Danıştay Kararı 8. Daire 2019/2962 E. 2023/1691 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/2962 E.  ,  2023/1691 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2962
Karar No : 2023/1691

TEMYİZ EDEN (Davalı) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) :
1- … ve …’a velayeten, kendi adına asaleten …
2- … ve …’ya velayeten, kendi adına asaleten …

14- …
15- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların yakınları olan …, … ve …’ün, 25/12/2004 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefatı sebebiyle uğranılan 125.000,00-TL maddi (15.11.2016 tarihli miktar artırım dilekçesi ile 392.953,88-TL’ye artırılmıştır) ve 325.000,00-TL manevi zararlarının kazanın meydana gelmesinde kusuru ve sorumluluğu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıların adli yargıda açtıkları tazminat davasında mahkemece kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapıldığı, diğer yandan kazaya karışan sürücüler hakkında ceza mahkemesinde açılan davada da Adli Tıp Kurumundan kusur yönünden inceleme yaptırıldığı, tanzim edilen bilirkişi raporları ve mahkeme kararları dikkate alınarak, davacıların murislerinin ölümüne sebep olan kazanın, araçların geçtiği yolun buzlanmasından kaynaklandığı, kazanın meydana geldiği … Bulvarının davalı …Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda bulunduğu, bu yoldaki buzlanmanın önlenmesi görevinin davalı belediyeye ait olduğu, her ne kadar davalı belediyenin buzlanmayı önleme için çalışma yaptığı anlaşılmakta ise de, bu çalışmanın buzlanmayı önlemeye yetmediği, davalı belediyenin kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu; destekten yoksun kalma zararının hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tanzim edilen 03.04.2016 tarihli kök ve 17.10.2016 ek bilirkişi raporlarına göre kazada ölen …’nın eşi davacı …’nın 159.064,42-TL, kazada ölen …’ın eşi …’ın 81.924,59-TL, kızı …’ın 23.819,23-TL, kızı …’ın 18.167,43-TL, kazada ölen …’ün babası …’ün 34.008,18-TL maddi zararı bulunduğu gerekçesiyle davacılar tarafından sunulan 15.11.2016 tarihli miktar artırım dilekçesi de dikkate alınarak toplam 316.983,85-TL maddi tazminatın ve takdir edilen toplam 194.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı tarafından davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesi’nce, bakılan davanın adli yargı yerinde açılan davanın devamı niteliğinde olması, yargılama sürecinin uzunluğu ve davacıların adil yargılanma hakları gözetilerek işin esasının incelenmesine geçilmiş, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yolun buzlu ve kaygan olmasının hava soğukluğundan kaynaklanan doğal bir olay olduğu, buzlanmayı hemen giderebilmeye olanak bulunmadığı, kaza raporunda sürücünün hızını hava ve yol şartlarına uygun ayarlamadığının belirtildiği, kazanın meydana gelmesinde İSKİ Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunun bulunduğu, SGK tarafından davacılara yapılan ödemelerin dikkate alınması gerektiği, kabul edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğu, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiği, manevi tazminata faiz yürütülmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu, zarar hesabında SGK tarafından yapılan ödemelerin düşüldüğü, davalı idarece de zarardan düşülebilecek nitelikte bir ödemenin bulunduğuna dair herhangi bir bilgi belgenin dosyaya sunulmadığı, takdir edilen manevi tazminat miktarı ile işletilen yasal faize ilişkin iddiaların haksız olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıların yakınları olan …, … ve …’ün, 25.12.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat etmeleri nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların davalı idarece tazminine karar verilmesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atfıyla uygulanan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde; “(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükümleri, “Yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlıklı 332. maddesinde ise; “Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılır.” hükümleri yer almıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Nispi harçlarda ödeme zamanı” başlıklı 28. maddesinde; “(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir. a)Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” hükümlerine yer verilmiştir.
İdare Mahkemesi’nce kararın verildiği tarihte yürürlükte olan 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde, “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Tarifenin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yargılama giderleri dışında temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının incelenmesi:
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyizen incelenen kararın İdare Mahkemesi’nce karar altına alınan yargılama giderlerine ilişkin kısmı yönünden incelenmesinden;
(a) Hüküm fıkrasının nispi karar harcına ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
İdare Mahkemesi’nce, kabul edilen 510.983,85-TL maddi ve manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 34.905,30-TL nispi karar harcından dava açıldığı ve ıslah yapıldığı sırada tahsil edilen toplam 5.912,49-TL’nin mahsubu ile kalan 28.992,81-TL nispi harcın davacılara tamamlattırılarak davalı idareye yükletilmesine gerek olmadığından peşin yatırılan 5.912,49-TL harcın istek halinde davacılara iadesine karar verilmiştir.
Yargı harçları, yargılama kamu hizmetinden yararlanlardan söz konusu hizmetin yerine getirilmesi için Devlet tarafından yapılan harcamalara katılmak üzere alınmakta olduğundan, tam yargı davalarında yargılama sonunda kabul edilen tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve ödenmesi gerekli hale gelen nispi karar harcının alacaklısı da Devlet Hazinesidir.
Mahkeme tarafından, davalı…Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe ve bütçeye sahip olmasına rağmen 28.992,81-TL nispi harcın davacılara tamamlattırılarak davalı idareye yükletilmesine gerek olmadığına ve peşin yatırılan 5.912,49-TL harcın da istemi halinde davacıya iadesine karar verilmiştir. Şu haliyle yapılan yargılamaya ilişkin olarak hesaplanan ve ödenmesi gereken nispi karar harcı yönünden Devlet Hazinesine herhangi bir ödeme yapılmayacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan niteliği gereği söz konusu miktarın ödenmesinin kamu düzeninden olduğu sonucuna varıldığından Dairemizce yapılan değerlendirmenin aleyhe bozma yasağı kapsamı dışında olduğunun kabulüyle, nispi karar harcı yönünden hukuki isabet bulunmayan İdare Mahkemesi kararının düzeltilmesi gerekmektedir.
(b) Hüküm fıkrasının davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı kalemler halinde vekalet ücretine hükmedilmemiş, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları toplanıp davalı idare lehine tek bir kalem halinde vekalet ücreti hesaplanmıştır. Bu durumda, Tarifenin üçüncü kısmına göre, reddedilen maddi tazminat miktarı (75.970,03-TL) üzerinden belirlenen 8.706,70-TL ile reddedilen manevi tazminat miktarı (131.000,00-TL) üzerinden belirlenen 13.230,00-TL vekalet ücretinin davacılar tarafından davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken reddedilen toplam maddi ve manevi tazminat tutarı (206.970,03-TL) üzerinden hesaplanan 18.368,20-TL vekalet ücretinin davacılar tarafından davalıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, (a) ve (b) başlıklarında açıklanan gerekçelerle, İdare Mahkemesi hüküm fıkrasında yer alan “kabul edilen 510.983,85-TL maddi ve manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 34.905,30-TL nispi karar harcından dava açıldığı ve ıslah yapıldığı sırada tahsil edilen toplam 5.912,49-TL’nin mahsubu ile kalan 28.992,81-TL nispi harcın davacılara tamamlattırılarak davalı idareye yükletilmesine gerek olmadığından peşin yatırılan 5.912,49-TL harcın istek halinde davacılara iadesine,” ifadesinin “kabul edilen 510.983,85-TL maddi ve manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 34.905,30-TL nispi karar harcından dava açıldığı ve ıslah yapıldığı sırada davacılardan tahsil edilen toplam 5.912,49-TL’nin davalı idarece davacılara ödenmesine, kalan 28.992,81-TL nispi harcın ise davalı idareden tahsil edilmek üzere müzekkere yazılmasına,” olarak ve “reddedilen 206.970,03-TL maddi ve manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 18.368,20-TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine” ifadesinin de “reddedilen maddi tazminat miktarı (75.970,03-TL) üzerinden belirlenen 8.706,70-TL ile reddedilen manevi tazminat miktarı (131.000,00-TL) üzerinden belirlenen 13.230,00-TL vekalet ücretinin davacılar tarafından davalıya ödenmesine” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 06/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.