Danıştay Kararı 8. Daire 2019/2674 E. 2023/723 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/2674 E.  ,  2023/723 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2674
Karar No : 2023/723

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … gün ve E…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait 45 HS 663 plakalı aracın Karayolları Trafik Kanununun Ek-2/3 maddesi uyarınca trafikten men edilmesine ilişkin İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nün 21.03.2016 gün ve 26994 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Anayasa Mahkemesi’nin 11.09.2014 günlü ve E:2014/52, K:2014/139 sayılı kararı sonrasında 2918 sayılı Yasanın Ek 2. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, ilgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıma fiilinin araç sahibi dışındaki üçüncü kişi tarafından işlenmesi halinde, diğer bir deyişle yolcu taşıyan kişinin (araç sürücüsü) aracın sahibi olmadığı durumda, sadece sürücü hakkında trafik idari para cezası uygulanacağı, ancak 2918 sayılı Yasanın Ek 2. maddesinin 3. fıkrası hükmünün “araç sahibi” yönünden ceza olmaktan çıkarıldığı; tespit anında aracı kullananın aynı zamanda araç sahibi olması halinde anılan yasa hükmünde öngörülen para cezası ve trafikten men yaptırımlarının birlikte araç sahibi hakkında uygulanması yoluna gidilmesinin mümkün olacağı, davacıya ait araçla davacı adına belediyeden alınmış çalışma ruhsatı bulunmadan, sürücü Hüseyin Bozkurt’un sevk ve idaresinde iken servis taşımacılığı yapıldığının tespiti üzerine, aracın altmış gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin 21.03.2016 gün ve 26994 sayılı işlemde, araç sahibi aynı zamanda araç sürücüsü olmadığından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesi’nce, Anayasa Mahkemesi’nin, korsan tabir edilen yasa dışı taşımacılığın yapıldığının tespit edildiği durumlarda, araç sürücüsü aynı zamanda araç sahibi değilse, sürücünün belgesiz olarak ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapmasına izin veren ve yasa dışı taşımacılık yapılmasında kusuru bulunan araç sahibine de aynı miktarda ceza verilebileceğini kabul ettiği, ancak itiraz konusu kuralda araç sahibi açısından suç ile illiyet bağı aranmaksızın sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanmasını cezaların şahsiliği ilkesine aykırı bulduğu için iptal kararı verdiği, yasa dışı taşımacılık yaptığı ileri sürülen araç sürücüsünün taşımacılık faaliyetinden bilgisi olan ve buna izin veren araç sahibi yönünden, başka kanuni dayanağın bulunması ve sorumluluk esaslarının belirtilmesi halinde idari yaptırım kararı verilebileceği, sahip olduğu aracın izinsiz yolcu taşımacılığında kullanılması hususunda bilgi sahibi olduğu saptanan araç sahibi hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca yaptırım uygulanabilmesinin mümkün olduğu, somut olayda, … plakalı aracın sahibi olan davacının Bursa’da ikamet etmesi nedeniyle, aracın şoförü … tarafından İzmir’de ticari amaçla yolcu taşımacılığı yaptığından haberi olamayacağı ileri sürülerek dava açılmış ise de, bu iddiaya itibar edilemeyeceği, zira, söz konusu araç ile, Bornova Belediyesinin kentsel temizlik işini yüklenen firmanın işçilerinin taşındığı, süreklilik arz eden bu işten dolayı araç sahibi davacının haberdar olmamasının beklenemeyeceği, bu duruma göre S plakası, servis ruhsatı ve güzergah izin belgesi bulunmayan aracın 60 gün süreyle trafikten men edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının araç sürücüsü olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu aracın sürücüsü tarafından İzmir ilinde ticari amaçlı yolcu taşındığından bilgi sahibi olacak durumda bulunmadığı, ceza sorumluluğunun şahsi olduğu, öte yandan yapılan servis taşımacılığının Bornova Belediye Başkanlığı tarafından bilindiği, buna ilişkin belediyece düzenlenmiş yazının sunulduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmü yer almış; aynı kanunun “Temyiz” başlıklı 46’ncı maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde; belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Ticari yolcu taşımacılığı faaliyetiyle iştigal etmeyen davacının üstlendiği belediye temizlik işinde çalışan temizlik personelinin, maliki olduğu minibüs ile taşındığı, İzmir Valiliği’nce, yapılan servis taşıması için gerekli izin belgelerinin alınması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının aracının 60 gün süreyle trafikten men edilmesine ilişkin işlemin herhangi bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlem niteliğinde olmadığı sonucuna varılmakta olup temyize konu kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kesin olarak, 21/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.