Danıştay Kararı 8. Daire 2019/4126 E. 2020/4438 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4126 E.  ,  2020/4438 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4126
Karar No : 2020/4438

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): … Orman Bölge Müdürlüğü
Vekilleri: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, … ili, … ilçe, … köyü, … mevkiinde bulunan, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın, orman vasfını yitirdiğinden bahisle 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi kapsamında olup olmadığının tespiti istemiyle 30/08/2014 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idarenin 04/11/2014 tarih ve 2263493 sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesinin (B) bendinde, orman sayılan yerlerden 31/12/1981 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanların orman sınırları dışına çıkartılacağı; 7. maddesinde, devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmî şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2. madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fennî hataların düzeltilmesi işlerinin orman kadastro komisyonları tarafından yapılacağı; henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırının, orman kadastro komisyonunca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanacağı, orman kadastro komisyonlarınca ormanların kadastrosu ve devlet ormanlarında yapılacak 2. maddenin (B) bendi uygulamalarının re’sen, 2. maddenin (A) bendi uygulamalarının müracaatın değerlendirilmesi ve Bakanlığın onayı ile bedelsiz olarak, hükmî şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ve hususi ormanlarda 2. maddenin (B) bendi uygulamalarının ise bu ormanların sahiplerinin müracaatı üzerine bedeli karşılığında yapılacağı; 11. maddesinde, orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritaların askı suretiyle otuz gün süre ile ilan edileceği, bu ilanın ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmünde olduğu, tutanak ve haritalara karşı itirazı olanların; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabileceği, ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleşeceği, orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, daha önce yapılan orman kadastrosu sırasında Orman Kanunu’nun 2/B maddesi kapsamına girip girmediği yönünden değerlendirmeye tabi tutulup, bu kapsamda görülmeyen ve orman sayılan taşınmaz yönünden davacının, bu taşınmazın orman vasfını kaybedip kaybetmediği, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi kapsamına girip girmediğinin araştırılması yolundaki isteminin reddine dair işlem üzerine bakılmakta olan davanın anlaşılmaktadır.
Davacının idareyi harekete geçirmek amacıyla yaptığı bu başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlem, idari işlem niteliğini taşımakta ve bu işleme karşı açılan davada İdari Yargı yeri görevli olup, temyiz incelemesinin, dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olup olmadığı değerlendirilecek şekilde yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, bakılan dava 6831 sayılı Kanun’un 11. maddesinde yer alan, orman kadastrosu sırasında düzenlenen tutanak, harita ve kararlara karşı açılmış ve Adli Yargı yerinin görev alanına giren bir dava niteliğinde olmadığından, aksi yöndeki bir değerlendirme ile verilen … İdare Mahkemesi kararının yukarıda yer verilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.