Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3644 E. 2020/5038 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3644 E.  ,  2020/5038 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3644
Karar No : 2020/5038

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/11/2018 tarih ve E:2014/8765, K:2018/7214 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 11/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

X- Dava, … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik Programında belirli süreli öğretim görevlisi olarak çalışan davacının, iş akdinin yenilenmeyeceğine ilişkin Rektörlüğün 02.05.2013 tarih ve 1965 sayılı işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının görevinin yerine getirilmesinde başarısızlığı, yetersizliği yada başkaca sözleşmesinin sona erdirilmesini ve yenilenmemesini gerektirecek fiili bulunmadığı dikkate alındığında, davalı idarece takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olacak şekilde davacının sözleşme bitimi tarihi itibariyle sözleşmesinin fesh edilerek sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin tesis edilen işlemde sebep ve amaç yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 31.maddesinde “Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim – öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik Programında öğretim görevlisi olarak 23.10.2012 tarihli iş sözleşmesi gereği 30.10.2012 tarihinden itibaren görevine başladığı, iş sözleşmesinin 30.06.2013 tarihi itibariyle sona erdiği, davalı idarece dava konusu işlemle 30.06.2013 tarihinde sona erecek olan belirli süreli iş akdinin, sözleşme süresi sonunda yenilenmeyeceğinin davacıya bildirilmesi üzerine, davacı tarafından hiç bir gerekçe göstermeksizin iş sözleşmesinin yenilenmediği iddiasıyla görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının öğretim görevlisi olarak atanmasının kazanılmış hak teşkil etmediği, yetki ve şekilde aynı usule riayet edilmek suretiyle, yukarıda aktarılan mevzuat hükmü uyarınca sözleşme süresinin sona erdiği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemin, idarenin takdir yetkisi kapsamında olduğu, takdir yetkisinin davalı idare tarafından kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıldığına ilişkin somut bir veri bulunmadığı, bu itibarla davacının iş akdinin yenilenmeyeceğine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.