Danıştay Kararı 8. Daire 2019/1149 E. 2022/7643 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1149 E.  ,  2022/7643 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2019/1149

Karar No : 2022/7643

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde yardımcı doçent olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin teklifin, fiilinin 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5 maddesi kapsamında olduğu ve lehe olan bu maddenin uygulanması gerektiğinden bahisle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; davacının sübut bulan intihal fiilinin yüz kızartıcı ve utanç verici suç olarak nitelendirilemeyeceği, davacının sabit olan fiili nedeniyle ölçülü bir ceza ile cezalandırılması gerekirken, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; disiplin cezasına esas alınan soruşturma raporu ekinde bulunan ifadeler ve etik kurulu raporundaki saptamalar dikkate alındığında, işleme esas alınan fiil sabit olduğundan, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, …İdare Mahkemesi’nin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu disiplin cezasının, hangi kanunun hangi maddesine göre tesis edildiği konusunda belirsizlik olduğu, 657 sayılı Kanun’da intihal suçunun düzenlenmediği, işlendiği isnat edilen tarih itibarıyla suç olmayan bir fiil nedeniyle sonradan yürürlüğe giren kanun maddesinin uygulanmasının disiplin hukukuna aykırı olduğu, savunmasının usulüne uygun alınmadığı, soruşturma ve ceza zamanaşımının dolduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu anlaşılan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE

MADDİ OLAY:

Dava; …Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde yardımcı doçent olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin teklifin, fiilinin 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5 maddesi kapsamında olduğu ve lehe olan bu maddenin uygulanması gerektiğinden bahisle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 sayılı Kanun’un, 01.03.2014 tarih ve 6528 sayılı Kanun ile değişik 53/b maddesinde; ”Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.” kuralı yer almıştır.

Anayasa Mahkemesinin 07.04.2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.1.2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararı sonrası, 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi, 09.12.2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6764 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış ve 2547 sayılı Kanun’un 53/b maddesinde; Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezalarının uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezaları olduğu belirtilerek, maddede disiplin suç ve cezalarına, disiplin uygulamalarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.

2547 sayılı Kanun’un, 6764 sayılı Kanun ile değişik 53. maddesinin (b) fıkrasının (1), (2), (3), (4) ve (6) numaralı bentlerinde yer alan “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak…” ibarelerinin, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2019 tarih ve 30834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 10.04.2019 tarih ve E:2017/33, K:2019/20 sayılı kararıyla iptaline ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ve 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (b) fıkrasının (1), (2), (3), (4) ve (6) numaralı bentleri, 17.04.2020 tarih ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7243 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişikliğe uğrayarak, “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak…” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Anılan Kanunun 53. maddesinin (b) fıkrasının (5) numaralı bendinin, 17.04.2020 tarih ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7243 sayılı Kanun ile değişik (a) alt bendinde; başkalarına ait özgün fikir, metot, veri veya eserleri bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisine ait gibi göstermek fiilinin üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında olduğu kurala bağlanmıştır.

21.08.1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11/a-3 maddesinde; bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek fiili, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında belirtilmiştir. Ancak anılan Yönetmelik 20.10.2017 tarih ve 30216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin Yürürlükten kaldırılmasına Dair Yönetmelikle yürürlükten kaldırılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa Mahkemesinin 07.04.2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.1.2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararı ile yükseköğretim kurumları yönetici, öğretim elemanı ve memurlarının disiplin işlemleri için getirilmiş herhangi bir kanuni güvence bulunmadığı ve yasal belirlilik sağlanmadığı belirtilerek, Anayasa’nın 38., 128. ve 130. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, 2547 sayılı Kanun’un 53/b maddesinin 2. cümlesinin iptal edilmesine ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ve karar 07.01.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Anayasa Mahkemesinin anılan kararı sonrası, 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi, 09.12.2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6764 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış ve maddede yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin suç ve cezalarına, disiplin uygulamalarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.

Devam eden süreçte; 2547 sayılı Kanun’un, 6764 sayılı Kanun ile değişik 53. maddesinin (b) fıkrasının (1), (2), (3), (4) ve (6) numaralı bentlerinde yer alan “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak…” ibarelerinin, “…öğretim elemanı, memur ve diğer personelden oluşan yükseköğretim kurumları kamu personeline ilişkin disiplin kuralları öngörülürken kanun koyucu tarafından bunlar arasında görevin niteliğinden kaynaklanan ve Anayasa tarafından öngörülen ayrım ve farklılıkların dikkate alınmayarak öğretim elemanları ile memur ve diğer personelin tümüyle aynı kurallara tabi kılınması ve dava konusu ibareler yoluyla öğretim elemanlarının disiplin sorumluluğu kapsamına 657 sayılı Kanun’da sayılan fiillerin tamamının dâhil edilmesi, Anayasa’da bu kişiler için öngörülen güvencelerle örtüşmediği gibi gerek uygulayıcılar gerekse disiplin kurallarının muhatapları yönünden birtakım belirsizliklere de yol açtığından dava konusu kuralların Anayasa’nın 2., 27. ve 130. maddeleriyle bağdaşmadığı” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 17.07.2019 tarih ve 30834 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 10.04.2019 tarih ve E:2017/33, K:2019/20 sayılı kararıyla iptaline ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ve 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (b) fıkrasının (1), (2), (3), (4) ve (6) numaralı bentleri, 17.04.2020 tarih ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7243 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişikliğe uğrayarak, “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak…” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Anayasa’nın 130. maddesinde; üniversiteler, bilimsel çalışmaların yapıldığı ve bilimin öğretildiği kurumlar olarak kabul edilmiş olup, bilimsel ve idari özerklik tanınmak suretiyle, diğer kamu kurumlarından farklı değerlendirilmiştir. Anılan maddede öğretim elemanlarının, Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organları dışında kalan makamlarca görevden uzaklaştırılamayacakları; görevleri, atamaları gibi birçok hususun kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı dikkate alındığında, öğretim elemanlarının diğer kamu görevlilerine nazaran daha güvenceli bir personel rejimine tabi kılındığı anlaşılmıştır. Bu bakımdan; Anayasa’nın 130. maddesi gereği öğretim elemanlarının bilimsel özerkliğe dayalı farklı statüleri dikkate alınarak, disiplin sorunlarının genel nitelikli 657 sayılı Kanun yerine öğretim elemanlarının niteliklerinin gözetildiği, özel bir kanun olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.

Davacı tarafından; dava konusu disiplin cezasının, hangi kanunun hangi maddesine göre tesis edildiği konusunda belirsizlik olduğu öne sürülmüşse de; davaya konu disiplin soruşturmasında davacının, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edildiği; davaya konu disiplin cezasını tesis etme yetkisine sahip Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu tarafından; davacının 26.02.2015 tarihinde intihal fiili işlediğinin sabit olduğunun anlaşılması üzerine, fiilinin 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5 maddesi kapsamında olduğu ve lehe olan bu maddenin uygulanması gerektiğinden bahisle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Davacı tarafından; 657 sayılı Kanun’da intihal suçunun düzenlenmediği, işlendiği isnat edilen tarih itibarıyla suç olmayan bir fiil nedeniyle sonradan yürürlüğe giren kanun maddesinin uygulanmasının disiplin hukukuna aykırı olduğu iddiasında bulunulmuştur. Bu iddiayı değerlendirmek gerekirse; davacı tarafından, disiplin soruşturması ile sübuta eren davaya konu intihal fiili, 26.02.2015 tarihinde Anayasa Mahkemesinin 14.1.2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararının, 07.04.2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasından önce işlenmiştir. Bu tarih itibarıyla da, bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek fiilinin, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında yer aldığı anlaşıldığından, davacının usulüne uygun yürütülen disiplin soruşturması sonucu sübuta eren fiili nedeniyle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ilişkin işlemin ve Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle,

1. Temyiz isteminin reddine,

2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda aktarılan AÇIKLAMA ile ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,

4. Kesin olarak, 15/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Dava; …Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde yardımcı doçent olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin teklifin, fiilinin 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5 maddesi kapsamında olduğu ve lehe olan bu maddenin uygulanması gerektiğinden bahisle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Davacının davaya konu intihal fiili nedeniyle üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, disiplin cezasının dayandığı olan intihal fiilinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, teknik bir konu olması ve hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, davalı İdarenin savunmasının, konuyla ilgili mevzuatın bir bütün içinde değerlendirilebilmesi ve ileri sürülen hukuka aykırılık iddialarının karşılanabilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.