, 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 57. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen ek geçici 94. madde uyarınca astsubaylıktan subaylığa geçiş için müracaatta bulunduğu ve Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Eğitim Merkezinde Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimine katılmaya hak kazandığı, eğitimi devam ettiği esnada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verildiği, bunun üzerine Akademi Başkanlığınca Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9. maddesinde belirlenen adaylık şartlarını taşımadığı değerlendirilerek Subay Eğitim Merkezi Komutanlığı (SUEM) öğrenciliğinden çıkarılmasına ilişkin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesindeki “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” şeklindeki düzenlemenin iptali istenilmektedir.

USUL YÖNÜNDEN:
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “… adli veya…” ibaresi dışındaki ibareler yönünden yapılan inceleme;
Uyuşmazlık konusu olayda davacının Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Eğitim Merkezinde Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimine katılmaya hak kazandığı, eğitimi devam ettiği esnada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilmesi üzerine ilişiğinin kesildiği görülmekte olup, davacı tarafından iptali istenilen düzenlemede haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yürütülenlerin öğrencilikle ilişiğinin kesileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı hakkında herhangi bir idari soruşturma yapılmadığından, adli bir soruşturma neticesinde ilişiğinin kesildiği görüldüğünden, ilgili düzenlemede yer alan idari soruşturmaya yönelik kısım yönünden davacının doğrudan bir menfaati bulunmamakta olup, bu kısım yönünden davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “tanımlar” başlıklı 2. maddesinde “e) Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, f) Kovuşturma: İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi, …ifade eder.”, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” başlıklı 172. maddesinde “(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. (2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.”, “İddianamenin kabulü ve duruşma hazırlığı” başlıklı 175. maddesinde “(1) İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar. (2) Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır.” hükmüne yer verilmiştir.
2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun “Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi” başlıklı 13/A maddesinde; “(Ek: 25/7/2016-KHK-669/113 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6756/112 md.) Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının subay ve astsubay ve diğer personel ihtiyacını karşılamak, önlisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın yapmak üzere bünyesinde fakülte, enstitü, astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ve kurslar bulunan bir yükseköğretim kurumu olarak İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurulmuştur. Akademinin ihtiyaçları Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.
Akademinin kuruluş, görev ve çalışma usulleri 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümleri saklı olmak kaydıyla Yükseköğretim Kurulunun da görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. …
En az dört yıl süreli fakülte bitirenlerden muvazzaf subay olmak için başvuranlar ile fakülte veya yüksekokul bitirenlerden muvazzaf astsubay olmak için başvuranlar düzeltilmemiş nüfus kaydına göre müracaat yapılan yılın ocak ayının ilk günü itibarıyla yirmi yedi yaşını, lisansüstü öğrenimi tamamlamış olanlar ise otuz iki yaşını bitirmemiş olmak, yönetmelikte öngörülen sınavlar ile uygulanacak temel askerlik veya kolluk eğitiminde başarılı olmak ve diğer nitelikleri de haiz bulunmak şartıyla Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından gösterilecek lüzum ve İçişleri Bakanının uygun görmesi halinde ilgili branşlara nasbedilebilirler. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun kapsamında istihdam edilecek sözleşmeli subay ve astsubaylar hakkında muvazzaf subay ve astsubaylar için belirlenmiş esaslar aynen uygulanır. Meslek içinden alınanlar için yaş sınırları veya hizmet sürelerine ilişkin hususlarda, 926 sayılı Kanun, 3466 sayılı Kanun ve 3269 sayılı Kanunda belirlenmiş olan esaslar uygulanır….
Akademide öğrenim gören öğrencilerin aşağıdaki hallerde öğrenimlerine son verilir:
a) Bu Kanun hükümlerine göre çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek ahlak notu yetersiz olanlar. b) Haklarında öğrenim gördükleri kurumdan çıkarma cezası verilerek, cezası kesinleşenler. c) Öğrenimlerini, mevzuatta belirlenen azami süre içerisinde tamamlayamayanlar. d) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre memur olma niteliğini kaybedenler. e) Sağlık kurullarınca verilecek raporlara dayalı olarak Akademide öğrenime devam imkanı kalmadığı ilgili Komutanlığın sağlık komisyonunca belirlenenler. f) Giriş ile ilgili nitelikleri taşımadıkları öğrenim sırasında anlaşılanlar. g) 4678 sayılı Kanun kapsamında ön sözleşme yapılan subay ve astsubay adaylarından kendi isteğiyle ayrılmak isteyenler. ğ) Bakanlıkça belirlenen devamsızlık süresi sonunda ilişik kesilmesine karar verilenler. (c) bendi kapsamına girenler, istekleri halinde, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliğin belirleyeceği esaslar uyarınca uygun görülecek İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarına atanabilirler. Meslek içinden öğrenciliğe alınan personelden (c) bendi kapsamına girenler ile onuncu fıkra uyarınca yapılan yeterlilik sınavından başarılı olamayanlar ise eğitim öncesi statülerine geri dönüş yaparlar…” hükmü yer almaktadır.
2803 sayılı Kanun’un 13/A maddesi uyarınca hazırlanan ve 08/11/2016 tarih ve 29882 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; ” (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisince temin edilerek eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar ile giriş sınavlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”, “Adaylarda aranacak nitelikler” başlıklı işlem tarihinde yürürlükte olan 9. maddesinde; “(1) SUEM’e başvuru yapacak adaylardan; a) Astsubay kaynaklı adaylarda aşağıdaki şartlar aranır: … 4)Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak… c) SUEM’e başvuran adayların birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şartlardan herhangi birini taşımadıkları anlaşılması halinde, sınav sonuçlarına bakılmaksızın adaylıkları, öğrenime başlamışlarsa öğrencilikleri sona erdirilir.”, “İntibak eğitimi döneminde SUEM’den çıkma veya çıkarılma” başlıklı 22. maddesinde ” (2) Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, SUEM’den çıkarılan adaylar bir daha SUEM giriş sınavlarına başvuruda bulunamazlar. Bu durum, çıkarılan adaylara yazılı olarak tebliğ edilir. (3) 9 uncu maddede sayılan nitelikleri taşımadıkları anlaşılan adayların ilişikleri, SUEM Komutanının teklifi ve Başkanın onayıyla kesilir ve durum Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına bildirilir…” düzenlemesi yer almaktadır.
08/11/2019 tarihli ve 30942 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelik değişikliğinde “Adaylarda aranacak nitelikler” başlıklı işlem tarihinde yürürlükte olan 9. maddesinde; “(1) SUEM’e başvuru yapacak adaylardan; a) Astsubay kaynaklı adaylarda aşağıdaki şartlar aranır: … 4)Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma veya kovuşturma yapılıyor olmamak,…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “… adli veya…” ibaresi yönünden yapılan inceleme;
Hukuk düzenimizde var olan normlar (Anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük, yönetmelik ve adsız düzenleyici işlemler) belli bir sıralamaya ve hiyerarşiye, yani astlık-üstlük ilişkisine tabi tutularak düzenlenmiştir. Bu hiyerarşi gereği, her norm kendisinden bir üstteki norma uygun olarak düzenlenmek ve bu normlara aykırı hükümler taşımamak; başka bir anlatımla, üst normun kendisine verdiği hukuksal sınırın içinde kalmak zorunda olup, kendisinden üst bir norma aykırı veya bu normu değiştirici nitelikte bir hüküm içermesi durumunda hukuka aykırı olacağı tabiidir.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup; bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Askerlik mesleğinin önemi, askerin toplumun asayişini, kişilerin tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere askerlik mesleğinin özelliği gereği, bu mesleğe alınacaklarda diğer memurlardan farklı olarak bazı özel niteliklerin aranması amacıyla Kanun’un verdiği yetki uyarınca Yönetmelik düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık; Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nda subay öğrencisi davacının, hakkında yürütülen adli bir soruşturma bulunduğundan bahisle ilişiğinin kesilmesinden kaynaklanmakta olup, davacı tarafından ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlem ile dayanağı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliğinin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” hükmünün iptali istenilmektedir.
Ceza hukukunda usul hükümlerini düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, ceza yargılamasını soruşturma ve kovuşturma şeklinde iki aşamaya ayırmış, Kanunun 2. maddesinde soruşturma; “Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre” olarak tanımlanmıştır.
Soruşturma aşaması yukarıda belirtildiği üzere, iddianamenin Mahkemece kabulüne kadar geçen evreyi ifade etmekte olup, bu süreçte Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.
İptali istenilen düzenleme ile ilgili Yönetmelikte yer alan “Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, SUEM’den çıkarılan adaylar bir daha SUEM giriş sınavlarına başvuruda bulunamazlar.” hükmü birlikte değerlendirildiğinde; davacı gibi hakkında yürütülen adli bir soruşturma bulunanların bir daha Akademiye girişi engellenmektedir.
Her ne kadar Dairemizce daha önce verilen kararlarda askerlik mesleğinin özelliği gereği ilgili mevzuatta sayılan suçlardan dolayı hakkında adli bir soruşturma yürütülenlerin söz konusu mesleğe alınmamasının hukuka uygun olduğu değerlendirilmiş ise de, haklarında yürütülen soruşturma sonucunda masum oldukları ortaya çıkanların tekrardan Akademiye alınmamasının, yani henüz kovuşturma aşamasına gelmemiş (iddianamenin Mahkemece kabulü aşaması) bir evreden dolayı adayların bir daha Akademiye giremeyecek olmasının ölçüsüz olduğu görüldüğünden, henüz kovuşturma aşamasına gelmemiş bir evreden dolayı adayların bir daha Akademiye girmesini engelleyecek olan düzenlemedeki “adli veya” kısmı yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin incelenmesi:
Olayda; davacının Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Eğitim Merkezinde Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimi esnasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilmesi üzerine ilişiğinin kesildiği anlaşılmakta olup, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “… adli veya…” ibaresi yukarıda belirtildiği üzere Dairemizce hukuka aykırı bulunduğundan, söz konusu hükme dayanılarak davacının ilişiğinin kesilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “… adli veya…” ibaresi dışındaki ibareler yönünden DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE oybirliği ile,
2. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “… adli veya…” ibaresinin İPTALİNE oyçokluğu ile,
3. Davacının Subay Eğitim Merkezi Komutanlığı (SUEM) öğrenciliğinden çıkarılmasına ilişkin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin İPTALİNE oyçokluğu ile,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin haklılık oranına göre yarısı olan … TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan yarısı olan …TL’nin davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine,
5. Dava kısmen iptal, kısmen ehliyet yönünden ret ile sonuçlandığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı İdareler vekili duruşmaya gelmediği için … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
14/12/2022 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava; davacının Subay Eğitim Merkezi Komutanlığı (SUEM) öğrenciliğinden çıkarılmasına ilişkin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile, dayanağı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” hükmünün iptali istemiyle açılmıştır.
Askerlik mesleğinin önemi, askerin toplumun asayişini, kişilerin tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere askerlik mesleğinin özelliği gereği, bu mesleğe alınacaklarda diğer memurlardan farklı olarak bazı özel niteliklerin aranması amacıyla Kanun’un verdiği yetki uyarınca hazırlanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği’nin 9/1/a/4 maddesinde yer alan “Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak” hükmünde hukuka aykırılık bulunmamakta olup, “adli veya” ibarelerinin iptali yönünde oluşan karara katılmamaktayız.
Ayrıca söz konusu düzenleme hukuka uygun olduğundan, davacının ilişiğinin kesilmesi işleminde de hukuka aykırılık bulunmadığı görüşüyle aksi yönde oluşan karara katılmamaktayız.