Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3047 E. 2023/1432 K. 24.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3047 E.  ,  2023/1432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3047
Karar No : 2023/1432

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından; murisi …’ın Artvin ili, Borçka ilçesi dahilinde … sicil nolu maden sahasında buluculuk hakkı olmadığına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlıkta, mülga 6309 sayılı Maden Kanununun 136. maddesinin son fıkrasında sayılan buluculuk hakkını sona erdiren nedenler arasında işletme hakkının feshine yer verilmemiş olsada, 3213 sayılı Maden Kanununun 5. madddesi uyarınca maden sahalarının bulucusu olan muris … 13.04.1986 tarihinde vefat ettiğine göre 6 ay içinde intikal işlemlerinin tamamlanması, buluculuk hakkının bu süre içinde istenilmesi gerektiği dikkate alındığında bu süre geçirildikten çok sonra 14.02.2014 tarihinde davalı idareye başvurularak bulucu belgelerinin işleme konulmasının istenildiği anlaşıldığından davacının isteminin reddedilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının murisi olan … adına Artvin İli, Borçka İlçesi hudutları dahilinde on beş yıl süreli maden işletme (manganez) ruhsatının 20.03.1963 tarihinde düzenlendiği, 20/05/1963 tarihinde ise Sanayi Bakanlığı ile işletme ruhsatnamesi sahibi … arasında “bulunmuş maden (manganez) mukavelesi”nin imzalandığı, anılan ruhsatın; “verilen süreler içinde teminat eski haddine iblağ edilmediğinden” bahisle 6309 sayılı Maden Kanunu’nun 52. ve 98. maddesine göre 26/11/1973 tarihinde fesh edildiği, ruhsat sahasının 1987 yılında ihale edildiği, ihaleye müracaat edilmediğinden 1988 yılında ruhsat sahasının silindiği ve arama müracaatlarına açıldığı, ruhsat sahasının bir bölümünün 1989 yılında ruhsatlandırıldığı, bir bölümünün ise halen ihalelik saha olduğu, davacı tarafından 14/02/2014 tarihli dilekçe ile miras yolu ile buluculuk hakkının alınabilmesi amacıyla davalı idareye başvuruda bulunulduğu, dava konusu … tarih ve … sayılı yazı ile de murisi … adına düzenlenen sicil: … sayılı maden bulucusu ruhsatının feshedildiğinin ve ruhsatın verildiği dönemdeki kanun hükümleri çerçevesinde buluculuk hakkı bulunmadığının davacıya bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mülga 6309 sayılı Maden Kanunu’nun “Bulunmuş maden ve bulucu” başlıklı 49. maddesinde İşletme talebi ile ilgili vesikalar ve yerinde yaptırılan tetkikleri havi rapor Sanayi Bakanlığınca incelenir.
Maden sahasının muayyenliği ve madenin kemiyet ve keyfiyet itibariyle bir işletme tesisine elverişli cevheri ihtiva ettiği tahakkuk etmiş ise, o madenin (Bulunmuş maden) sayılmasına ve arayıcısının da o madenin (Bulucu)su olduğuna karar verilir.
Bu vasfın 137 nci maddeye göre zevali veya 138 inci maddeye göre kaldırılması halleri dışında bulunmuş maden, maden arama ruhsatnamesi mevuu yapılamaz.
Bulunmuş madenin sicili tesis edilir.
Arama ruhsatnamesine müstenit olmaksızın da ikinci fıkradaki vasıfları haiz olan herhangi bir cins madenin (Bulunmuş maden) sayılmasına Sanayi Bakanlığınca karar verilebilir.
Bu maden, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünce bulunmuş ise, arama masrafları işleme hakkını iktisap eden tarafından enstitüye ödenir. Bu husustaki masraflardan enstitüye ödenmesi lazım gelen meblağın miktarı ile bunların tediye şartları Sanayi Bakanlığınca tayin ve tesbit olunur.
İşletme hakkı isteğine mevzu teşkil eden arama ruhsatnameleri sahalarından taksir suretiyle talep edilen sahalar dışında bırakılan kısımlar, talebe mevzu saha ve madenin bulunmuş maden sayılmasının kararlaştırıldığı tarihten itibaren, hiçbir muameleye lüzum kalmaksızın aramalar için serbest hale gelir.” hükmü,
“Buluculuk hakkı” başlıklı 136. maddesinde “İşletme hakkı başkasına verilen ve buluculuk hakkı mahfuz olduğu kanunda tarif edilen madenler için bulucusuna verilecek tazminat şunlardan ibarettir:
A) Arama devresindeki masraflardan cevher satışı ile karşılanmayan kısım;
B) Devlet hakkına esas teşkil eden kıymetin yüzde yanını nispetinde aidat;
Bulucu (A) bendinde yazılı masraflarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Ekonomi ve Ticaret Vekâletine bildirmeye ve bu husustaki müspit vesikaları tevdie mecburdur. Müddeti içinde istenilen malûmatın bildirilmemesi ve müspit vesikaların tevdi edilmemesi hallerinde arama masraflarından cevher satışı ile karşılanmıyan kısım kalmamış sayılır.
İkinci fıkrada zikrolunan müspit vesikalar bulucunun hesaplarım muntazam şekilde tuttuğu noterden tasdikli defter ve bununla ilgili fatura, bordro, satış senedatı gibi ticari mahiyetteki vesikalardır. (A) bendinde yazılı masrafların Vekâlete bildirilmesini ve bu husustaki müsbit vesikaların tevdiini mütaakıp Vekâletçe madenin dosyasında mevcut malûmat ve bulucunun tevdi ettiği vesikalar incelenerek arama devresindeki masraflarından cevher satışı ile karşılanmıyan kısım için bulucuya verilmesi gereken tazminat bir raporla tesbit ve madenin işletme şartlan meyanına dercolunur.
Bu tzminat işletme hakkı iktisabedecek şahıs tarafından mukavele ve şartnamenin imza ve teatisinden evvel bulucuya ödenir. Bulucu Vekâletçe tesbit edilen tazminat miktarına razı olmadığı takdirde işletme haklanın verilmesinden sonra bunu yeni işletme hakkı sahibinden talebedebilir. Yeni İşletme hakkı sahibi bu tazminatın tesbitine dair Vekâletçe mevcut vesaikten istifade eder.
Şu kadar ki, bu husustaki ihtilâf, işletme hakkının verilmesine ve madende işletme faaliyetine devam olunmasına mâni teşkil edemez.
(B) bendinde gösterilen aidat, madenin işletilmesi sırasında imrar edilecek cevherlere ait Devlet hakkı ile birlikte işletme hakkı sahibinden Devletçe tahsil olunur ve bulucuya veya kanuni haleflerine ödenir.
Madenin İşletilmesi faaliyetine mütaallik olup Ekonomi ve Ticaret Vekâletince tasvibedilecek esaslar bulucu itiraz edemez.
Buluculuk hakkı, işletme hakkı yürürlük müddetinin bitmesi veya cevherin tükenmesi sebebiyle işletme hakkının terkedilmesi veya madenin bulunmuş maden vasfının kaldırılması veya buluculuk hakkının işletme hakkı sahibi tarafından satınalınması hallerinde sona erer ve keyfiyet madenin siciline şerhedilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, maden sahasının ve madenin niceliği dikkate alınarak işletmeye elverişli cevheri içerdiği kesinleşmiş ise, o madenin (Bulunmuş maden) ve arayıcısının da o madenin (Bulucu)su olduğuna idarece karar verileceğinin, bulunmuş madenin sicile tescil edileceğinin, işletme hakkı başkasına verilen ve buluculuk hakkı saklı olduğu kanunda tarif edilen madenler için bulucusuna tazminat verileceğinin, yine buluculuk hakkının işletme hakkı yürürlük müddetinin bitmesi veya işletme hakkının terk edilmesi gibi hallerde sona ereceği açıktır.
Dava konusu maden ruhsatının, 26/11/1973 tarihinde fesh edildiği, ruhsat sahasının 1987 yılında ihale edildiği, ihaleye müracaat edilmediğinden 1988 yılında ruhsat sahasının silindiği ve arama müracaatlarına açıldığı, ruhsat sahasının bir bölümünün 1989 yılında ruhsatlandırıldığı, bir bölümünün ise halen ihalelik saha olduğu; davacının murisinin ise 13.04.1986 tarihinde vefat ettiği hususları gözününe alındığında, davacının murisi hayattayken ve de ruhsatın feshi tarihinde ( 1973) yürürlükte bulunan 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince işletme yürürlük süresinin sona erdirilmesi ile buluculuk hakkının sona erdiğinin kabulü gerekmektedir.
Nitekim bu nedenle sözkonusu maden sahasının bir bölümünün idarece tekrar aramalara açıldığı da anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.