Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3876 E. 2023/932 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3876 E.  ,  2023/932 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3876
Karar No : 2023/932

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10- …
11- …
12- …
13- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Balıkesir İli, Kepsut İlçesi, … Mahallesinde, İR:… ruhsat numaralı 100 hektarlık alanın 9,46 hektarlık alanında planlanan 399.360 ton/yıl kapasiteli Kalker (Taş) Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için verilmiş bulunan II-A Grubu İşletme Ruhsatının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; her ne kadar; söz konusu maden işletme ruhsatlı saha için … tarihli … sayılı Balıkesir Valiliği işlemi ile verilen ”ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile ”ÇED Gerekli Değildir” kararının iptaline karar verilmiş ise de, bakılan davada iptali istenilen işletme ruhsatının 25/04/2014 – 25/04/2024 (10 yıl süreli) tarihleri arasında yürürlükte olduğu göz önüne alındığında bu süreler içerisinde ruhsat sahibinin Maden Kanunu’nun 7. maddesinde yer alan izinleri alarak Maden İşleri Genel Müdürlüğüne başvurması halinde mevzuat gereği işletme izni düzenlenebilecek olup, ruhsat sahibi tarafından söz konusu saha için çevresel etki değerlendirme sürecinin Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği uyarınca tekrar başlatılabileceği bu durumda; işletme izni alınabilmesi için gerekli olan ve Maden Kanunu’nun 7. maddesinde yer alan izinler arasında sayılan çevresel etki değerlendirme kararının iptal edildiğinden bahisle dava konusu ruhsatın iptali yönündeki istemin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, faaliyet alanında zeytinlik alanlarının bulunduğu, bu alanların ve ekolojik sistemin zarar göreceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı/Davalı idare tarafından,
belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 703 sayılı KHK ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. Madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. Maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkine alınarak işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; ”ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle açılan davada …İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması üzerine düzenlenen raporda proje sahasına 542 metre mesafede yabani zeytinliklerin bulunduğu, anılan zeytinliklerin Balıkesir Orman Fidanlık Müdürlüğü tarafından aşılatıldığı, ayrıca proje alanına 2992 ve 2258 metre mesafelerde Kille Çayından gelen nemli hava ile oluşan mikroklima ile gelişimleri çok iyi olan zeytinlik sahaların bulunduğu tespit edildiği, bu tespitler doğrultusunda, dava konusu proje sahasının 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun gereğince korunması gereken alanlar arasında yer aldığı, proje sahasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin Ek-I; “Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi” ve Ek-V; “Duyarlı Yöreler” başlığı altında yer alan listede sayılan korunması gereken “duyarlı yöreler” arasında yer aldığından bahisle çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanarak işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Ondördüncü Dairesinin 19/19/2018 tarih ve E:2018/2105 K:2018/5408 sayılı kararı ile işleme konu proje sahasına 3 km’lik mesafede zeytinlik alanlar bulunduğu ve söz konusu zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmayacak şekilde faaliyette bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşıldığından, 3573 sayılı Kanun uyarınca zeytinlik sahalarına 3 km’den daha kısa mesafede kurulması mümkün olmayan tesislerden olan “Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” projesine ilişkin olarak Balıkesir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen … günlü, … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararında hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle onanmasına karar verildiği görülmüştür.
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20/1. maddesinde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” hükmü yer almaktadır.
Zeytinlik alanlarında yürütülecek faaliyetlere ilişkin olarak öncelikle dikkate alınması gereken düzenlemenin, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Anılan Yasanın 20. maddesinin amacının, gerekli tedbirler alınmış olsa bile, zeytinlik sahalarında ve bu sahalara 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılmasını ve işletilmesini önlemek olduğu açıktır.
Bu durumda, 3573 sayılı Kanunda açıkça düzenlenerek zeytinlik sahalarına 3 km’den daha kısa mesafede zeytinyağı fabrikası hariç herhangi bir yapının yapılmasına imkan bulunmadığından zeytinlik sahaya yasada öngörülenden daha kısa bir yakınlıkta bulunan sahaya ilişkin düzenlenen ÇED Gerekli Değildir kararının belirtilen gerekçeyle iptal edildiği görülmüş olup, gerekli izinlerin alınmaması halinde ruhsat sahibinin faaliyette bulunamayacağı açık ise de bu durumun işletme ruhsatının iptalini gerektirmeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer alan açıklama ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 01/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.