Danıştay Kararı 8. Daire 2019/1137 E. 2023/398 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1137 E.  ,  2023/398 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1137
Karar No : 2023/398

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2013/1 ve 2013/3 dönemlerine ait Maden Devlet Hakkı, Özel İdare Payı ve … Birliği payının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı 1.888.404,27-TL tutarındaki ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin 2013/1 dönemine ait devlet hakkı farklarına ilişkin 743.997,43-TL’lik kısmı yönünden; 2013/1-3, 2014 ve 2015 yıllarına ait devlet hakkı farklarının tahakkukuna ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin 2013-1 dönemine ilişkin kısmının Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararı ile iptal edildiği, bu nedenle ödeme emrinin 2013/1 dönemine ilişkin kısmının yasal bir dayanağı kalmadığından iptaline, ödeme emrinin 2013/3 dönemine ait devlet hakkı farklarına ilişkin 1.144.406,84-TL’lik kısmı yönünden ise; ödeme emrinin dayanağını teşkil eden, 24/01/2017 tarih ve 403286 sayılı işleminin Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; ”dava konusu işlemin 2013-3 dönemine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine” karar verildiği, ayrıca ödeme emrinin 2013/3 dönemine ilişkin olarak, ödeme emirleri için yasada sınırlı bir biçimde öngörülen (böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı) nedenlerin de bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece iptale ilişkin kısmının, dayanak alınan mahkeme kararının kesin olmayıp, karara karşı kanun yollarının açık olduğu; davacı tarafından ise davanın reddine ilişkin kısmının, ödeme emrine dayanak alınan tahakkuk işlemine karşı dava açıldığı, ödeme emrine konu alacağın kesinleşmediği, ocakbaşı fiyatı üzerinden hesaplanan devlet hakkında hukuka aykırılık bulunmadığı, Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının davanın reddine yönelik kısmının bozulması, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına, 2013/1-3, 2014 ve 2015 yıllarına ait devlet hakkı farklarının komisyon raporu doğrultusunda revize edilmesi ve gecikme cezasıyla birlikte ödenmesine ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiştir.
Devlet hakkı farklarının ödenmemesi üzerine, ödenmeyen 2013/1 ve 2013/3 dönemlerine ait devlet hakkı farklarının tahsili amacıyla … tarih ve … sayılı, 1.888.404,27-TL tutarındaki ödeme emri tesis edilmiş, bu ödeme emrinin tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı ve 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği hükümleri yer almıştır.
Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “I. Ödeme Zamanı” başlıklı bölümünün (6) numaralı alt bölümünün dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “3213 sayılı Maden Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan, madenden Devlet hakkı, işletmelerce birer yıllık dönemler halinde üretilen madenlerin ocak başı fiyatları üzerinden hesaplanan ve takip eden yılın haziran ayı sonuna kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına beyan edilerek tahakkuk ettirilen ve bu süre içerisinde ödenmesi gereken mali yükümlülüklerdir.
Devlet hakkı, ruhsat sahibince her yılın haziran ayının sonuna kadar ödenir ve bu sürenin son günü amme alacağının vade tarihidir.
Ruhsat sahiplerinin, Devlet hakkını yatırdıklarına dair makbuz suretlerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğüne vermeleri gerekmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına beyan edildiği halde süresinde (vadesinde) ödenmeyen Devlet hakkının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmesi için bir yazı ile vergi dairesine bildirilmesi üzerine, vade tarihi olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bildirilen tarih esas alınacak ve bu alacağa vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı hesaplanacaktır.
Devlet hakkının takibine, ayrıca ödeme süresi verilmeksizin, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliği ile başlanılacaktır.
Ancak, süresinde tahakkuk ettirilmediği için faiz de hesaplanarak vergi dairesine bildirilen Devlet haklarının takibine 6183 sayılı Kanunun 37 nci maddesine göre mükellefe tebliğ edilecek bir yazı ile 1 aylık ödeme süresi verilmek suretiyle başlanılacaktır. Bu takdirde sonradan tahakkuk ettirilen bu alacağın vade tarihi, 1 aylık ödeme süresinin son günüdür.
Madenlerden alınan Devlet hakkının süresinde tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle alınması gereken faizin ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hesaplanması gerektiğinden faiz olarak bildirilen tutar; madenden alınan Devlet hakkı ve faiz olarak ayrı ayrı tahakkuk ettirilerek takip edilecektir. Bu takdirde de yalnızca Devlet hakkı alacağının aslına, vade tarihinden tahsil edildiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı hesaplanacaktır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının davanın reddine ilişkin kısmına karşı temyiz istemi yönünden;
Uyuşmazlıkta, 2013/1-3, 2014 ve 2015 yıllarına ait devlet hakkı farklarının komisyon raporu doğrultusunda revize edilmesi ve gecikme cezasıyla birlikte ödenmesi istemiyle Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiştir.
Devlet hakkı farklarının ödenmemesi üzerine, ödenmeyen 2013/1 ve 2013/3 dönemlerine ait devlet hakkı farklarının tahsili amacıyla … tarih ve … sayılı, 1.888.404,27-TL tutarındaki ödeme emri düzenlenmiştir.
Davalı idare, … tarih ve … sayılı işlemin davacıya adi posta yoluyla gönderildiği ve geri dönüşünün olmadığını belirtmiş, davacı tarafından, 19/04/2017 tarihinde … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Kamu alacağını ödemekle yükümlü olan borçlunun, bu alacak ile ilgili ödeme emri çıkartılması aşamasına gelmeden alacağın esasına ilişkin yargı mercilerine başvurma hakkı bulunmaktadır. Özel kanununda hüküm bulunan hâllerde ödeme vadesinde, yoksa 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre tebliğden itibaren bir aylık süre içinde yargı yerlerine başvurularak kamu alacağının esası dava konusu edilebilecektir. Kamu alacağı esasının dava konusu edilmemesi veya dava konusu edilmesine rağmen alacakta hukuki sakatlık bulunmadığına karar verilmesi durumunda alacak kesinleşmiş olacak ve tahsili için ödeme emri düzenlenecektir. 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinin birinci fıkrasına göre bu aşamada ödeme emrine itiraz hâlinde mahkeme davayı sırf tahsile ilişkin olarak, böyle bir borcun olmadığı, borcun kısmen ödendiği ve borcun zamanaşımına uğradığı nedenleriyle sınırlı olarak inceleyebilecektir. (AYM, E.2009/83, K.2011/29, K.T. 3/2/2011).
Dava konusu olayda, devlet hakkı payı tahakkuku kesinleşmeden dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, devlet hakkı payı tahakkukunun kesinleştiğinden söz edilmesine olanak bulunmadığından dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık ve tahakkuk işlemine karşı açılan davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın bu kısmının reddine dair İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından istinaf isteminin reddine dair Bölge İdare kararının bu kısmının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının oybirliği ile ONANMASINA,
2. Davacının temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin belirtilen kararının redde ilişkin kısmının oyçokluğu ile BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 07/02/2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, 2013/1 ve 2013/3 dönemlerine ait Maden Devlet Hakkı, Özel İdare Payı ve … Birliği payının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı 1.888.404,27-TL tutarındaki ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu ödeme emrinin 2013/1 dönemine ait devlet hakkı farklarına ilişkin 743.997,43-TL’lik kısmı yönünden; 2013/1-3, 2014 ve 2015 yıllarına ait devlet hakkı farklarının tahakkukuna ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün .. tarih ve … sayılı işleminin 2013-1 dönemine ilişkin kısmının Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararı ile iptal edildiği, bu nedenle ödeme emrinin 2013/1 dönemine ilişkin kısmının yasal bir dayanağı kalmadığından iptaline, ödeme emrinin 2013/3 dönemine ait devlet hakkı farklarına ilişkin 1.144.406,84-TL’lik kısmı yönünden ise; ödeme emrinin dayanağını teşkil eden, … tarih ve … sayılı işleminin Mahkemelerinin … tarih ve E:.. , K:… sayılı kararıyla; ”dava konusu işlemin 2013-3 dönemine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine” karar verildiği, ayrıca ödeme emrinin 2013/3 dönemine ilişkin olarak, ödeme emirleri için yasada sınırlı bir biçimde öngörülen nedenlerin de bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının davanın reddine ilişkin karara karşı temyiz istemi yönünden;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı ve 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği hükümleri yer almıştır.
Uyuşmazlığa konu ödeme emri ile talep edilen kamu alacağının 3213 sayılı Kanun uyarınca tahakkuk eden devlet hakkı farklarının olduğu hususunda tereddüt bulunmayıp, ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibarıyla kesinleşme koşulu aranmaksızın 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca vadesinde ödenmeyen alacağın takip ve tahsili yoluna gidilebileceği açıktır.
Bu durumda, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının da onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.