Danıştay Kararı 8. Daire 2019/4191 E. 2020/4433 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4191 E.  ,  2020/4433 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4191
Karar No : 2020/4433

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar): … ve …
Mirasçıları;
1- …
2- …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalılar : 1- …Bakanlığı
2- …Defterdarlığı … Yakası Milli Emlak Dairesi başkanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, …ili, … ilçesi, …mahallesinde bulunan … parsel sayılı … m2 yüzölçümlü taşınmazın … m2’lik kısmının 6292 sayılı Kanun kapsamında yasal hak sahibi olarak taraflarına iadesi istemiyle yapmış oldukları başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın orman kadastro komisyonu kararına itirazen açılan davada verilen Mahkeme kararı ile Hazine adına tescil edildiği dikkate alındığında, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi anlamında bedelsiz iadeye tabi bir yer olmadığından, davalı idare tarafından tesis edilmiş olan dava konusu zımnen ret işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un “2/A veya 2/B Belirtmelerinin Terkini ve İade Edilecek Taşınmazlar“ başlıklı 7. maddesinde;
“(1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıların miras bırakanı adına kayıtlı olan ve davacılara hisseleri oranında intikal ettiği öne sürülen … ili, … ilçesi, …mahallesinde bulunan … parsel sayılı … m2 yüzölçümlü taşınmazın … m2’lik kısmının kendilerinin hiçbir kusur ve katkıları olmadan, …Kadastro Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararı ile Hazine mülkiyetine geçtiği, ancak bu taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında kanuni mirasçı olarak taraflarına devredilmesi gerektiği gerekçesi ile yapılan 03/04/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemi ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesinin temyize konu kararında, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre; mahkemelerce orman olduğu gerekçesiyle iptal edilen ve orman vasfıyla hazine adına tescil edilen taşınmazların daha sonra orman sınırı dışına çıkarılmış olması şartıyla iade kapsamında olduklarının açık olduğu belirtilmiştir.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde, bedelsiz olarak iade edilecek taşınmazların nitelikleri açıkça ifade edilmiş olup, Kanunun lafzından “hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazların” iade kapsamında olduğu, orman vasfında olduğu gerekçesiyle tapuları iptal edilen ve orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazların (daha sonradan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olsa dahi) ise iade edilecek taşınmazlar arasında sayılmadığı anlaşılmaktadır.
Nitekim, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında bulunmadığından, 345 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliğinde buna ilişkin bir hükme yer veren düzenleme 359 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği ile kaldırılmış olup; 359 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği’ne karşı açılan davada ise, Dairemizin 17/04/2018 tarih ve E:2014/4794, K:2018/2155 sayılı kararı ile, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin kapsamını genişleten kuralın yürürlükten kaldırılması amacıyla tesis edilen dava konusu Milli Emlak Genel Tebliğinin, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin gereği gibi uygulanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, hukuk devleti ilkesine, kanuni idare ilkesine ve normlar hiyerarşisine aykırılık taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamakta olup; davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.