Danıştay Kararı 8. Daire 2019/4193 E. 2023/1152 K. 10.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4193 E.  ,  2023/1152 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4193
Karar No : 2023/1152

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av….

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Turizm İşletmeleri ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili Marmaris ilçesinde Marmaris Milli Parkı sınırları içindeki 25.000 m2 lik ormanlık alanda davacı lehine 160 yataklı 2. sınıf tatil köyü yapılması amacıyla verilen 17.1.1989 tarihli 49 yıllık kesin izin ile yine idarece 23.02.1998 tarihli olur ile 276 m2 lik ormanlık alanda kanalizasyon hattı yapılması amacıyla 40 yıl süre ile verilen kesin iznin, Sayıştay’ın 2015 yılında idareyi denetiminde düzenlenen rapordaki tespitler nedeniyle kesin iznin iptaline yönelik yaptığı değerlendirme sonucu davacıya verilen izinlerin iptaline yönelik Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 14.03.2017 tarihli olur işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 4916 sayılı Kanun kapsamında imzalanan mutabakat zaptında, tesisteki inşai aykırılıkların ve onaylı projesine aykırı hususların 15/01/2012 tarihine kadar giderileceğinin ve hesaplanan bedellerin bu tarihe kadar ödeneceğinin davacı tarafından taahhüt edilmesine rağmen Sayıştay Başkanlığınca 19/08/2015 tarihinde yapılan denetimde onaylı projesine(vaziyet planı) aykırı hususların devam ettiği, onaylı vaziyet planına göre farklı yerde bulunan iki adet konuk evinin yıkılmamış olduğu ve mutabakat zaptında belirtilen ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçların zamanında ödenmediğinin tespit edildiği, dolayısıyla 4916 sayılı Kanun kapsamında mutabakat zaptıyla belirlenen yükümlülüklerin süresinde yerine getirilmeyerek Kanunun Geçici 2. Maddesine aykırı davranıldığı, ödenmesi gereken bedellerin taahhütnamede belirtilen zamanda ödenmemesinin kesin izin taahhütnamesine aykırı olduğu, turizm yatırım belgesinin veya işletme belgesinin alınamaması veya iptal edilmişse yenilenmemiş olması halinin Yönetmelik ve kesin izin taahhüt senedinde kesin iznin iptali sebebi olarak belirtildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin mutabakat zaptında yer alan ve 4916 sayılı Kanun kapsamında olan yükümlülüklerini yerine getirdiği, kesin izin taahhüt senedinde; taahhütname hükümlerine aykırı davranıldığının tespit edilmesi ve yazılı uyarıya rağmen gerekli tedbir ve düzeltmelerin yapılmaması halinde iznin re’sen iptal edileceği düzenlendiğinden, taahhüt senedine aykırı olarak zamanında ödenmemiş olan bedellerin davacı şirkete yapılan tebligat üzerine 27/08/2015 tarihi itibariyle ödendiği, bu durumun kesin iznin iptalini gerektirmeyeceği, dava konusu işlemin diğer bir gerekçesi olan iptal edilen turizm belgesinin üç ay içinde yenilenmemesi nedeniyle taahhütname hükümlerine ve mevzuat hükümlerine aykırı davranıldığı belirtilmekte ise de, iznin verildiği tarihte geçerli olan inşaat emsallerinin sonradan düşürülmesiyle tesisin mevcut yapılaşma oranı ile yürürlükteki imar planı yapılaşma oranı arasında uyumsuzluk oluştuğu, bu haliyle imara uygun bulunmayan tesise ait turizm belgesinin yenilenmesinin mümkün olmadığı, nitekim idarenin değişik yazılarında, yapılan değişiklikle yürürlükteki yapılaşma koşullarına uymaması sebebiyle tesisin yapı ruhsatı, onaylı projesi, işletme ruhsatı bulunmadığı ve verilen izin kapsamında yasal olarak gerçekleştirilemediği, yapılaşma oranının arttırılması ya da talep edilen ilave alanın tahsisi ile tesisin gerçekleştirilebileceğinin belirtildiği, uygulamadan kaynaklanan uyumsuzluktan dolayı davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı ve mevcut şartlarda turizm belgesini yenilemesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında dava konusu edilen işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu …İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, tesisteki inşai aykırılıkların 15.01.2012 tarihine kadar giderileceğinin davacı tarafından taahhüt edilmesine rağmen Sayıştay tarafından yapılan 19.08.2015 tarihli denetimde onaylı projeye aykırı hususların devam ettiği ve yıkılacağı ifade edilen iki adet konukevinin hala yerinde durduğu, davacının turizm belgesinin 14.11.2012 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iptal edildiği, bu kapsamda idareye taahhüt senedinin 13. maddesine aykırı davranıldığı, bedellerin ödenmesi konusunda yapılandırılan borçlarını zamanında ödemeyen ve yine hasılat paylarını üst üste Sayıştay Başkanlığınca denetime başlandığı tarih itibaren ödemeyip taahhüt senedine aykırı davranan davacının izninin iptalinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muğla ili Marmaris ilçesinde Marmaris Milli Parkı sınırları içindeki 25.000 m2 lik ormanlık alanda davacı lehine 160 yataklı 2. sınıf tatil köyü yapılması amacıyla verilen 17.01.1989 tarihli 49 yıllık kesin izin ile yine idarece 23.02.1998 tarihli olur ile 276 m2 lik ormanlık alanda kanalizasyon hattı yapılması amacıyla 40 yıl süre ile verilen kesin izne yönelik idarenin Teftiş Kurulunca 2003 yılında yapılan denetim gereği davacının izinli saha dışına çıktığı ve bu alanda iki adet konuk evi inşa ettiği, kesin izin bedelleri ve hasılat paylarının bir kısmının ödenmediği ve tesis kapasitesinin de idarece uygun görülen 160 yataktan 224 yatağa çıkarıldığı tespit edilen ve bu aykırılıklar dahilinde 4916 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinden yararlanmak için idareye başvuran turizm tesisine ilişkin olarak, Sayıştay Başkanlığınca 2015 yılında idare nezdinde gerçekleştirilen denetimde,
-Tesisteki inşai aykırılıkların 15.01.2012 e kadar giderileceğinin taahhütname de belirtilmiş olmasına karşın Sayıştay’ın tesis mahallinde 19.08.2015 tarihinde yapılan denetimde onaylı projeye aykırı hususların devam etmesine ve yıkılacağı ifade edilen iki adet konuk evinin hala yerinde durmasına,
-İzin lehtarının Turizm Belgesinin 14.11.2012 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iptal edilmesi ve bu kapsamda söz konusu izin dahilinde idareye sunulan taahhütname senedinin 13. maddesi hükmüne aykırı davranıldığı (geçerli bir turizm yatırım belgesi veya işletme belgesinin iptali ve yenilenmemiş olması) ,
-Bedellerin ödenmesi konusunda taahhütnameye ve mevzuata aykırı olarak davacının daha önceki yıllara ait 6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırılan borçlarını zamanında ödemediği ve taahhüt senedine aykırı davranılmasına bağlı olarak,
4916 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlendiği ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 2007/10 sayılı Genelgenin 2. maddesi hükmüne ve 4916 sayılı Kanuna aykırı davranan ve taahhütname ve mevzuat gereği yenilenmesi gereken Turizm Belgesini süresi içinde yenilemeyen izin sahibinin tahsis izninin iptal edilmesi gerektiği değerlendirilmesi üzerine davacıya verilen izinlerin iptali konusundaki Bakanlığın … tarihli … sayılı Olurunun iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
18.04.2014 tarihli 28976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği’nin “Mevcut izinlerin devamı” başlıklı geçici 1. maddesinin 5. fıkrasında “6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre 8/11/2003 tarihinden önce kesin izne konu edilmiş ancak ilgili maddenin değişmesi sonucu artık izin verilemeyen, turizm ve diğer izinlerin izin hakları devam eder. İzinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere ilave, tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izni Bakanlık onayı ile verilebilir. Değişen madde hükmü gereğince izin verilemeyecek talepler için geçmişte verilmiş ön izinler ise kesin izne dönüştürülemez. Bu ön izinler resen iptal edilmiş sayılır.” düzenlemesine, Yönetmeliğin “Kesin izin verilen mevcut turizm izinlerine ilişkin iş ve işlemler” başlıklı” Geçici 2. maddesinin 3. fıkrasında; ” Turizm yatırım/işletme belgesinin iptali halinde, taahhüt senetlerinde aksi hüküm bulunmuş olsa dahi en geç bir yıl içinde alınacak yeni belge orman idaresine verilir. Bu süre uygun görülmesi halinde Bakanlık onayı ile uzatılabilir. Aksi halde izin iptal edilir.” düzenlemesine, aynı maddenin 15. fıkrasında ise; “Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik veya taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen turizm yatırımı/işletmesi belgesinin alınamaması veya bu belgelerden iptal edilmiş olanların yenilenmemiş olması halinde, Bakanlık onayı ile iptal edilerek, sona erer. İptal işlemi ilgiliye tebliğ edilir. Varsa irtifak hakkı da tapudan terkin edilir. Devlet ormanları üzerindeki her türlü bina ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak en geç üç ay içinde orman idaresinin tasarrufuna geçer. Söz konusu bina ve tesisler Genel Müdürlükçe değerlendirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
4916 sayılı Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun Geçici 2. maddesinde, “Kanunları uyarınca turizm yatırımı yapılmak amacıyla adlarına kamu arazisi tahsis edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, ilgili bakanlıkların iznine tabi işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren veya sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcılar ve işletmeciler hakkında açılan davalardan; cari yıl proje maliyet bedelinin %3’ü ile dava masraflarını defaten ödemeleri, sözleşmeden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve ilgili bakanlıklar ile yeniden sözleşme yapmaları kaydıyla vazgeçilir, bu şartların yerine getirilmesi kaydıyla, dava açılması gerekenler için ise dava açılmaz ve tahsisleri devam eder. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınmak kaydıyla Maliye Bakanlığınca belirlenir.” kuralına yer verilmiştir.
4916 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esasların 2. maddesinde ise, maddenin a, b,c bentlerinde sayılan işlemleri yapmak veya fiilleri işlemek suretiyle sözleşmelerine aykırı davranan yatırımcı ve işletmeciler tarafından tahsis edilen kamu arazisi üzerinde onaylı plan ve projeye esaslı aykırılık teşkil eden veya sözleşmesinde belirtilen tahsis amacına uygun olarak kullanılmayan yapı ve tesisler için ilgili Bakanlıklarca belirtilen şekilde ve sürede bu aykırılıkların giderilerek ilgili Bakanlıktan uygunluk belgesi alınacağının yatırımcı tarafından kabul ve taahhüt edilmesi halinde bu yatırımcı hakkında Usul ve Esaslar Çerçevesinde işlem yapılacağı, yatırımcı ve işletmeci tarafından taahhüt edilen bu hükümlerin yerine getirilmemesi halinde, Hazinece bir tazminat veya bedel ödenmeksizin tüm yapı ve tesislerin sağlam ve işler durumda Hazineye intikal edeceği hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında davacının mutabakat zaptında yer alan ve 4916 sayılı Kanun kapsamında yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirdiği, taahhüt senedine aykırı olarak zamanında ödenmeyen bedellerin davacıya yapılan tebligat üzerine ödendiği, turizm işletme belgesinin olmaması konusunda ise yürürlükteki yapılaşma koşullarına uymaması nedeniyle tesisin yapı ruhsatı, onaylı projesi, işletme ruhsatı bulunmadığı, yapılaşma oranının artırılması ya da talep edilen ilave alanın tahsisi ile tesisin gerçekleştirilebileceği, mevcut şartlarda imara uygun bulunmayan tesise ait turizm belgesinin yenilenmesinin mümkün olmadığı ve bundan dolayı davacının sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmişse de, kararda yıkıldığı belirtilen iki adet konuk evi ile ilgili olarak davacı tarafından dosyaya 28.08.2019 tarihinde sunulan dilekçe ile izinli saha dışına çıkarılarak inşa edilen iki adet konuk evi için imar barışından yararlanılarak yapı kayıt belgesi alındığı beyanında bulunulduğu, bu kapsamda davacı tarafından 4916 sayılı Kanun kapsamında idare ile imzaladığı mutabakat zaptındaki inşai aykırılıkların giderilmediğinin davacının beyanı ile sabit olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya 25.000 m2 lik ormanlık alan için … tarih ve … sayılı olur ile verilen izin üzerine davacıdan alınan kesin izin taahhüt senedinin 13. maddesinde “Bu sözleşme ve izin hakkı;…Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilmiş bulunan “Turizm Yatırım Belgesi” veya “Turizm İşletme Belgesi”nin iptal edilmesi ve üç ay içinde bu belgelerin yenilenmemiş olması halinde veya hak lehtarının taahhütname hükümlerine aykırı hareket ettiğinin orman idaresince tespit edilmesi ve yazılı uyarıya rağmen gerekli tedbir ve düzeltmelerin yapılmaması halinde Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca resen iptali halinde sona erer.” düzenlemesine yer verilmiş, yine işlem tarihinde yürürlükte olan, Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. maddesinin 3. ve 15. fıkralarında, turizm yatırım/işletme belgesi alınamamasının izin iptal nedenleri arasında sayıldığı görülmüştür.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarihli … sayılı yazısından, davacının 2. sınıf tatil köyü, 80 oda- 160 yatak- 180 kişilik lokanta-diskotek-açık yüzme havuzu kapasiteli … tarihli … sayılı Turizm Yatırım Belgesinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarihli … sayılı Makam oluru ile iptal edildiği, tesise ait herhangi bir turizm işletme belgesi düzenlenmediği ve belge iptali sonrasında Bakanlıktan yeniden belge talebinde bulunulmadığı, tesisin halihazırda Bakanlıkta herhangi bir belgesi olmadığı belirtilmiştir.
Dolayısıyla davacıya verilen izin öncesinde temin edilmesi gerekli bir belgenin davacı açısından eksik bulunduğu, süresi içinde yenilenmediği, bu eksikliğin yapılaşma koşullarına uygunsuzluk ile açıklanamayacağı, bu belgenin işlem tarihinden sonra teminin de dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirmeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen işlemin iptali kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 10/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.