Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3251 E. 2020/5789 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3251 E.  ,  2020/5789 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3251
Karar No : 2020/5789

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): … Belediye Başkanlığı – …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davacı): … Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.
Vekili: Av. …
İstemin Özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/11/2018 tarih ve E:2012/5342, K:2018/6645 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü.
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, davalı Belediyenin, Erdemli İlçesinin kanalizasyon ve atık sularını, müvekkilinin kira sözleşmesi ile işlettiği Mersin İli Erdemli İlçesi Talat Göktepe Mesire Yeri içerisinden geçirerek DSİ kanalına akıtması nedeniyle müvekkilinin müşteri kaybetmesi sonucu 2007 yılından başlayarak işletmeden tahliye edildiği tarihe kadar ki uğradığı kayba ilişkin 40.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının 40.000,00 TL tutarındaki maddi tazminat talebinin, 06.04.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının süreaşımı nedeniyle, 06.04.2008 tarihinden sonraki döneme ilişkin kısmının ise esastan reddine, 30.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat isteminin kabulü ile söz konusu tutarın davalı idareden alınarak adli yargı yerinde dava açma tarihi olan 06.04.2009’dan itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
T.C. Anayasasının 125. maddesinin son fıkrası uyarınca idare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı tazminle yükümlü olup bu nedenle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi gerektiği açıktır.
Bir idarî işlemin yasalara ve hukuka aykırılığı kural olarak hizmet kusuru sayılmaktadır. Bununla birlikte, her iptal edilen işlem ve eylemin, idari tazminat sorumluluğuna yol açmayacağı da idare hukuku ilkelerindendir.
Manevi tazminat; gerçekte bir tazmin aracı olmayıp, tatmin aracıdır. Manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen, duyduğu acı, elem, ızdırap, üzüntü ve sarsıntı nedeniyle yaşam zevki azalan kişiye manevi tazminat adı altında verilecek miktardır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu hale getirmektedir. Olayın gelişimi ve sonucu, ilgilinin durumu itibariyle manevi zarara karşılık takdir edilecek manevi tazminatın, manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, buna karşılık idarenin olaydaki sorumluluğunu ifade edecek ölçüde saptanması zorunlu bulunmaktadır.
Manevi tazminata, idarenin mevzuata aykırı işlem ve eylemi sonrasında ilgililerin şeref ve haysiyetinin zedelenmesi yada ağır bir elem ve acı duymasına neden olunması halinde hükmedilmesi idare hukukunun temel prensiplerinden olup, manevi tazminat verilmesini gerektirecek koşulların olayda mevcut olmadığı gerekçesiyle davalı idarenin manevi tazminatın kabulüne yönelik karar düzeltme isteminin reddine ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.