Danıştay Kararı 8. Daire 2019/4038 E. 2023/537 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/4038 E.  ,  2023/537 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4038
Karar No : 2023/537

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir ili, Mihalgazi ilçesi, … Köyü hudutları içerisinde bulunan, ER:… sayılı maden sahasında I (b) grubu maden işletme ruhsatı başvurusunun 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı üzerine işletme ruhsatı verilmesi isteğinin reddine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; maden işletme ruhsatı müracaatının reddedilmesine ilişkin işlemin, … İdare Mahkemesince iptal edildiği iptal edilen işlemin tesis edildiği tarihe kadar geriye yürüyerek işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerinde öngörülen şartları canlandıracağından, davacının Mahkeme kararının uygulanması isteğiyle yaptığı başvuru değerlendirilirken iptal kararının gerekçeleri de dikkate alınarak, iptal edilen … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin davacı hakkında uygulanarak işlem tesis edilmesi gerekirken, 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu 08.11.2016 tarihli işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 6. alt bendi ili davacıya uygulanan ve 21.09.2017 tarihinde yürürlüğe giren Maden Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 6. alt bendi aynı olup Yönetmeliğin ilgili maddesinde bir değişiklik olmadığını, bu nedenle yerel mahkemenin dava konusu işlemin iptal ettiği gerekçenin dayanaksız olduğunu, dava konusu işlem tesis edilirken ise yeniden yapılan incelemede, analiz sonucu dikkate alındığında dava konusu işlemin uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile eksik incelemeye dayalı olarak verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince,703 sayılı KHK ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Eskişehir İli, Mihalgazi İlçesi dahilinde ve davacı tarafından Er: … sayılı I-B Grup maden işletme ruhsatı başvuru 08/11/2016 tarihinde idarece reddedilmiştir.
Davacı şirket tarafından, işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… kaydına açılan davada, … tarih ve … sayılı karar ile davacının maden işletme ruhsatı müracaatının, 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca reddine ilişkin dava konusu işlemin dayanağı Genelgenin, Danıştay Sekizinci Dairesinin kararıyla yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği yürütmesi durdurulan Genelge uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan Mahkeme kararının davalı idareye 05.06.2017 tarihinde tebliğ edilmesine karşın idarece işlem tesis edilmemiştir.
Davacı şirket tarafından bu defa 05.10.2017 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunularak Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilmesinin istenildiği, davalı idarece 22.09.2017 tarihinde heyet üyelerinden alınan ek görüşte, davacının maden işletme ruhsatı başvurusu 21/09/2017 tarihinde yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği hükümleri uyarınca yeniden değerlendirilerek kaolen yerine sehven illit yazıldığı, ilgili yönetmelikler ve komisyon kararları doğrultusunda ağırlıkça kaolinit mineralinin bulunduğu, kaolinit mineralinin tüm kayaç içerisinde %20’den fazla, K2O oranının %2 den az, Na2O oranının %1den az, SİO2 oranının %44’ten fazla olduğunun tespit edilmesi nedeniyle olumsuz görüş bildirilmesi üzerine, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile davacının başvurusun reddedildiği, söz konusu işleme karşı davacı tarafından 13.11.2017 tarihinde yapılan itirazın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarih ve E:… sayılı işlemi ile üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 168. maddesinde “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanun ile, madenlerin aranması, işletilmesi, üzerinde hak sahibi olunması ve terk edilmesi ile ilgili esas ve usullerin düzenlendiği belirtilmiş; 2. maddesinde, yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarî değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre maden olduğu ve II (b). Grup madenler mermer, traverten, granit, andezit, bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar olarak belirlenmiş; 3. maddesinde, işletme ruhsatının, işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesini; işletme izninin, bir madenin işletmeye alınabilmesi için verilen izni; ruhsat hukukunun, ruhsat sahiplerinin ruhsattan doğan hak ve yükümlülükleri olarak tanımlanmış; 4. maddesinde ”Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.”’ kuralına yer verilmiştir.
08/11/2016 tarihli ilk müracaatın reddi işleminin tesisi tarihinde yürürlükte olan 06.11.2010 tarih ve 27751 tarihli Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Maden ruhsatlarının gruplandırılması” başlıklı 5. maddesinde ” (1) Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
A) I. Grup madenler;

b) Tuğla-kiremit kili, çimento kili, baraj, gölet ve benzeri yapılarda kullanılan killer, Marn, Puzolanik kayaç (Tras), çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar ile;
1) %25’den az Al2O3 içeren killer,
2) %50’den az montmorillonit minerali içeren killer,
3) %50’den az illit minerali içeren killer,
4) %50’den az zeolit minerali içeren kayaçlar,
5) Na2O ve K2O toplamı %5’den az olan ve II. Grupta yer almayan kayaçlar,

6) Kil grubunda ağırlıkça birinci sırada Kaolinit minerali bulunmayan ve Kaolinit minerali oranı %20’den az olan, %2’den fazla Fe2O3 ve K2O, %1’den fazla Na2O içeren ve %44’den az SiO2 içeren killer,” hükmü yer almıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 21.09.2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği’nini “Madenlerin gruplandırılması” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında “(1) I. Grup madenler:
……
b) Tuğla-kiremit kili, çimento kili, baraj, gölet ve benzeri yapılarda kullanılan killer, marn, puzolanik kayaç (tras), çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar ile;
1) %25’den az Al2O3 içeren killer,
2) %50’den az montmorillonit minerali içeren killer,
3) %50’den az illit minerali içeren killer,
4) %50’den az zeolit minerali içeren kayaçlar,
5) Na2O ve K2O toplamı %5’den az olan ve II. Grupta yer almayan kayaçlar,
6) Kil grubunda ağırlıkça birinci sırada kaolinit minerali bulunmayan ve kaolinit minerali oranı %20’den az olan, %2’den fazla Fe2O3 ve K2O, %1’den fazla Na2O içeren ve %44’den az SiO2 içeren killer.” olarak düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararında, dava konusu edilen maden işletme ruhsatı müracaatının reddedilmesine ilişkin işlem ile ilgili olarak, davacının ilk müracaatının 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca reddine ilişkin … İdare Mahkemesince iptaline karar verilmesi üzerine, söz konusu iptal kararının geriye yürütülmesi gerektiği ve iptal edilen işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerinde öngörülen şartları canlandıracağından, davacının Mahkeme kararının uygulanması isteğiyle yaptığı başvuru değerlendirilirken iptal kararının gerekçeleri de dikkate alınarak, iptal edilen … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin davacı hakkında uygulanarak işlem tesis edilmesi gerekirken, 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere gerek ilk işlemin tesis edildiği tarihte gerekse dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki Yönetmelikdeki hükmün aynı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle Mahkemece bu hususun göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, davacı şirketin adına I-b grubu maden işletme ruhsatı verilmesi amacıyla davalı idareye başvurması üzerine idarece hazırlanan teknik bilirkişi raporunda “sahanın ileri derece killeşme gösteren volkanik birimlerden oluştuğu, sahadan dört farklı lokasyondan alınan numunelerin Ankara Üniversitesine yaptırılan analiz sonuçlarının, I-b grubunda yer alan seramik kili kriterlerine uygun olduğu ve işletme projesi ile eklerinin arza uygun bulunduğu…” tespitlerine yer verilirken; davacı şirket tarafından 05.10.2017 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunularak Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilmesinin istenilmesi üzerine ise davalı idarece 22.09.2017 tarihinde heyet üyelerinden alınan ek görüşte, davacının maden işletme ruhsatı başvurusu 21/09/2017 tarihinde yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği hükümleri uyarınca yeniden değerlendirilerek kaolen yerine sehven illit yazıldığı, ilgili yönetmelikler ve komisyon kararları doğrultusunda ağırlıkça kaolinit mineralinin bulunduğu, kaolinit mineralinin tüm kayaç içerisinde %20’den fazla, K2O oranının %2 den az, Na2O oranının %1den az, SİO2 oranının %44’ten fazla olduğunun tespit edilmesi nedeniyle olumsuz görüş bildirildiği görülmüştür.
Uyuşmazlıkta, inceleme raporlarındaki çelişkiler de göz önünde bulundurulak, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacı tarafından işletme ruhsatı almak amacıyla davalı idareye sunulan işletme projesinin arza uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesince; işletme projesi ve eklerinin arza uygun olup olmadığına, işletme projesine konu madenin sahada bulunup bulunmadığına ilişkin keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, eksik inceleme neticesinde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, eksik inceleme neticesinde verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 14/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.