Danıştay Kararı 8. Daire 2019/1544 E. 2023/769 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1544 E.  ,  2023/769 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1544
Karar No : 2023/769

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Valiliği
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, 01/08/2015 tarihinde aracı ile Bursa’dan …’ye gidişinde trafik ekipleri tarafından durdurulmak suretiyle kontrol esnasında 2.33 promil alkol tespit edildiğinden bahisle ehliyetine 6 ay süreyle el konulmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile 800-TL para cezası verilmesine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davalı idarece kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazla yapılan ölçüm sonucunda, davacının 2,33 promil alkollü olduğunun tespit edildiği ve davacının söz konusu cihaz çıktısı ile tutanakları ihtirazi kayıtta bulunmaksızın imzaladığı görülmekte ise de; resmi sağlık kurumu olan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından, davacıdan alınan kan örneğinden yapılan araştırmada davacının kanında 0,125 promil alkol bulunduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’nun 02/08/2004 tarihli mütalaasında; kan alkol düzeyinin metabolizma ve itrah sonucu bir saatte 0.12-0.18 promil oranında azaldığının, ortalama olarak ise 0.15 promil azaldığının belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi’nce yapılan bu değerlendirme baz alındığında ve ortalama azalma oranı uygulandığında, alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüm ile hastanede kan örneği alınması arasında geçen 1 saat 28 dakika içerisinde davacının kanındaki alkol oranının sadece 0,22 promil azalması gerektiği halde hastanede yapılan ölçümde davacının klanında 0,5 promilin dahi altında 0,125 promil alkol olduğunun anlaşıldığı, alkolmetre cihaz ölçüm sonucuna ancak mahkemelerde itiraz edilebileceği dikkate alındığında, davacının cihaz ölçüm sonucunu ihtirazi kayıtta bulunmaksızın imzalamasının aksi yönde delil sunmasına engel teşkil etmeyeceği ve resmi sağlık kurumunca yapılan kan testi sonucunun teknik cihazla yapılan ölçüm sonucunu bertaraf ettiği, bu nedenlerle dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 01/08/2015 tarihinde saat 22:04’de yapılan denetimde davacının 2,33 promil alkollü olduğunun tespiti üzerine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5. maddesi uyarınca davacının sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına ilişkin 01/08/2015 tarih ve 020856 sayılı işlem ile 800-TL para cezası verilmesine dair 01/08/2015 tarih ve 159487 sayılı işlemin tesis edildiği, yapılan ölçümden sonra davacı tarafından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurulmak suretiyle kan testi yaptırıldığı, 01/08/2015 tarihinde saat 23:32’de, yani idarece teknik cihazla yapılan ölçümden yaklaşık 1 saat 28 dakika sonra davacıdan alınan kan örneğinde alkol oranının (0,125) olarak tespit edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24/f maddesinde; yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin kararlarda bulunacak hususlardan olduğu öngörülmüş ve 31. maddesiyle göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretleri, yargılama giderleri arasında sayılmış, 326. maddesinin 1. fıkrasında, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise “temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı” hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin amaçlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştay’ın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusunda, temyize konu Mahkeme kararında davacı tarafın vekili olmamasına rağmen vekalet ücretine hükmedildiği, davalı idareye tebliğ edilen dava safahatına dair hiçbir evrakta davacı tarafın vekilinin olduğuna dair bir bilgiye rastlanılmadığı belirtilerek Mahkeme kararının bu yönüyle temyizen incelenmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında bulunan dava dilekçesi, Mahkeme kararı ve tebligatlarının incelenmesinde, davacının, davanın bütün aşamalarında vekilinin bulunmadığının görüldüğü, davacının vekil ile temsil edilmediği ve vekalet ücretinin dava aşamalarında davacı veya davalı tarafa hukuki yardımda bulunan avukata verilmesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, vekili bulunmayan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin olanaklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın hüküm fıkrasında yer alan ”Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” ilişkin hükmün karardan çıkarılması suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilerek onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.