Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3582 E. 2023/1368 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3582 E.  ,  2023/1368 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3582
Karar No : 2023/1368

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Mermer ve Maden İşl. Ür. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Muğla ili, Kavaklıdere ilçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde İR-… nolu maden ruhsatı için verilen maden işletme ve altyapı tesis izinlerine ait 2016 yılı arazi izin bedellerinin ödenmesine ilişkin Orman Genel Müdürlüğü Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Kavaklıdere Orman İşletme Müdürlüğünün … tarih ve E… sayılı işlemi ile söz konusu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Orman Genel Müdürlüğü Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Kavaklıdere Orman İşletme Müdürlüğünün … tarih E… sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Orman Kanunun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde 2014 yılında yapılan değişiklik ile arazi izin bedeli hesabında ekolojik denge katsayısının kullanılmaya başlandığı, bu katsayının orman amenajman planındaki meşcere tiplerinin kapalılık oranına göre belirlendiği, davacı şirketin 2016 yılı izin bedeli hesaplanırken idare tarafından madencilik faaliyetinden önceki meşcere tipinin kapalılık oranı baz alınarak hesaplama yapıldığı, davacı tarafın ise yenilenen amenajman planındaki kapalılığın esas alınması yani madencilik faaliyetinden sonraki meşcere tipinin uygulanması gerektiği iddiasında olduğu, yönetmelik ile izin bedeli hesabında ekolojik denge katsayısının getirilmesi ve uygulanması gerekli katsayının sahanın orman yoğunluğuna göre 1 (ağaçsız alanlar için) ila 2 (%71 ve üstü kapalı ormanlar ve ağaçlandırma sahaları) arasında belirlenmesindeki amacın madencilik faaliyeti sonucunda meydana gelen orman tahribatıyla orantılı olarak bedel belirlemesi olduğu, madencilik faaliyeti nedeniyle doğal yapısı bozulan ve faaliyetin devam etmesi sebebiyle eski doğal yapısına dönemeyen sahalarda faaliyetten sonraki orman/ağaç yoğunluğu baz alınarak yapılacak uygulamanın mevzuatın amacıyla örtüşmeyeceği, davaya konu sahadaki orman yoğunluğundaki azalmanın davacının kendi madencilik faaliyeti nedeniyle süregelen kullanımı sebebiyle oluşan tahribattan kaynaklı olduğu hususu da dikkate alındığında kendisine yenilenen amenajman planındaki daha az yoğun alanlar için daha düşük belirlenen katsayının uygulanması gerektiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, arazi izin bedeli tespitinde uygun meşcere tipi ve ekolojik denge katsayısı uygulandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinin ekinde yer alan ekolojik denge kat sayısını gösteren Ek-2 Tablo uyarınca ekolojik denge katsayısının orman amenajman planlarına göre orman durumu esas alınarak belirlendiği, olayda 14/08/2013 tarihli Orman Genel Müdürlüğü onayı ile uygulamaya konulan amenajman planına bakılması gerekirken eski amenajman planı esas alınarak kat sayı belirlendiği, eski amenajman planındaki kapalılığın esas alınmasının yasal dayanağı olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 22/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.