Danıştay Kararı 8. Daire 2019/4453 E. 2023/620 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4453 E.  ,  2023/620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4453
Karar No : 2023/620

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madencilik Doğalgaz Enerji Danışmanlık İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 13.maddesine istinaden uygulanan idari para cezasının ve ruhsat bedelinin 3 ay içerisinde yatırılması ihtarına uyulmadığından ötürü ruhsatın iptal konumuna alınmasına dair işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin … tarih ve …sayılı nüshasına göre davacı şirket merkezinin “…Mah. … Cad. No:…Mamak/Ankara” olan eski adresinin “…Mah. …Sok. No:… Mamak/Ankara” olarak değiştirildiği, yine Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 23/05/2016 tarih ve 9080 sayılı nüshasında da şirket merkezinin “Samsun Yolu 55. Km. …Mevkii Elmadağ/Ankara” adresine taşındığı, ihtara ilişkin tebligatın ise 22/07/2016 tarihinde eski adres olan “…Mah. …… Cad. No:…Mamak/Ankara” adresinde … isimli şahsa yapıldığı, o tarihte şirket merkezinin “… Yolu … Km. …Mevkii Elmadağ/Ankara” adresinde olması ve … isimli şahsın da davacı şirket ile ilişkisinin ispatlanamaması karşısında usulsüz olarak yapılan tebligat neticesinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2016 yılı işletme ruhsat bedelinin tamamının süresi içinde yatırılmadığı, idari para cezasının davacı şirketin geçerli en son adresine 22/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ruhsat sahiplerine yazılan yazıların MBYBS’de kayıtlı adreslerine yazıldığı, ruhsat sahiplerinin adreslerinin değişmesi durumunda güncel adreslerini Genel Müdürlüğe bildirmeleri gerektiği, adreslerde değişiklik yapılmasına rağmen bildirilmemesi durumunda yazılan yazıların MBYBS’dki ilk bildirilen adreslere yazıldığı, yükümlülüğü yerine getirmeyen davacı şirket hakkında tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 703 sayılı KHK ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara ili, Elmadağ ilçesi, …Mevki sınırları dahilinde davacı şirketin uhdesinde bulunan S:83829 sayılı II(a) grubu ruhsat sahasının 2016 işletme ruhsat bedelinin tamamının süresi içerisinde yatırılmadığından 3213 sayılı Maden Kanununun 13.maddesine istinaden uygulanan 21.116,00-TL idari para cezasının ve ruhsat bedelinin 3 ay içerisinde yatırılması ihtarına uyulmaması halinde ruhsatın iptal konumuna alınacağına dair … tarih ve …sayılı işlem tesis edilmiş ve bu işlem “…Mah. …Yolu Cad. No:… Mamak/Ankara” adresine 22/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı şirket tarafından, uhdesinde bulunan ruhsat sahası ile ilgili herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığına dair bilgi talebinde bulunulması üzerine idari para cezasının ve 2016 ruhsat bedellerinin yatırıldığına dair bilgi belge bulunmadığından bahisle ruhsatın iptal konumuna alındığının … tarih ve …sayılı işlemle bildirilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 13. maddesinin 1. fıkrasında “Yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunludur. İşletme ruhsat bedelinin %70’i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına, %30’u çevre ile uyum planı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere ruhsatı veren idarenin muhasebe birimi hesabına aktarılmak üzere Bakanlığın belirlediği bankada açılacak teminat hesabına yatırılır. I. Grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise, büyükşehir belediyesi dışındaki illerde il özel idaresi hesabına yatırılır. Ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması hâlinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanması istenir. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilir. Verilen sürede yatırılmayan ruhsat bedelinin %70’ine tekabül eden tutar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir. Kaynak tuzlalarından ruhsat bedeli alınmaz. Faaliyet sonrası sahanın çevre ile uyumlu hâle getirilmesini müteakip, çevre ile uyum bedeli iade edilir.” hükmü bulunmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü; 12. maddesinin 1. fıkrasında, “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.” hükmü; 13. maddesinde ise, “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” hükmü yer almaktadır.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde, “(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” kuralına; “Kimlik araştırması” başlıklı 36. maddesinde de “(1) Tebliğ memuru, tebligat yaparken muhatabın veya bu Yönetmelik hükümlerine göre onun adına tebliğ yapılacak kişilerin kimlikleri ile bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarını incelemeye yetkilidir.” kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ve 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılan 06/11/2010 tarihli ve 27751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Arama ruhsatı/sertifikası müracaatı ve değerlendirilmesi” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasında, “Ruhsat/sertifika müracaatı, işletme ruhsat talep harcı yatırılarak Ek Form-2’de yer alan taahhütname ve Ek Form-1’de örneği verilmiş dilekçe ile üç nüsha halinde Genel Müdürlüğe doğrudan veya Genel Müdürlük internet sayfasında yayımlanan müracaat formu ile internet ortamında yapılır.” düzenlemesine yer verilmiş, Ek Form-2’de yer alan taahhütnamede, “ruhsatımı/sertifikamı aldıktan sonra 3213 sayılı Maden Kanununun uygulanması ile ilgili bütün tebligatların yapılacağı yazışma adresim aşağıda verilmiş olup, adres değişikliğimi bildirmediğim takdirde bu adresime yapılan tebligatların tarafımdan tebellüğ edilmiş sayılacağını” taahhüt ettiği ibarelerine yer verilmiştir.
21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği’nin “Rödövans işlemleri” başlıklı 101. maddesinin 9. fıkrasında, “Rödövans usulü ile faaliyet gösteren tüzel kişiler de dahil olmak üzere, doğrudan/dolaylı ortaklık yapısı ve adres bilgilerinde yapılan değişiklikler bir ay içerisinde Genel Müdürlüğe bildirilir. Hisse payı %10’un üzerinde şirket olması durumunda da bu tüzel kişiliğin de hisse payları bildirilir. Aksi takdirde Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince işlem tesis edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Kanun’un bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin birinci fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesinin birinci fıkrasına göre bilinen en son adresin tespitinde tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınmaktadır.
Ticaret sicilinde kayıtlı adresin bilinen adres olarak kabul edilebilmesi için tebliğ tarihinden önce borçlu şirket tarafından ticaret siciline, tebliğ merciine ya da alacaklıya adres değişikliğine dair bir bildiriminin yapılmamış olması gerekir. (Yargıtay 12. H.D. 12/03/2018 tarih ve E:2017/3413, K:2018/2344)
Olayda, 2014 yılında yürürlüğe girdiği görülen işletme ruhsat belgesinde davacının adresinin “…Mah. … Cad. No:… Mamak/Ankara” olarak yer aldığı, … tarih ve …sayılı ihtar yazısının tebliğ edildiği 22/07/2016 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde adres değişikliği ilan edilmiş ise de, davacı tarafından davalı idareye adres değişikliğine ilişkin bir dilekçe verildiğine ilişkin bilgi ve belgeye yer verilmediğinden davalı idarece davacının bilinen adresinde daimi işçisine tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, İdare Mahkemesince … isimli şahsın da davacı şirket ile ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesine yer verilmekte ise de, şirkette çalışmayan bir kişinin tebligat esnasında şirket adresinde bulunması ve tebligatı alması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi şirket çalışanı olması için de sigortalı olarak görev yapması gerekmediği açıktır. Öte yandan, adı geçen şahsın başka bir işyerinde çalıştığına ilişkin bilgi ve belge de sunulmamıştır.
Bu durumda, işletme ruhsat sahası için 2016 yılı ruhsat işletme bedelinin 3 ay içerisinde ödenmesi gerektiği aksi takdirde ruhsatının iptal edileceğine dair tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin davacının bilinen adresine tebligata çıkarıldığı ve 22/07/2016 tarihinde 7201 sayılı Kanun uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde ruhsat bedelinin ödenmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 16/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.