Danıştay Kararı 8. Daire 2019/3011 E. 2022/7871 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/3011 E.  ,  2022/7871 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3011
Karar No : 2022/7871

DAVACI : … Birliği (…)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
08/01/2018 tarih ve 30295 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 2. maddesinin 3. fıkrasının, 37. maddesinin 4. ve 5. fıkralarının ve 41. maddesinin 3. fıkrasının eksik düzenleme içerdiğinden bahisle; 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresinin, 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin, 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan; ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresinin, 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 ve 3 nolu alt bentlerinin, 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendinin, 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ” … her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu … ” ibaresi ile 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması … ” ibaresinin, 40. maddesinin 2. fıkrasının, 40. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine … ” ibaresinin, 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak … ” ibaresinin, 41. maddesinin 12. fıkrasının ve 55. maddesinin 8. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı … Birliği tarafından, dava konusu edilen Yönetmelik hükümlerinin 1618 sayılı Seyahat Acentaları Kanunu kapsamında kurulan seyahat acentalarının tarifesiz turizm taşımacılığına yönelik hak ve yetkileri gözetilmeden hazırlandığı, seyahat acentalarının özel kanunu nedeniyle eksik ve hukuka aykırı düzenlemeler içerdiği iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Karayolu Taşıma Kanunu’nun 34. maddesi, Cumhurbaşkanlığı 1 Nolu Kararnamesinin 477. – 478. maddeleri ile rekabetin korunması, tekelleşme ve haksız gelir sağlanmasını önlemek amacıyla Bakanlıklarının karayolu taşımacılık faaliyetine ilişkin olarak her türlü idari metinle düzenleme yapma yetkisinin bulunduğu, Bakanlıklarınca yapılan düzenlemenin yerinde ve hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin; 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresi, 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi, 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 ve 3 nolu alt bentleri, 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ”numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi, 37. maddesinin 4. fıkrası ve 37. maddesinin 5. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
– 2. maddesinin 3. fıkrası, 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan; ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresi, 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendi, 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ” … her seferde taşınan yolcuların .. Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu … ” ibaresi, 40. maddesinin 2. fıkrası, 40. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine … ” ibaresi, 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak … ” ibaresi, 41. maddesinin 3. fıkrası ve 41. maddesinin 12. fıkrası hakkında davanın reddine,
– 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması … ” ibaresi, 55. maddesinin 8. fıkrasının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 08/01/2018 tarih ve 30295 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 2. maddesinin 3. fıkrasının; 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresinin; 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin; 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan; ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresinin; 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 ve 3 nolu alt bentlerinin; 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendinin; 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ” … her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu … ” ibaresinin; 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması … ” ibaresinin; 37. maddesinin 4. ve 5. fıkralarının; 40. maddesinin 2. fıkrasının; 40. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine … ” ibaresinin; 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak … ” ibaresinin; 41. maddesinin 3. ve 12. fıkralarının; 55. maddesinin 8. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, 2. maddesinde; Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı, 4. maddesinde; taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, 5. maddesinin birinci fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, ikinci fıkrasında; taşımacılık yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerektiği; üçüncü fıkrasında; taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verileceği, dördüncü fıkrasında; taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlığın yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebileceği, 32. maddesinde, düzenli seferli yolcu taşımalarında kalkış ve varışların bir terminalden yapılması, ancak yeri ve zamanı önceden belirlenen ve nitelikleri yönetmelikte tespit edilen ara duraklarda da yolcu indirme ve bindirmesi yapılabileceği, yolcu taşımacılarının en az bir yolcu terminaline bağımsız olarak veya birlikte sahip olmaları veya bu terminalin kullanma hakkını haiz olmaları gerektiği, terminallerin özelliklerinin yönetmelikle belirleneceği, 34. maddesinde ise, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmi Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir.
Öte yandan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin başlığı ile birlikte değişik 477. maddesinde, (1) Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri;
a) Karayolu ve demiryolu ulaştırması faaliyetlerinin ticari, ekonomik, sosyal ihtiyaçlara ve teknik gelişmelere bağlı olarak ekonomik, seri, elverişli, güvenli, kaliteli, çevreye olumsuz etkilerini önleyecek, giderecek ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını ve bu faaliyetlerin müstakilen veya ulaştırma türleriyle birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini sağlamak,
b) Karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyoluyla yapılacak tehlikeli mal taşımacılığı faaliyetlerinin uluslararası sözleşmeler, standartlar ve mevzuata uygun olarak ekonomik, seri, elverişli, güvenli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını ve bu faaliyetlerin diğer taşımacılık faaliyetleriyle uyumlu olarak hizmet vermesini sağlamak,
ç) Demiryolu altyapı işletmecileri, demiryolu tren işletmecileri, karayolu ve demiryolu taşımacılığı alanlarında taşımacı, organizatör, acente, komisyoncu, lojistik işletmecisi, terminal işletmecisi, gar veya istasyon işletmecisi ve benzeri faaliyette bulunanların hizmet esasları, mali yeterlik ve mesleki saygınlık şartlarını belirlemek, bunları yetkilendirmek ve denetlemek,
f) Demiryolu altyapı işletmecileri, demiryolu tren işletmecileri, karayolu ve demiryolu taşımacılığı alanlarında taşımacı, organizatör, acente, komisyoncu, lojistik işletmecisi, terminal işletmecisi, gar veya istasyon işletmecisi ve benzeri faaliyette bulunanlar ile şoförler, makinistler başta olmak üzere bu işlerde çalışanların mesleki yeterlik şartlarını belirlemek, bununla ilgili eğitim vermek veya verdirmek, sınav yapmak veya yaptırmak ve bunları yetkilendirmek ve denetlemek,
ğ) Karayolu ve demiryolu taşımacılık faaliyetleri ile tehlikeli mal taşımacılığı alanında kullanılan yük ve yolcu terminalleri, garları veya istasyonları ile depolama tesisi ve benzeri yapıların asgari niteliklerini belirlemek ve bunları denetlemek,
h) Karayolu taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü taşıtın cins, kapasite, sahiplik, yaş ve benzeri yönden asgari niteliklerini belirlemek,
o) Karayolu ve demiryolu ulaşımını geliştirmek ve serbest, adil, sürdürülebilir bir rekabet ortamı sağlamak amacıyla sınırlı olmak üzere; kullanımı ücrete tabi olan her çeşit karayolu, köprü ve tünel ücretleri, terminal kullanım ücretleri, demiryolu altyapı kullanım ücretleri ile taşımacılık faaliyetlerine ilişkin gerektiğinde taban ve tavan ücret tespit etmek ve uygulamasını denetlemek, olarak sayılmıştır. Anayasanın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin yukarıda sıralanan maddelerinin iptali istemiyle açılan davada; istemin gerekçesi, genel olarak 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Seyahat Acentaları Yönetmeliği uyarınca, seyahat acentalarının kendi mevzuatından kaynaklı özel durumu dikkate alınarak düzenleme yapılması gerektiği konusuna temellendirmiş ise de; söz konusu acentaların faaliyetlerinin karayolu taşımacılığına ilişkin kısmının karayolu taşıma mevzuatına uygun şekilde yürütülmesi gerektiği ve bu konuda düzenleme yapma yetkisinin davalı idareye ait olduğu hususu da dikkate alınmak suretiyle iptal istemine konu maddeler incelendiğinde:
Dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinin 3. fıkrası hakkında:
08/01/2018 tarih ve 30295 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 1. maddesinde özet olarak, Yönetmeliğin amacının, karayolu taşımacılık faaliyetlerini ülke ekonomisine uygun şekilde düzenlemek, bu amaca uygun olarak bu alanda faaliyet gösterenlerin mali ve mesleki yeterlilik koşullarını; yolcu ve bu sektörde istihdam edilenlerin hak, sorumluluk ve yükümlülüklerini; taşımacılık faaliyetinde kullanılan taşıt, araç, gereç ve benzerlerinin niteliklerini belirlemek olduğu belirtilmiştir.
Yönetmeliğin amacına uyumlu olarak 2. maddede de kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımaları, düzenlemenin kapsamına alınmış, 3. fıkrada ise kapsam dışı bırakılan taşımalar belirtilmiştir.
Davacı tarafından her ne kadar, Off-Road ve Safari-Atv tipi araçların Yönetmeliğin kapsamı dışında bırakılması gerekirken, bırakılmadığı, bu nedenle eksik düzenleme bulunduğu ileri sürmüş ise de; anılan faaliyetin karayolu dışında cereyan etmesi nedeniyle dayanak Kanun ve yönetmelik kapsamı dışında kaldığı bu bağlamda ayrıca yönetmelik maddesi ile kapsam dışında tutulduğunun belirtilmesine gerek olmadığı hususu dikkate alındığında eksik düzenlemeye dayalı hukuka aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, ”(1) A türü yetki belgesi: Otomobille ticari ve tarifesiz olarak, kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmeti veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Taşımanın şekline göre aşağıdaki türlere ayrılır:
a) A1 Yetki Belgesi: Yurtiçi tarifesiz yapacaklara,
b) A2 Yetki Belgesi: Uluslararası tarifesiz yapacaklara, verilir.” kuralı;
Önce, 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesi ile; ”Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmeti” ibaresinin “yurt içi” olarak değiştirildiği;
Bilahare, 15/11/2019 günlü ve 30949 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliğin 2. maddesi ile de, ”Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ticari ve” ibaresi “ticari tarifeli veya” olarak değiştirilmiş, aynı fıkranın (a) bendinde yer alan “Yurtiçi” ibaresinden sonra gelmek üzere “tarifeli veya” ibaresi eklenmiş, ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “gerçek ve tüzel kişilere verilir.” ibarelerinden sonra gelmek üzere “Bu belgelere 24 üncü maddenin ikinci fıkrasının (m) bendindeki şartları haiz otomobiller de kaydedilebilir.” ibaresinin eklendiği görülmektedir.
Buna göre, dava konusu yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresinin 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle yürürlükten kaldırıldığı, daha sonra yapılan değişiklik ile de madde metninin yeniden düzenlendiği görüldüğünden anılan kısım bakımından iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan, ”A1 veya A2 yetki belgesi için başvuranlardan, A1 yetki belgesi için kalkış/varış, A2 yetki belgesi için ise kalkış noktasının; taşınacak yolcu bakımından arz/talep dengesi ile kullanılacak güzergah ve kalkış/varış noktaları ile o ildeki mevcut diğer taşımacıların trafik bakımından taşıma düzenini etkilemeyeceğine dair büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilgili UKOME’den, diğer yerlerde ise ilgili il trafik komisyonundan alınmış kararı Bakanlığa sunmaları şarttır. Ancak kamu kurum ve kuruluşuyla yapılan asgari 4 taşıt için geçerli bir taşıma hizmet alımı sözleşmesine sahip olanlardan A1 yetki belgesi başvurusu sırasında sözleşme süresi sonuna kadar bu şart aranmaz. Bu bende göre Bakanlığa sunulan sözleşmede/sözleşmelerde belirtilen taşıt sayısının toplamda 4 taşıtın altına düşmemesi zorunludur.” kuralı,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile; ”A1 yetki belgesine başvuranlardan, kamu kurum ve kuruluşlarına da hizmet vermek isteyenlerin ayrıca kamu kurum/kuruluşuyla yapılmış asgari 4 taşıt için geçerli taşıma hizmet alımı sözleşmesine sahip olması ile Bakanlığa sunulan sözleşmede/sözleşmelerde belirtilen taşıt sayısının toplamda 4 taşıtın altına düşmemesi şarttır. Bu bent çerçevesinde yetki belgesi eki taşıt belgesine kayıtlı taşıtların hizmet verecekleri kamu kurum/kuruluşları haricinde taşımacılıkta kullanılması yasaktır. Bu bentte belirtilen taşıtlara ilişkin yasağa uymayan yetki belgesi sahiplerine 50 uyarma verilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Davacı, maddede öngörülen taşınacak yolcu bakımından arz/talep dengesi ile kullanılacak güzergah ve kalkış/varış noktaları ile o ildeki mevcut diğer taşımacıların trafik bakımından taşıma düzenini etkilemeyeceğine dair büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilgili UKOME’den, diğer yerlerde ise ilgili il trafik komisyonundan uygunluk görüşü alınmasının seyahat acentalarının verdiği turizm transfer paket hizmetinin doğasına uygun olmadığını, bu şartın tarifeli taşımacılık hizmeti için anlam ifade ettiğini ileri sürerek iptalini istemektedir.
Görüldüğü üzere Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile yapılan değişiklik ile davacının hukuka ve yargı kararına aykırı olduğunu ileri sürdüğü hususların mevcut düzenlemede yer almadığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan, ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresi, hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde, ”D2 yetki belgesi için başvuranların en az, toplam 75 adet koltuk kapasitesine ve 30.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları şarttır. …” kuralı yer almaktadır.
Dava konusu bend hükmünde, 25/5/2018 günlü ve 30431 sayılı, 23/11/2019 günlü ve 30957 sayılı, 10/1/2020 günlü ve 31004 sayılı sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik değişiklikleri ile ek cümle, ek ibare ve değişik ibare şeklinde yeni düzenlemeler yapılmış ise de iptal istemine konu ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresi yürürlükte kaldığından iptal isteminin incelenmesi gerekmektedir.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun yukarıda anılan 5. ve 34. maddeleri gereği karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacılık hizmetinin şartlarının belirlenmesi ve mevcut imkanların daha yararlı bir şekilde kullanılması amacıyla davalı idarenin verilecek yetki belgelerine ilişkin sınırlamalar ve düzenlemeler yapma yetkisi bulunmaktadır. Anılan Kanun hükmü doğrultusunda dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde D2 yetki belgesi için başvuranların en az toplam 75 koltuk kapasitesine sahip olmaları öngörülmüştür.
Buna göre, davalı idarece takdir yetkisi uyarınca belirlenen asgari kapasite şartında mevzuata ve hizmet gereklerine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı görülmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 nolu alt bendi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 nolu alt bendinde, ”D4 yetki belgesi için başvuranların: … İliçi taşımalarda; talep sahibinin merkezi adresinin bulunduğu ilin İl Trafik Komisyonundan alınacak D4 yetki belgesi düzenlenmesinin o ildeki mevcut arz/talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından bir sakıncası olmadığına dair İl Trafik Komisyonu kararının Bakanlığa sunulması şarttır.” kuralı,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile; “ 7 nci maddenin birinci fıkrasındaki gereklilikleri sağlaması şarttır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu bağlamda, yapılan değişiklik ile davacının hukuka ve yargı kararına aykırı olduğunu ileri sürdüğü hususların mevcut düzenlemede yer almadığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 3 nolu alt bendi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 3 nolu alt bendinde, ”Yüz kilometreye kadar şehirlerarası taşımalarda; ilgili illerden alınacak, D4 yetki belgesi düzenlenmesinin o illerdeki mevcut arz/talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından bir sakıncası olmadığına dair ilgili İl Trafik Komisyonu veya UKOME kararlarının (bu illerden birinin veya her ikisinin il sınırları ile belediye sınırları aynı/çakışık olan bir il veya iller olması halinde ise ilgili büyükşehir belediyesi/belediyeleri UKOME’lerinden) Bakanlığa sunulması ve Bakanlığa sunulacak kararlarda, düzenlenecek D4 yetki belgesi için kullandırılacak taşıma hatları ve taşıma güzergahları ile taşıt belgesine kaydedilecek taşıtların sayısı ve koltuk kapasitelerinin belirtilmesi şarttır.” yolundaki kural, 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendinde, ”Kamu kurum/kuruluşlarıyla yapılacak taşıma sözleşmesine istinaden kaydedilecek taşıtlar için, kaydedilebilecek taşıt sayısı sınırına bakılmaksızın taşıt kaydedilebilir. Bu şekilde düzenlenecek taşıt kartlarının süresi, kamu kurum/kuruluşuyla yapılan sözleşmenin süresiyle sınırlıdır.” kuralı yer almakta iken,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesi ile; (3) numaralı alt bend de yer alan, “yapılacak taşıma sözleşmesine istinaden” ibaresinden sonra gelmek üzere “A1 yetki belgesi eki taşıt belgesine” ibaresi eklendiği görülmektedir.
Yapılan değişiklik söz konusu bende ilişkin dava açma nedenini ortadan kaldırmadığından, iptal isteminin incelenmesi gerekmektedir.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun yukarıda anılan 34. maddesinin davalı idareye verdiği yetki çerçevesinde, sadece kamu kurum ve kuruluşlarına yurt içi taşıma hizmeti verecek firmaların taşıt sınırıyla karşılaşmaması ve bu manada yolcu taşımacılığı hizmeti alan kurumun mağdur olmaması amacına yönelik getirildiği ileri sürülen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, ” … her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu … ” ibaresi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, ”Taşıma sözleşmelerinde, yetki belgesi sahibinin adı/unvanı, yetki belgesi numarası, adresi, vergi kimlik numarası (gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası), taşınan tarafın/tarafların adı, soyadı veya unvanları, kalkış ve varış yeri, taşıma güzergahı, taşımanın yapılacağı gün/günler ve saat/saatler, taşınacak yolcu sayısı, taşıma ücretinin belirtilmesi ve her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu yolcu listesinin bulunması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” kuralı,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile; Yönetmeliğin 37. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Ayrıca yolcunun beraberindeki bagajıyla ilgili 38 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
Davacı anılan fıkrada öngörülen oturma yerlerinin numaralandırılması kuralının, tarifeli ve çok sayıda yolcu taşınan büyük araçlarda uygulanabileceği, otomobille yapılan tarifesiz taşımacılıkta uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürmektedir. Maddede yapılan değişiklik ile ”numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi yürürlükten kaldırıldığından, iptal istemine konu bu ibare yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
İptal istemine konu fıkrada yer alan diğer ibareler yönünden ise; yolcuların güvenlik açısından takibi, elde edilen bilgilerin güvenlik birimleriyle anlık paylaşımının sağlanması gerekçesine dayalı olduğu anlaşılan düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, ” … bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması … ” ibaresi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, ”Taşımayı yapacak yetki belgesi sahibi tarafından, yapılacak taşıma sözleşmesine uygun fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlenmesi ve bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” yolundaki düzenleme,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile; 37. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “… ve bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
İptal istemine konu ibare, anılan yönetmelik değişikliği ile yürürlükten kaldırıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 4. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 37. maddesinin 4. fıkrasında yer alan,” Yolcular için ayrılmış oturma yerlerinin numaralandırılması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 2 uyarma verilir.” yolundaki fıkra 31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 5. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 37. maddesinin 5. fıkrasında yer alan, ”Yolcular için ayrılmış ve numaralandırılmış oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” yolundaki düzenleme,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile; 37. maddenin beşinci fıkrasında yer alan “ve numaralandırılmış” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
Dava konusu 5. fıkrada, iptal isteminin dayanağını oluşturan ibare, değişiklik ile yürürlükten kaldırıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 40. maddesinin 2. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, Yetki belgesi sahiplerinin ortak yükümlülükleri başlıklı 40. maddesinin 2. fıkrasında, ”Bir yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların sahipleri kendi nam ve hesabına taşıma yapamazlar. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere, Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktarda idari para cezası uygulanır.” kuralı yer almaktadır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 3. maddesinde; taşımacı, yetki belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı üstlenen gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Bu manada Kanun Koyucunun, taşımacılıkta esas aldığı unsurun, taşıt sahipliği değil yetki belgesi sahipliği olduğu görülmektedir. Bu bağlamda taşımaya ilişkin her türlü sorumluluk ve yükümlülüğün yetki belgesi sahibine ait olduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Buna göre, dava konusu yönetmelik de öngörülen, yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların ayrıca sahipleri tarafından kendi nam ve hesabına kullanarak bu şekilde taşıma yapamayacakları yolundaki düzenlemede, üst norma ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 40. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, ” … seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine … ” ibaresi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, Yetki belgesi sahiplerinin ortak yükümlülükleri başlıklı 40. maddesinin 3. fıkrasında, ”A1, A2, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yapacakları arızi, grup veya mekik seferlerinde, sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 37 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat öncesine, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar. …” kuralı yer almaktadır.
Anılan düzenlemenin sağlıklı ve güvenlikli bir yolculuk için gerekli olduğu, bu konuda yetkili birimlerce yapılacak her türlü denetime imkan verdiği, yetki belgesi kapsamı dışında faaliyette bulunmayı engellemeyi amaç edindiği dikkate alındığında hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak … ” ibaresi hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde ”A türü yetki belgesi sahiplerinden; a) Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak üzere A1 yetki belgesi alanların, uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapmaları, … yasaktır.” kuralı yer almakta iken,
31/12/2018 günlü ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 15. maddesi ile Yönetmeliğin 41 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “uluslararası tarifesiz” ibaresi “sözleşme yaptığı kamu kurumu haricinde” olarak değiştirilmiştir.
A1 yetki belgelerinin yalnızca otomobille ticari ve tarifesiz olarak kamu kurum ve kuruluşlarının yurt içi taşıma hizmetinin yapılmasına yönelik olduğu, iptal istemine konu bend hükmünde daha sonra yapılan ve yukarıda yer verilen değişiklik ile de duraksama yaşanacak uygulamaların önüne geçici ibareler eklendiği görülmektedir. Bu bağlamda dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 41. maddesinin 3. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, 41. maddesinin 3. fıkrasında; ”14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile 5/10/2007 tarihli ve 26664 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliği hükümlerine göre kurulmuş seyahat acentalığı belgesine sahip olanların, yaptıkları organizasyonlarda verecekleri hizmetlerin kapsamına karayolu taşımacılığını da dahil etmeleri halinde; A1, A2, B1, B2, D1, D2 ve/veya D4 yetki belgesi alarak taşıma yapmaları veya bu taşımaları söz konusu yetki belgesi sahiplerine yaptırmaları şarttır. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere, Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktarda idari para cezası uygulanır.” kuralı yer almaktadır.
Davacı, eksik düzenleme iddiasına dayalı olarak madde metnine, seyahat acentelerinin yetki belgesi alarak taşıma yapmaları veya yetki belgesi sahiplerine taşıma yaptırmaları kısmına, ”veya yetki belgesine kayıtlı araçlarla taşıma yapmaları” şeklinde bir ifadenin eklenmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 40. maddesinin 2. fıkrasına ilişkin olarak yukarıda yapılan değerlendirme bu madde için de geçerli olup 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu uyarınca, taşımacılık yetki belgesine ilişkin tüm hak ve sorumluluk yetki belgesinin sahibine ait olup bu kuralın aksi sonucunu doğuracak eksik düzenleme iddiası yerinde bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 41. maddesinin 12. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, 41. maddesinin 12. fıkrasında, ”Yolcu taşımacılığı yetki belgesi sahiplerinin belediye sınırları içinde terminal dışındaki indirme bindirme ceplerinde yolcu indirip bindirebilmesi için, bu ceplere UKOME’nin ve/veya il ve/veya ilçe trafik komisyonlarının izin vermesi gerekir.” kuralı yer almaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca il sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğine ilişkin konularda karar alma ve uygulama yetkisi il ve/veya ilçe trafik komisyonlarına ait bulunmaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinde ise; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayılmış, yine aynı Kanunun 9. maddesinde de, bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılacağı ve ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararların, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcı olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan kanun hükümleri çerçevesinde, yolcu taşımacılığı yetki belgesi sahiplerinin belediye sınırları içinde terminal dışındaki indirme bindirme ceplerinde yolcu indirip bindirebilmesi için, bu ceplere UKOME’nin ve/veya il ve/veya ilçe trafik komisyonlarının izin vermesi gerektiğini öngören yönetmelik kuralı üst normlara ve hukuka uygun bulunmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 55. maddesinin 8. fıkrası hakkında:
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 55. maddesinin 8. fıkrasında, ”B2 yetki belgesi eki taşıt belgesinde kayıtlı taşıtın/taşıtların yurtiçine girdiği tarihten itibaren 48 saat geçmedikçe veya Bakanlıkça özel izin düzenlenmediği sürece, aynı taşıtın/taşıtların yeniden yurtdışına çıkışlarına izin verilmez.” kuralı yer almakta ve bu kuralın seyahat acentaları yönünden hüküm ifade ettiği görülmektedir.
Seyahat acentalarının münhasıran yetkili olduğu transfer hizmetinin tanımı içinde uluslararası ulaşım hizmetlerinin de bulunduğu, seyahat acentaları tarafından, B2 yetki belgelerine kayıtlı araçlarla yurt dışına günübirlik turlar düzenlendiği, seyahat acentalarının turizm taşımacılığına yönelik bu ihtiyacı mevcut araçlarıyla ancak karşılayabildiği, aracın yurtiçine girdiği tarihten sonra 48 saat geçmeksizin tekrar yurtdışına çıkamaması halinde seyahat acentalarının bu ihtiyacı karşılamada birtakım zorluklarla karşılaşabilecekleri bu durumun ise taşımaların ekonomik, seri, elverişli güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda gerçekleştirileceği yolundaki genel ilkeye aykırılık teşkil edeceği sonucuna ulaşıldığından dava konusu kuralda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu Yönetmeliğin:
– 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ” … kamu kurum ve kuruluşlarının … ” ibaresi, 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi, 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 nolu alt bendi, 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 3 nolu alt bendi, 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ”numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi, 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması … ” ibaresi, 37. maddesinin 4. fıkrası ve 37. maddesinin 5. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
– 2. maddesinin 3. fıkrası, 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan; ” … toplam 75 adet koltuk kapasitesine … ” ibaresi, 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendi, 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ” … her seferde taşınan yolcuların .. Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu … ” ibaresi, 40. maddesinin 2. fıkrası, 40. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ” … seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine … ” ibaresi, 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak … ” ibaresi, 41. maddesinin 3. fıkrası ve 41. maddesinin 12. fıkrası hakkında davanın reddine,
– 55. maddesinin 8. fıkrasının iptaline, karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 21/12/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …’un ve davalı idare vekili Av. …’in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasında; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü,
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı; karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının, diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır.” hükmü, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; “Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.” hükmü, “Yetki belgesi alma zorunluluğu ve taşıma hizmeti” başlıklı 5. maddesinde; “(1)Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur. (2) Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin meslekî saygınlık, malî yeterlilik ve meslekî yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan ticari araçlarda çalışan şoförlerin, sürücü mesleki yeterlilik belgesi almaları zorunludur. Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. 18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu hükümleri saklıdır. (3) Taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilir. (4)Taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlık, yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebilir.” hükmü, “İdarî para cezaları” başlıklı 26. maddesinin (a) bendinin birinci fıkrasında; “Bu Kanunun;
a) (Değişik: 25/6/2009-5917/33 md.) 5 inci maddesine göre yetki belgesi almadan taşıma işinde faaliyette bulunanlara ikibin Türk Lirası, 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına aykırı davranan taşımacılara beşyüz Türk Lirası, 5 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre taşıma hizmetini yapmaktan kaçınan taşımacılara dörtyüz Türk Lirası, 5 inci maddesinin yedinci fıkrasına aykırı davranan bir taşımacının diğer bir taşımacının taşıma faaliyetini engellemesi halinde ikibin Türk Lirası.” hükmü, “Yönetmelik” başlıklı 34. maddesinde ise; “Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde;
a) Taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları,
b) Belgelerin geçerlilik süreleri, geri alınması ve uygulanacak idarî müeyyideleri,
c) Taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapacakların yükümlülükleri, bagaj ve taşımanın yardımcı hizmetleri,
d) Zaman ve fiyat tarifelerinin düzenlenmesi, yolcu bileti ve taşıma senedinin şekil ve muhtevasını,
e) Taşıma işlerinde çalışan şoför ve diğer görevlilerde aranacak şartlar ve nitelikleri,
f) Taşıma hizmetlerinin denetimi ve belge taleplerinin incelenmesi ile ilgili esasları,
g) Ücretsiz ve tarife altı uygulama esasları,
h) Kanunun uygulanmasıyla ilgili diğer esas ve usulleri,
Düzenleyen yönetmelikler Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazetede yayımlanır.” hükmü,
1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun “İşletme belgeleri” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında; “Türkiye’de seyahat acentalığı faaliyeti göstermek için Bakanlıktan işletme belgesi almak zorunludur.” hükmü,
Bu kanun uyarınca yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “Tanımlar (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
b) İnceleme ve değerlendirme formu: Seyahat acentası işlemlerine ilişkin belgelerin inceleme ve değerlendirmesini gösterir formu,
c) İşletme belgesi: Seyahat acentası işletme belgesini,
ç) Kanun: 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununu,
d) Müşteri: Yararlanmak veya başkalarına yararlandırmak amacıyla seyahat acentası hizmetlerinisatın alan kişiyi,
e) Paket tur: Seyahat acentası tarafından önceden belirlenmiş bir program kapsamında; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dâhil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren, düzenlenen ticarî faaliyeti,
f) Paket tur sözleşmesi: Ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dâhil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmi dört saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren bir nüshasının turiste verilmesizorunlu, önceden düzenlenmiş yazılısözleşmeyi,
g) Rezervasyon: Kara, deniz, hava araçlarının tarifeli veya tarifesiz seferlerine ilişkin olarak veya her türlü konaklama, yeme-içme ve eğlence işletmelerinde müşteriadına yer ayırtmayı, kayıt işlemi yapmayı,
ğ) Seyahat acentası: Kâr amacı ile turistlere, turizmle ilgili bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve eğlence sağlayan hizmetleri görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtasıyla pazarlayabilen ticarî kuruluşu,
h) Seyahat acentasızorunlu sigorta poliçesi sertifikası: Kanun kapsamında zorunlu olarak sigortalanan müşteriye verilen belgeyi,
I)Sigorta sözleşmesi: Seyahat acentalarının Türkiye’de satılan paket turlarda, düzenledikleri paket tur kapsamında en az paket tur bedeli kadar, müşteriye taahhüt ettikleri hizmetlerin acentanın iflası da dâhil olmak üzere herhangi bir nedenle verilmemesi veya taahhüt edilen şekilde verilmemesinden kaynaklanabilecek sorumluluklarının zorunlu sigortalandığını gösteren sözleşmeyi,
i) Transfer: Turistin; düzenlenen paket tur veya turun başlangıç noktasına kadar, herhangi bir safhasında veya sonunda, sınır giriş ve çıkış kapıları, marinalar, şehirlerarası veya uluslararası ulaşım hizmetlerinin sunulduğu otogar, gar, liman, havalimanı gibi yerlerden konaklama yapacağı tesise veya tesisten bu ulaşım hizmetlerinin sunulduğu yerlere veya programın başladığı yerleşim yerinden konaklama tesisine veya programın bitiminde, tesisten yerleşim yerine bir araçla bir tarifeye bağlı kalmaksızın seyahat acentası tarafından verilen ulaşım hizmetini,
j) Tur: Türkiye’nin tarihî, doğal, kültürel, turistik değerlerinden en az birini tanıtma ve ulaştırmayı birlikte kapsayan, bu hizmetlerin dâhil olduğu tek bir fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten kısa bir süreyi kapsayan veya konaklama içermeyen ticarî faaliyeti,
k) Turist: Seyahat acentası ürününden bizzat yararlanan kişiyi,
l) TÜRSAB: Türkiye Seyahat Acentaları Birliğini,
m) Zorunlu sigorta: Türkiye’de satılan paket turlarda; seyahat acentalarının düzenledikleri paket tur kapsamındaki müşteriye taahhüt edilen hizmetin, acentanın iflası da dâhil olmak üzere herhangi bir nedenle verilmemesi veya taahhüt edilen şekilde verilmemesinden kaynaklanan seyahat acentalığı faaliyetlerine ilişkin sorumluluklarınıen az paket tur bedeli kadar sigortalanmasınısağlayan sigortayı,
n)Online satış kanalı: Seyahat acentalarının tüketiciler ile fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin online platformlar, mobil uygulamalar ve diğer elektronik iletişim araçları kullanarak hizmetlerinin pazarlama ve satışını gerçekleştirdiği alanları, ifade eder.” hükmü, “Seyahat acentalarının hizmetleri” başlıklı 5. maddesinde; “(1)Seyahat acentalarının hizmetleri şunlardır:
a)Seyahat acentalığı faaliyetleri, Kanuna göre kurulmuş seyahat acentalarınca yerine getirilir. Tüketiciye yönelik olarak bir bedel karşılığında seyahat acentalığına münhasır faaliyet olarak tanımlanan hizmetlerin seyahat acentası olmayan kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması yasaktır. Seyahat acentalarına münhasır hizmetler şunlardır:
1)Münferit veya gruplar için bir programa bağlı ya da programsız gecelemeli veya gecelemesiz yurt içi/yurt dışı tur veya paket turları tanıtır, oluşturur, pazarlar veya satar,
2)Kara, deniz ve hava ulaştırma araçlarının ve bu araçlara sahip işletmelerin rezervasyonunu yapar, biletlerini satar,
3)Seyahat acentalarının ürettiği hizmetlerin tamamını ya da bir kısmını ürün sahibi seyahat acentası tarafından yetki verilmek suretiyle satar,
4)Transfer yapar,
5)Kâr amacıyla konaklama, ulaşım, gezi, yeme-içme, eğlence sağlayan, sportif faaliyetler, kongre-konferans, dinî, sağlık, eğitim, kültürel, bilimsel ve meslekî inceleme, teşvik veya destek amaçlı seyahat ve bunun içinde yer alan hizmetleri organize etmeyi, sağlamayı, pazarlamayı, gerçekleştirmeyi içeren paket tur veya turları düzenler, satar.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri değerlendirildiğinde, davalı Bakanlığın, davaya konu edilen Yönetmelik ile yaptığı düzenlemelerde yetki sahibi olduğu görülmekle, düzenlemelerde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 2. maddesinin 3. fıkrası yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrası; “(3) Aşağıdaki taşıtlarla yapılan taşımalar bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır:
a) Özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan ve ticari olmayan taşımalar,
b) Lastik tekerlekli traktörlerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar,
c) İki, üç ve dört tekerlekli motosikletlerle yapılan ve ticari olmayan taşımalar,
ç) Resmi taşıtlarla ve bunların römorklarıyla yapılan ticari olmayan taşımalar,
d) Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait taşıtlarla ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar,
e) Gerçek kişiler adına hususi olarak kayıt ve tescil edilmiş kamyonet cinsi taşıtlarla ve bunların römorklarıyla yapılan ve hem taşımanın hem de taşınan eşyanın ticari olmadığı taşımalar,
f) Kamyonet cinsi olarak tescil edilen taşıtlardan, taşıt tescil belgesinde kamyonet (BB-Van)/Panelvan olarak kayıtlı, sürücü dahil 4 veya daha fazla koltuğu bulunan taşıtlarla yapılan ve hem taşımanın hem de taşınan eşyanın ticari olmadığı taşımalar,
g) Altı dingilin üzerindeki lastik tekerlekli vinç veya cenaze aracı veya ambulans veya naklen yayın aracı olarak tescil edilmiş araçların kullanım amaçlarına uygun olarak yapılan taşımalar veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilmemiş taşıtlarla yapılan taşımalar,
ğ) Türk Silahlı Kuvvetlerinin yakıtlarını taşıyan Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığına ait taşıtlar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, düzenlemede eksik inceleme olduğu, ilgili Yönetmelikte turizm kelimesinin geçmediği, ana işi taşımacılık olmayan seyahat acentalarının kendi rezervasyonlu yolcularına özmal taşıtlarıyla turizm transfer hizmeti sunabilmesine olanak sağlanmadığı, 3. fıkradaki kapsam dışı taşımalar bölümünde ülkemizin belli bölgelerinde önemli bir turizm potansiyeline sahip off road, safari, atv gibi araçlarla yapılan turizm taşımacılığının yönetmelik kapsamı dışında olması gerektiği, aksi halde turizm taşımacılığında kullanılan araçlarla karayolunda yolcu taşımacılığında kullanılan araçların aynı kurala tabi olacağı iddia edilmiştir.
Davalı idare vekili tarafından, Kanun ve Yönetmeliğin 1. maddesinde kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarının kapsamda olduğu, off road, safari, atv gibi araçların dava dilekçesinde de belirtildiği üzere karayolu dışında yürütülen faaliyetlerden olduğu, zaten Kanun ve Yönetmeliğin kapsamında bulunmadığı, Karayolu Taşıma Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrası (ddd) bendinde “Önceden bir taşıma hattı ve taşıma güzergahı ile zaman ve ücret tarifesi belirlenmeksizin; grup yolcu taşımalarını ifade eder.” şeklinde tarifesiz yolcu taşımacılığı tanımının yapıldığı, bu tanımda davacının talebinin karşılandığı, Yönetmelikte bu nedenle turizm kelimesine yer verilmesine gerek olmadığı savunulmuştur.
İlgili Yönetmelik hükmünde karayolu taşımacılığı kapsamında bulunmayan taşımaların belirtildiği, düzenlemede hukuka aykırılık veya eksik düzenleme bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “kamu kurum ve kuruluşları” ifadesi,
24. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendi,
41. maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak” ifadesi yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Yetki belgesi türleri” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrası; “(1) A türü yetki belgesi: Otomobille ticari ve tarifesiz olarak, kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmeti veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Taşımanın şekline göre aşağıdaki türlere ayrılır:
a)A1 Yetki Belgesi: Yurtiçi tarifesiz yapacaklara,
b)A2 Yetki Belgesi: Uluslararası tarifesiz yapacaklara, verilir.” şeklinde düzenlenmiş ise de, dava devam ederken dava konusu hüküm değişikliğe uğramış olup, Güncel hali; “(1) A türü yetki belgesi: Otomobille (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) ticari tarifeli veya tarifesiz olarak, (Değişik ibare:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer) yurt içi veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Taşımanın şekline göre aşağıdaki türlere ayrılır:
a) A1 Yetki Belgesi: Yurtiçi (Ek ibare:RG-15/11/2019-30949) tarifeli veya tarifesiz yapacaklara,
b) A2 Yetki Belgesi: Uluslararası tarifesiz yapacaklara, verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin “Taşıtların yaşı, cinsi ve diğer şartlar” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 3 nolu alt bendi; “(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki taşımalarda kullanılacak ve yetki belgesi eki taşıt belgesine kaydedilecek veya asgari kapasite hesabında değerlendirilecek taşıtların aşağıdaki şartlara uygun olması gerekir. Buna göre;
a) A türü yetki belgesi ile ilgili olarak:
1) Yetki belgesi eki taşıt belgelerine 8 yaşından büyük olmayan ticari otomobiller kaydedilir.
2) A1 yetki belgesi eki taşıt belgesine en fazla 20 adet, A2 yetki belgesi eki taşıt belgesine en fazla 10 adet otomobil kaydedilir.
3) Kamu kurum/kuruluşlarıyla yapılacak taşıma sözleşmesine istinaden kaydedilecek taşıtlar için, kaydedilebilecek taşıt sayısı sınırına bakılmaksızın taşıt kaydedilebilir. Bu şekilde düzenlenecek taşıt kartlarının süresi, kamu kurum/kuruluşuyla yapılan sözleşmenin süresiyle sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiş ise de, söz konusu kural değişikliğe uğramış olup;
Güncel hali; “(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki taşımalarda kullanılacak ve yetki belgesi ek itaşıt belgesine kaydedilecek veya asgari kapasite hesabında değerlendirilecek taşıtların aşağıdaki şartlara uygun olması gerekir. Buna göre;
a) A türü yetki belgesi ile ilgili olarak:
1) Yetki belgesi eki taşıt belgelerine (Değişik ibare:RG-10/1/2020-31004) kamu kurumları için düzenleneceklerde 8 diğerlerinde 6 yaşından büyük olmayan ticari otomobiller kaydedilir.
2) A1 (Değişik ibare:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)veya A2 yetki belgesi eki taşıt belgesine en fazla 10 adet otomobil kaydedilir.
3) Kamu kurum/kuruluşlarıyla yapılacak taşıma sözleşmesine istinaden (Ek ibare:RG-31/12/2018- 30642 4.Mükerrer) A1 yetki belgesi eki taşıt belgesine kaydedilecek taşıtlar için, kaydedilebilecek taşıt sayısı sınırına bakılmaksızın taşıt kaydedilebilir. Bu şekilde düzenlenecek taşıt kartlarının süresi, kamu kurum/kuruluşuyla yapılan sözleşmenin süresiyle sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin “Yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanların yükümlülükleri” başlıklı 41. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak” ifadesi; “(2) A türü yetki belgesi sahiplerinden;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak üzere A1 yetki belgesi alanların, uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapmaları,” şeklinde düzenlenmiş ise de, bu düzenlemede değişikliğe uğramış olup
Güncel hali; “(2) A türü yetki belgesi sahiplerinden;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmetini yapmak üzere A1 yetki belgesi alanların, (Değişik ibare:RG-31/12/2018-30642 4. Mükerrer) sözleşme yaptığı kamu kurumu haricinde yolcu taşımacılığı yapmaları,” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, düzenlemelerle, A1 yetki belgesinin yalnız kamu kurum ve kuruluşlarının yurtiçi taşıma hizmeti ile sınırlandırıldığı, Kanunla seyahat acentalarına verilen yetkinin bu düzenleme ile ellerinden alındığı, benzer yönde düzenleme getiren 2013/KDGM/02/YOLCU sayılı A türü yetki belgeleri konulu genelgeye açılan davada Danıştay Onbeşinci Dairesince iptal kararı verildiği, E:2013/5193, Kararın gerekçesi; 1618 sayılı Kanunda seyahat acentalarının otomobille transfer hizmeti vermek konusunda münhasır bir yetkilerinin bulunduğu, genelgede bu durum gözetilmeden eksik düzenleme yapıldığı iddia edilmektedir.
Davalı idare vekili tarafından, A1 yetki belgesi sahiplerinin belgenin veriliş amacı dışında çalışmalarının tespit edildiği, A1 ve D1-D4 belgeli araçlar arasında sık sık anlaşmazlıkların yaşandığı, bu sorunların önüne geçmek için A1 yetki belgelerinin yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarının taşıma hizmetinde kullanılacak şekilde düzenlendiği, hali hazırda mülga yönetmeliğe göre verilmiş 113 A1 yetki belgesinin bulunduğu, bu yetki belgelerinin geçerlilik süresinde faaliyetlerinin yürütülmesine bir engelin olmadığı, 24. madde düzenlemesi için, kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet vermek için düzenlenen A1 yetki belgeleri için, 20 adet taşıt sınırının ihtiyaca göre arttırılmasının öngörüldüğü, firmaların karşılaşabileceği taşıt kısıtlamasının önüne geçmek, mağduriyet yaşanmasının önlenmesi için yapıldığı savunulmuştur.
Seyahat acentalarının faaliyetlerinin karayolu taşımacılığına ilişkin kısmını, karayolu taşıma mevzuatına uygun şekilde yürütmesi gerektiği ve bu konuda düzenleme yapma yetkisinin ülkedeki tüm karayolu taşımasını gözönünde bulundurarak davalı idareye ait olduğu hususu dikkate alındığında, davalı idarenin yaptığı düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı görülmüştür.
Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendi,
14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan “toplam 75 adet koltuk kapasitesine” ifadesi,
14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 ve 3 nolu alt bentleri,
41. maddenin 12. fıkrası yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Yetki belgesi almanın veya yenilemenin özel şartları” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrası (ç) bendi; “(1) A türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
ç) A1 veya A2 yetki belgesi için başvuranlardan, A1 yetki belgesi için kalkış/varış, A2 yetki belgesi için ise kalkış noktasının; taşınacak yolcu bakımından arz/talep dengesi ile kullanılacak güzergah ve kalkış/varış noktaları ile o ildeki mevcut diğer taşımacıların trafik bakımından taşıma düzenini etkilemeyeceğine dair büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilgili UKOME’den, diğer yerlerde ise ilgili il trafik komisyonundan alınmış kararı Bakanlığa sunmaları şarttır. Ancak kamu kurum ve kuruluşuyla yapılan asgari 4 taşıt için geçerli bir taşıma hizmet alımı sözleşmesine sahip olanlardan A1 yetki belgesi başvurusu sırasında sözleşme süresi sonuna kadar bu şart aranmaz. Bu bende göre Bakanlığa sunulan sözleşmede/sözleşmelerde belirtilen taşıt sayısının toplamda 4 taşıtın altına düşmemesi zorunludur.” şeklinde düzenlenmiş ise de, belirtilen hüküm değişikliğe uğramış olup,
Güncel hali; “(1) A türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
ç) (Değişik :RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer) A1 yetki belgesine başvuranlardan, kamu kurum ve kuruluşlarına da hizmet vermek isteyenlerin ayrıca kamu kurum/kuruluşuyla yapılmış asgari 4 taşıt için geçerli taşıma hizmet alımı sözleşmesine sahip olması ile Bakanlığa sunulan sözleşmede/sözleşmelerde belirtilen taşıt sayısının toplamda 4 taşıtın altına düşmemesi şarttır. Bu bent çerçevesinde yetki belgesi eki taşıt belgesine kayıtlı taşıtların hizmet verecekleri kamu kurum/kuruluşları haricinde taşımacılıkta kullanılması yasaktır. Bu bentte belirtilen taşıtlara ilişkin yasağa uymayan yetki belgesisahiplerine 50 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde yer alan “toplam 75 adet koltuk kapasitesine” ifadesi; “(4) D türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
b) D2 yetki belgesi için başvuranların en az, toplam 75 adet koltuk kapasitesine ve 30.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları şarttır.” şeklinde düzenlenmiş ise de, değişiklik sonrası
Güncel hali; “(4) D türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
b) D2 yetki belgesi için başvuranların en az, (Ek ibare:RG-23/11/2019-30957) otobüs cinsi özmal taşıtlarla toplam 75 adet koltuk kapasitesine ve 30.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları şarttır. (Ek cümle:RG-25/5/2018-30431) Ancak, sadece engelli ve diyaliz hastalarını taşımak üzere D2 yetki belgesi almak için başvuran gerçek ve tüzel kişilerden, en az 1 adet otobüs dışında asgari kapasite şartı aranmaz ve bunlardan yalnızca 1 adet taşıtı bulunanlar için yetki belgesi ücretlerinde (Değişik ibare:RG-10/1/2020-31004) %97 indirim uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasının (ç) bendinin 2 ve 3 nolu alt bentleri; “(4) D türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
ç) D4 yetki belgesi için başvuranların:
2) İliçi taşımalarda; talep sahibinin merkezi adresinin bulunduğu ilin İl Trafik Komisyonundan alınacak D4 yetki belgesi düzenlenmesinin o ildeki mevcut arz/talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından bir sakıncası olmadığına dair İl Trafik Komisyonu kararının Bakanlığa sunulması şarttır.
3) Yüz kilometreye kadar şehirlerarası taşımalarda; ilgili illerden alınacak, D4 yetki belgesi düzenlenmesinin o illerdeki mevcut arz/talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından bir sakıncası olmadığına dair ilgili İl Trafik Komisyonu veya UKOME kararlarının (bu illerden birinin veya her ikisinin il sınırları ile belediye sınırları aynı/çakışık olan bir il veya iller olması halinde ise ilgili büyükşehir belediyesi/belediyeleri UKOME’lerinden) Bakanlığa sunulması ve Bakanlığa sunulacak kararlarda, düzenlenecek D4 yetki belgesi için kullandırılacak taşıma hatları ve taşıma güzergahları ile taşıt belgesine kaydedilecek taşıtların sayısı ve koltuk kapasitelerinin belirtilmesi şarttır.” şeklinde düzenlenmiş ise de, dava devam ederken değişikliğe gidilmiştir.
Güncel hali; “(4) D türü yetki belgeleri için başvuranlardan:
ç) D4 yetki belgesi için başvuranların:
2 ) (Değişik :RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)7 nci maddenin birinci fıkrasındaki gereklilikleri sağlaması şarttır. .
3) (Mülga:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin “Yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanların yükümlülükleri” başlıklı 41. maddesinin 12. fıkrası; “12) Yolcu taşımacılığı yetki belgesi sahiplerinin belediye sınırları içinde terminal dışındaki indirme bindirme ceplerinde yolcu indirip bindirebilmesi için, bu ceplere UKOME’nin ve/veya il ve/veya ilçe trafik komisyonlarının izin vermesi gerekir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, A1 ve D4 yetki belgesi alma şartı olarak İl Trafik Komisyonu ve/veya UKOME’den o ildeki mevcut arz talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından sakınca olmadığına dair uygunluk görüşünün Bakanlığı sunulmasına ilişkin maddelerin mülga yönetmelikte aynı şekilde düzenlendiği, mülga Yönetmelikteki 13/1-d ve 14/1-d maddeleri yönünden açılan davada Danıştay Onbeşinci Dairesince E:2013/2135, K:2015/8833 sayılı kararıyla seyahat acentalarını otomobille transfer hizmeti vermek konusunda münhasır yetkisi bulunduğu, bu yetki gözönünde tutulmadan eksik düzenleme yapıldığı gerekçesiyle iptal kararı verildiği, 41. maddenin 12. fıkrası yönünden, turizm taşımacılığında indirme bindirme yerleri belirlenirken müze, ören yeri gibi yerlerde ara durak verilmesi gerektiği, belediye ve il trafik komisyonlarına bu yetkinin verilmemesi gerektiği, 75 koltuk kapasiteli özmal araç zorunluluğunun seyahat acentaları için ağır yükler getirdiği, muaf tutulmaları gerektiği, makul istisnai bir rakam belirlenmesi gerektiği iddia edilmiştir.
Davalı idare vekili tarafından, dava konusu hükümler hakkında, TÜRSAB tarafından açılan davada iptal kararı verildiği, başka bir davada ise ret kararı verildiği, taşımacılardan arz talep dengesi ve taşıma düzeni bakımından uygunluk kararları istenmemesi halinde bu durumun mevcut taşımacıların aleyhine olacağı, 41. madde yönünden ise, 5393 ve 5216 sayılı Kanunlar gereği yetkinin belediye sınırları içinde belediyelerde, 2918 ve 4925 sayılı Kanunlar gereği belediye sınırları dışında İl Trafik Komisyonlarına ait olduğu, ara durakların da bu idareler tarafından belirleneceği, aksi halin idarelerin yetki sınırına gireceği, 75 koltuk kapasitesi düzenlemesinin mülga Yönetmelikte de aynı şekilde düzenlendiği, mesleki ve mali yeterlilik şartı aranmasının makul olduğu savunulmuştur.
Söz konusu düzenlemelerin Bakanlığın yetkisi kapsamında, karayolu taşımacılık düzeninin sağlanması amacıyla yapıldığı, hukuka aykırılık bulunmadığı görülmüştür.
Yönetmeliğin 37. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ” Her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. Kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu” ifadesi,
37. maddenin 4-5 numaralı bentleri yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Taşıma sözleşmesi” başlıklı 37. maddesinin 2. fıkrası; “(2) Taşıma sözleşmelerinde, yetki belgesi sahibinin adı/unvanı, yetki belgesi numarası, adresi, vergi kimlik numarası (gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası), taşınan tarafın/tarafların adı, soyadı veya unvanları, kalkış ve varış yeri, taşıma güzergahı, taşımanın yapılacağı gün/günler ve saat/saatler, taşınacak yolcu sayısı, taşıma ücretinin belirtilmesi ve her seferde taşınan yolcuların numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu yolcu listesinin bulunması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiş ise de,
Güncel hali; “(2) Taşıma sözleşmelerinde, yetki belgesi sahibinin adı/unvanı, yetki belgesi numarası, adresi, vergi kimlik numarası (gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası), taşınan tarafın/tarafların adı, soyadı veya unvanları, kalkış ve varış yeri, taşıma güzergahı, taşımanın yapılacağı gün/günler ve saat/saatler, taşınacak yolcu sayısı, taşıma ücretinin belirtilmesi ve her seferde taşınan yolcuların (Mülga ibare:RG-31/12/2018-306424.Mükerrer) (…) Türk vatandaşı ise T.C. kimlik numarasının, Türk vatandaşı değilse uyruğu, pasaport numarasının veya varsa yabancı kimlik numarasının, ad ve soyadlarının yazılı olduğu yolcu listesinin bulunması zorunludur.(Ek cümle:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)Ayrıca yolcunun beraberindeki bagajıyla ilgili 38 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 37. maddesinin 4. ve 5. bentleri; “(4) Yolcular için ayrılmış oturma yerlerinin numaralandırılması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 2 uyarma verilir.
(5)Yolcular için ayrılmış ve numaralandırılmış oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiş ise de; değişiklik sonrası,
Güncel hali; “(4) (Mülga:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)(…)
(5) Yolcular için ayrılmış (Mülga ibare:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)(…) oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, oturma yerlerinin numaralandırılması kuralının, otobüs/minibüs tipi tarifeli taşımalarda uygulanabileceği, otomobille yapılan tarifesiz taşımalarda uygulanmasının mümkün olmadığı, bu taşımalar yönünden istisna getirmemesi nedeniyle eksik düzenleme olduğu, yabancı turistlerin transfer hizmeti esnasında pasaport numaralarının talep edilmesinin zor olduğu, turistlerde güvensizliğe sebep olacağı iddia edilmiştir.
Davalı idare vekili tarafından, Yönetmelik değişikliğinin temel amaçlarından birinin Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi U-ETDS’nin hayata geçirilmesi olduğu, bu sistemle yolcuların güvenlik açısından takibinin sağlanması ve bu maddede belirtilen yolcu bilgilerinin güvenlik birimleriyle anlık paylaşımının, taşınan yolcunun bagajı ve oturduğu koltuğun sistem üzerinden takip edilmesinin, bagaj kaybı, biletin birden fazla satılması gibi olumsuzlukların önüne geçilmesinin ve istatistik planlama yatırım vb. konularda bu verilerin kullanılmasının amaçlandığı, koltuk numarası verilmesinin basit bir tedbirle mümkün olduğu savunulmuştur.
Davalı idarece yapılan değişikliklerle Yönetmeliğin ilgili maddelerinin yukarıda belirtilen güncel hallerine ulaştığı, 37. maddenin 2. fıkrasında yapılan değişiklik ile ”numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi yürürlükten kaldırıldığından, iptal istemine konu bu ibare yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
İptal istemine konu fıkrada yer alan diğer ibareler yönünden ise; yolcuların güvenlik açısından takibi, elde edilen bilgilerin güvenlik birimleriyle anlık paylaşımının sağlanması gerekçesine dayalı olduğu anlaşılan düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 4. fıkrası, 31/12/2018 tarih ve 30642 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, ilgili düzenleme hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
İlgili Yönetmeliğin 37. maddesinin 5. fıkrasında yer alan, ”Yolcular için ayrılmış ve numaralandırılmış oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” yolundaki düzenleme; 31/12/2018 tarihli değişiklik ile 37. maddenin beşinci fıkrasında yer alan “ve numaralandırılmış” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. Dava konusu 5. fıkradaki, iptal isteminin dayanağını oluşturan ibare, değişiklik ile yürürlükten kaldırıldığından ibareye ilişkin kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekmektedir. Fıkranın, “ve numaralandırılmış” ibaresi dışındaki düzenlemesi yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Yönetmeliğin 40. maddesinin 2.fıkrası;
40. maddenin 3. fıkrasında yer alan “…seyahat başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine…” ifadesi;
41. maddenin 3. fıkrası yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Yetki belgesi sahiplerinin ortak yükümlülükleri” başlıklı 40. maddesinin 2. ve 3. fıkraları; “(2) Bir yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların sahipleri kendi nam ve hesabına taşıma yapamazlar. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere, Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktarda idari para cezası uygulanır.
(3) A1, A2, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yapacakları arızi, grup veya mekik seferlerinde, sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 37 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat öncesine, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 10 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiş ise de, bu kuralda da dava devam ederken değişiklik yapılmıştır.
Güncel hali; “(2) Bir yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların sahipleri kendi nam ve hesabına taşıma yapamazlar. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere, Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktarda idari para cezası uygulanır. (Ek cümle:RG-31/12/2021-31706 6. Mükerrer) Bu fıkraya aykırı olarak faaliyet gösterilen taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi sahibine 50 uyarma verilir.
(3) A1, A2, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yapacakları arızi, grup veya mekik seferlerinde, sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 37 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat öncesine, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar.(Mülga cümle:RG-15/11/2019- 30949) (…) (Ek cümle:RG-15/11/2019-30949)Yapılan denetimlerde, bu fıkrada belirtilen yükümlülüğün yerine
getirildiğinin teyidi halinde, taşıma yapılan taşıttan taşıma sözleşmesinin ibrazı istenilmez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin “Yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanların yükümlülükleri” başlıklı 41. maddesinin 3. fıkrası; “(3) 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile 5/10/2007 tarihli ve 26664 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliği hükümlerine göre kurulmuş seyahat acentalığı belgesine sahip olanların, yaptıkları organizasyonlarda verecekleri hizmetlerin kapsamına karayolu taşımacılığını da dahil etmeleri halinde; A1, A2, B1, B2, D1, D2 ve/veya D4 yetki belgesi alarak taşıma yapmaları veya bu taşımaları söz konusu yetki belgesi sahiplerine yaptırmaları şarttır. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere, Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktarda idari para cezası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, uygulamada asgari koltuk kapasitesi sınırı sebebiyle yetki belgesi sahibi olamayan firmaların, araçlarını başkalarının yetki belgesine kaydettirip taşıt kartı çıkarttıkları, taşıt sahiplerinin bu araçlarla taşıma yaparken faturayı yetki belgesi sahibi adına kestikleri, yaygın bu uygulamanın dikkate alınması gerektiği, aksi halde küçük firmaların faaliyetlerine devam edemeyecekleri, maddenin “yetki belgesi alarak taşıma yapmaları veya bu taşımaları söz konusu yetki belgesi sahiplerine yaptırmaları” kısmına “veya yetki belgesine kayıtlı araçlarla taşıma yapmaları” ifadesinin eklenmesi gerektiği, kendi nam ve hesabına taşıma yapma yasağının kalkması talepleriyle paralel olarak başkasının yetki belgesine kayıtlı araçla seyahat acentası olarak taşımacılık yolunun açılabileceği iddia edilmiştir.
Davalı idare tarafından, Karayolu Taşıma Kanunu’nda taşıt sahiplerinin değil yetki belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişilerin taşımacı kabul edildiği, Yönetmelikte de aynı düzenlemenin bulunduğu, taşımaya ilişkin tüm sorumluluk ve yükümlülük taşımacı da yani yetki belgesi sahibinde olduğu, taşıt sahibinin sözleşme ile verdiği aracını kendi nam ve hesabına kullanılması halinde Kanun ve Yönetmelikte getirilen denetim ve yaptırıma ilişkin kuralların uygulanmasında sorun yaşanacağı, 40. madde 3. fıkra için; seyahat acentalarının faaliyetlerinin kişi ya da grupların önceden planlanmış rezarvasyonlu paket seyahat organizasyonunu yapmak olduğu, organizasyonun içinde hangi müşterinin hangi araca bineceğinin zaten planlı olduğu, bu bilgilerin sisteme girilmesinin seyahat acentaları açısından kolaylıkla uygulanabileceği, ayrıca bu uygulamanın tarifesiz yetki belgesi sahiplerinin kapsamları dışında faaliyette bulunmalarını engellemeyi amaçladığı, Kanun ve Yönetmelikte yetki belgesine ilişkin tüm hak ve sorumlulukların yetki belgesi sahibine ait olduğu, istemin Kanuna aykırı olduğu savunulmuştur.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 3. maddesinde; taşımacı, yetki belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı üstlenen gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığından, taşımacılıkta esas alınan unsurun, taşıt sahipliği değil yetki belgesi sahipliği olduğu görülmektedir. Bu bağlamda taşımaya ilişkin her türlü sorumluluk ve yükümlülüğün yetki belgesi sahibine ait olduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Buna göre, dava konusu yönetmelik de öngörülen, yetki belgesi sahibinin taşıt belgesine sözleşmeli olarak kayıtlı taşıtların ayrıca sahipleri tarafından kendi nam ve hesabına kullanarak bu şekilde taşıma yapamayacakları yolundaki düzenlemede, üst norma ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Anılan düzenlemelerin sağlıklı ve güvenlikli bir yolculuk için gerekli olduğu, bu konuda yetkili birimlerce yapılacak her türlü denetime imkan verdiği, üst norma uygun olarak yetki belgesi kapsamı dışında faaliyette bulunmayı engellemeyi amaçladığı açıktır.
Yönetmeliğin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “…bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması” ifadesi,
55. maddesinin 8. fıkrası yönünden yapılan incelemede;
Yönetmeliğin “Taşıma sözleşmesi” başlıklı 37. maddesinin 3. fıkrası: “(3) Taşımayı yapacak yetki belgesi sahibi tarafından, yapılacak taşıma sözleşmesine uygun fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlenmesi ve bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenmişse de, dava devam ederken gelen değişiklik ise,
Güncel hali; “(3)Taşımayı yapacak yetki belgesi sahibi tarafından, yapılacak taşıma sözleşmesine uygun fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlenmesi (Mülga ibare:RG-31/12/2018-30642 4.Mükerrer)(…) zorunludur. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin “Hat sayısı” başlıklı 55. maddesinin 8. fıkrası: “(8) B2 yetki belgesi eki taşıt belgesinde kayıtlı taşıtın/taşıtların yurtiçine girdiği tarihten itibaren 48 saat geçmedikçe veya Bakanlıkça özel izin düzenlenmediği sürece, aynı taşıtın/taşıtların yeniden yurtdışına çıkışlarına izin verilmez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, 37. madde düzenlemesinin araçta fatura bulundurma zorunluluğu getirdiği, bu durumun Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğu, Kanunen 7 gün içinde fatura düzenleme imkanı varken henüz hizmet tamamlanmamışken fatura kesilmesi ve araçta bulundurulması zorunluluğu getirildiği; 55. madde yönünden ise, kara sınırlarımıza yakın Yunanistan, Bulgaristan gibi komşu ülkelere bahar ve yaz aylarında günübirlik turlar düzenlendiği, uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yetkisi veren B2 yetki belgeli araç sayısının bu turlara ilişkin talebi zor karşıladığı, 48 saat çalışamama kuralının bölge turizmini olumsuz etkileyeceği iddia edilmiştir.
Davalı idare tarafından, 37. madde düzenlemesinin denetim sıhhati açısından getirildiği, U-ETDS sistemi tamamen devreye girdiğinde düzenlemeye ihtiyaç kalmayacağı, taşımacılığın denetiminin ancak taşıma faturası ile anlaşılabildiği; 55. madde düzenlemesi içinde Bakanlıkça özel izin verilmesi halinde 48 saat kuralının uygulanmayacağının düzenlendiği, dava konusu düzenlemenin amacının B2 yetki belgeli araçların içinde yolcu olmadan akaryakıt kaçakçılığı gibi başka amaçlarla yurtdışına seri giriş çıkış yapmalarının önlenmesi olduğu savunulmuştur.
Kanuni idare ve normlar hiyerarşisi gereğince, Yönetmelik gibi düzenleyici işlemlerin, daha üst hukuk normlarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, daha üst hukuk normlarına aykırı olmamak şartıyla daha ayrıntılı ve yönlendirici hükümler getirebileceği açıktır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Fatura nizamı” başlıklı 231. maddesinin 5. bendinde; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Yönetmeliğin “Taşıma Sözleşmesi” başlıklı 37. maddesinin 1. fıkrasında; tarifesiz yolcu taşımalarında taşıma sözleşmesi yapılmasının zorunlu olduğu, aynı maddenin dava konusu 3. fıkrasında ise; taşımayı yapacak yetki belgesi sahibi tarafından, yapılacak taşıma sözleşmesine uygun fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlenmesi ve bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması zorunlu olduğu, bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 5 uyarma verileceği düzenlemesine yer verilerek, tarifesiz yolcu taşımacılığına ilişkin taşıma sözleşmesine bağlı taşımacılık hizmetinin yapıldığı sırada fatura veya fatura benzerinin taşıtta bulundurulmasının zorunlu tutulduğu, bir üst hukuk normu olan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 231. maddesinin 5. bendinde yer alan hizmetin yapıldığı tarihten itibaren başlayacak 7 günlük sürenin daraltıldığı görülmüştür.
İdare tarafından, Danıştay 15. Dairesinin 06/06/2018 tarih ve E:2018/817 sayılı dava konusu düzenleme için verdiği yürütmenin durdurulması kararından sonra yapılan 31/12/2018 tarihli değişiklikle dava konusu “bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması” ifadesi kaldırılmışsa da, yargı kararı üzerine söz konusu değişiklik yapıldığından düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.
55. madde hakkında ise; Yönetmeliğin “Yetki belgesi türleri” başlıklı 6. maddesinin 2. fıkrasında; B2 yetki belgesinin otobüsle yurtiçi ve/veya uluslararası ticari ve tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği, dava konusu “Hat sayısı” başlıklı 55. maddesinin 8. fıkrasında ise; B2 yetki belgesi eki taşıt belgesinde kayıtlı taşıtın/taşıtların yurtiçine girdiği tarihten itibaren 48 saat geçmedikçe veya Bakanlıkça özel izin düzenlenmediği sürece, aynı taşıtın/taşıtların yeniden yurtdışına çıkışlarına izin verilmeyeceği düzenlenmiştir.
Seyahat acentalarının yetkili olduğu transfer hizmetinin tanımı içinde uluslararası ulaşım hizmetlerinin de bulunduğu, davacı Birliğe bağlı seyahat acentaları tarafından, B2 yetki belgelerine kayıtlı otobüs cinsi araçlarla kara sınırlarımıza yakın komşu ülkelere bahar ve yaz aylarında günübirlik turlar düzenlendiği, seyahat acentalarının turizm taşımacılığına yönelik bu ihtiyacı mevcut araçlarıyla ancak karşılayabildiği, aracın yurtiçine girdiği tarihten sonra 48 saat geçmeksizin tekrar yurtdışına çıkamaması halinde seyahat acentalarının bu ihtiyacı karşılayabilmek için yeni araç almak zorunda kalacakları gibi, ekonomik durumları nedeniyle araç temini yapılamaması halinde de ihtiyacın karşılanamaması sonucunun doğacağı, her iki halde de araçların tam kapasite ile çalışmasının önüne geçileceği için atıl kapasite oluşumu ve kaynak israfına neden olunacağından, söz konusu kuralın taşımaların ekonomik, seri, elverişli güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda gerçekleştirileceği yolundaki genel ilkeye aykırılık teşkil edeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; seyahat acentalarının B2 yetki belgeli araçlarla verdikleri uluslararası transfer hizmetinin gerekleri gözetilmeden, B2 yetki belgesine kayıtlı tüm araçların yurtiçine girdiği tarihten sonra 48 saat geçmeksizin tekrar yurtdışına çıkamayacağına ilişkin dava konusu Yönetmelik maddesinde seyahat acentaları açısından kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “…bir nüshasının yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere seyahat esnasında taşıtta bulundurulması” ifadesi, 55. maddesinin 8. fıkrası yönünden İPTALİNE,
2. Dava konusu Yönetmeliğin 37. maddenin 2. fıkrasında yapılan değişiklik ile ”numaralandırılmış oturma yerlerine göre düzenlenmiş yolcu” ibaresi, 37. maddesinin 4. bendi, 37. maddesinin 5. bendi “ve numaralandırılmış” ibaresi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Yönetmeliğin dava konusu diğer maddeleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen … TL yargılama giderinin dava kısmen iptal, kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığı ile sonuçlandığından; … TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için öngörülen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; yargılama giderlerinin kalan kısmı olan … TL’nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde ilgili tarafa iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.