Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3509 E. 2023/2047 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3509 E.  ,  2023/2047 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3509
Karar No : 2023/2047

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketten ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedeli, ilave ağaçlandırma bedeli ve teminat bedeli tahakkuk ve talep edilmesine ilişkin İzmir Orman İşletme Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin, 142.007,46-TL ilave ağaçlandırma bedeli + 25.561,34-TL KDV olmak üzere toplam 167.568,80-TL’ye ilişkin kısmının iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen bu miktarın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; idare tarafından verilen izinler nedeniyle orman sayılan alanda izin verilmesi sonucu bu yerlerin ağaçlandırılması için yapılacak giderlerin karşılığı olarak alınacak bedel olarak “ağaçlandırma bedeli”nden söz edilerek, bu bedelin hesaplama tarzının ayrıntılı şekilde düzenlendiği, bunun dışında “ilave ağaçlandırma bedeli” adı altında bir yükümlülüğün düzenlenmediği, davacı şirketin RES faaliyetinde bulunmak üzere usulüne uygun olarak izin aldığı orman vasıflı arazi için ağaçlandırma bedeli ödemesi gerektiği konusunda duraksamanın olmadığı, Orman Kanunun 17/3 ve 18. Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca KDV dahil 30.345,08-TL ağaçlandırma bedelinin tahakkuk ettirildiği ve 22/08/2017 tarihinde tahsil edildiği görülmekle birlikte, davacı şirketten ilave ağaçlandırma bedelinin dayanağı olarak gösterilen … tarih ve … sayılı Makam Oluru içeriğinde ilave ağaçlandırma bedelinin yasal dayanağının ortaya konulamadığı, Orman Kanunun 17/3. ve 18. Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği hükmüne aykırı olarak ilave ağaçlandırma bedeli tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık olmadığı, hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle, davacı şirketin ödemiş olduğu 142.007,46-TL ana bedel ve 25.561,34-TL KDV olmak üzere toplam 167.568,80-TL ilave ağaçlandırma bedelinin dava tarihi olan 08/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte idarece davacı şirkete ödenmesi gerektiği gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline, davacının ödemiş olduğu ilave ağaçlandırma bedeli ve KDV’sinin iadesi isteminin kabulüne, 167.568,80-TL’nin dava tarihi olan 08/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bozuk ormanlık sahalarda 1 kat ilave ağaçlandırma bedeli alınırken, ormandaki kapalılık oranı yani meşçereyi oluşturan ağaçların toprağı siperleme oranı arttıkça ilave ağaçlandırma bedeli arttırılmakta böylelikle RES ve buna bağlı ENH taleplerinin mümkün olduğunca ormanlık saha dışında yapılması, ormanlık sahalarda izin verilmesi amaçlandığı, RES ve buna bağlı ENH için ormanlık sahalarda geniş alanlarda izin verildiği, bu durumun orman bütünlüğünü ve ekolojik dengeyi bozacağı, mevcut ormanları azaltacağı, sürdürülebilir ormancılığı olumsuz yönde etkileyeceği, Türkiye’de orman varlığının zor şartlarda devamlılığının sağlandığı düşünüldüğünde orman dışı alternatif alanların aranması gerektiği veya ormanlık alanlarda daha makul olan bozuk veya ağaçsız alanların tercih edilmesinin sağlanması amacıyla uygulamaya konulmuş talimat ile orman sayılan alanların üstün kamu yararı olması sebebiyle taleplerin orman alanları dışında alternatif alanların aranması veya bozuk sahaların tercih edilmesinin sağlanması bunun mümkün olmaması ve verimli ormanların tercih edilmesi durumunda kapalılık durumuna göre 5 kata kadar ilave ağaçlandırma bedeli alınarak ülkemizin değişik yerlerinde ağaçlandırma çalışmalarında ve bozulan orman alanlarının rehabilite edilerek geri kazanılmasında kullanılması için kaynak temin edilmesinin amaçlandığı, KDV’nin vergi dairesine yatırılan bir para olduğu için idarelerince faizle birlikte geri ödenmesinin söz konusu olamayacağı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının usule ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 13/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.