Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3099 E. 2020/5030 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3099 E.  ,  2020/5030 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3099
Karar No : 2020/5030

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, Kepez İlçesi, … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Yasa kapsamında satın almak için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Antalya Valiliği işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ile; ortada kadastro mevzuatına göre oluşturulmuş ve iptal edilmiş bir tapu kaydının bulunmaması, ayrıca bedelsiz iade şartlarından yararlanılabilmesi için tapu kütüğünde 2/A veya 2/B belirtmelerinin de bulunmasının gerekmesi karşısında, Yasada aranan koşulları taşımadığı anlaşılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, Kadastro Müdürlüğünce yapılan 2/B hak sahipliği tespit çalışmalarında anılan taşınmazın davacıların murisinin kullanımında olduğunun tespit edildiği, Kadastro tespitine karşı açılan davanın mahkemece reddedildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında ve ilgili mevzuat uyarınca 2/B arazisi olarak tescil edilen, davacıların murisinin kullanımında olduğu tespit edilen taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 6. Maddesi kapsamında doğrudan satışına engel herhangi bir nedenin bulunmadığının anlaşılması karşısında satın alma başvurusunun reddine yönelik tesis olunan davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı karar kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın ‘boş’ olduğu ve davacılar tarafından kullanılmadığının tespit edildiği, 345 sayılı Genel Tebliğ’in ”31/12/2011 tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararlarında ve bu karara istinaden tapu kütüğüne konulan belirtmelerde, kullanıcı ve/veya muhdesat sahiplerinin taşınmazı bu tarihten önceki kullanımları konusunda dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere (bilirkişi raporları vb.) bakılacaktır” düzenlemesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, dava konusu taşınmazda davacıların murisinin 31/12/2011 tarihinden önce zilyet olduğu, 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında davacıların hak sahibi olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya İli, Kepez İlçesi, … Mahallesinde Kadastro Müdürlüğü tarafından 2010 yılında yapılan 2/B hak sahipliği tespit çalışmaları kapsamında düzenlenen 21/07/2010 tarihli kadastro tespit tutanağı ile dava konusu … ada, … sayılı parselin davacılar murisi “… oğlu …’in kullanımında” olduğu tespit edilmiş ve ilan süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açılmadığından kadastro tutanağı kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacıların murisi adına olan zilyetlik tespitinin iptaline yönelik Maliye Hazinesi tarafından davacılara karşı taşınmaz zilyetliğinin tespiti davası açılmış olup, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı ile 6292 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Bahse konu karar … Hukuk Dairesinin … tarihli, E: …, K: … sayılı kararı ile onanmış ve karar düzeltme istemi de aynı Dairenin .. gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla reddedilerek mahkeme kararı kesinleşmiştir.
Antalya İli, Kepez İlçesi, … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmazın üzerinde zilyet olan .. mirasçıları davacılar tarafından 01/12/2016 tarihinde anılan taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında satışı istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuş, yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı Antalya Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Batı Antalya Emlak Müdürlüğü işlemi ile reddedilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinde; “…bu Kanun ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesinin amaçlandığı ve Kanunun, 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler hakkında uygulanacağı…” belirtilmiştir.
6292 sayılı Kanun’un Aynı Kanun’un “Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış” başlıklı 6. maddesinde ise;
“(1) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu Kanuna göre hak sahibi sayılır.
(2) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır.
(3) Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler.
… (12)Bu maddeye göre hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan ya da Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ile ilgili idarelerce bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde idareye bildirilmesi şartıyla özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gerekenler ile içme ve kullanma suyu havzalarında maksimum su seviyesinden itibaren üç yüz metrelik bant içerisinde kalan yerler hak sahiplerine satılmaz. Bu taşınmazların yerine istenilmesi hâlinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2/B alanlarındaki taşınmaz, bu maddenin dördüncü fıkrasına göre hesaplanacak satış bedeli karşılığında doğrudan satılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6292 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen ve bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde başvuran kişiler bu Kanun kapsamında hak sahibi sayılmışlar ise de, aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca bu maddeye göre hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan kamu hizmetlerine ayrılan taşınmazların hak sahiplerine satılmayacağı, bu taşınmazların yerine istenilmesi hâlinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2/B alanlarındaki taşınmaz hesaplanacak satış bedeli karşılığında doğrudan satılabiliceği açıktır.
Davacıların 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca hak sahibi olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede, dava konusu … ada, … sayılı parselin tapu kaydının incelenmesinden davacılar murisi “… oğlu … ‘in kullanımında” olduğu ve Maliye Hazinesi tarafından davacılara karşı açılan taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih E: …, K: … sayılı kararı ile reddine karar verildiği ve kesinleştiği göz önüne alındığında davacıların 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesin 2. fıkrası uyarınca hak sahibi olduğu tartışmasızdır.
Ancak, Antalya Valiliği Defterdarlığı’nın … tarih ve … sayılı Olur’larından dava konusu taşınmazın bir kısmının imar planında yol alanında kaldığı ve Kepez Belediye Başkanlığınca bedelsiz terk veya tahsisi talep edilen yerlerden olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu taşınmazın imar planında yol alanında kaldığına ilişkin bilgi ve belge ile imar planının taşınmazın renkli kalemle işaretli bir örneğinin istenilmek sureti ile doğrudan satışı istenilen dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 6. maddesinin 12. fıkrası uyarınca hak sahiplerine satışı yapılamayacak taşınmazlardan olup olmadığının araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 11/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.