Danıştay Kararı 8. Daire 2019/1043 E. 2023/1273 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1043 E.  ,  2023/1273 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1043
Karar No : 2023/1273

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : … Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının açıklamalı onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davalı idare tarafından düzenlenen, 2011-2012 dönemlerine ilişkin 2. derece usulsüzlük cezaları ve 2010 dönemine ilişkin kira bedeli ve gecikme zammını içeren toplamda 122.044,15 TL tutarındaki ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emrinin kira bedeli ve gecikme zammına ilişkin kısımlarının temyiz yolu açık olmak üzere iptaline; davanın “dava konusu ödeme emrinin özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmına yönelik olarak”, dava konusu ödeme emri ile tahsil edilmek istenen kira bedeli ve gecikme zammı ile emlak vergisine ilişkin olarak kesildiği anlaşılan 2. derece usulsüzlük cezaları arasında, özellikle görevli mahkemelerin ve kanun yollarının farklılık göstermesi de gözönünde bulundurulduğunda, mevzuatta aranılan şekilde maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinin kira bedeli ve gecikme zammına ilişkin kısımları ile usulsüzlük cezalarına ilişkin bölümlerinin tek dilekçeyle dava konusu edilmesi mümkün bulunmadığından, 2577 sayılı Yasa’nın 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen aykırılıklar giderilmek ve ayrı dilekçelerle bu kısım yönünden yeniden dava açmakta serbest olmak ve temyiz/itiraz yolu kapalı olmak üzere dilekçenin reddine, dilekçe ret üzerine Yasa’nın anılan 15. maddesinin 5.fıkrasına göre yeniden verilecek dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın bu kısmının reddedileceğinin bilinmesine karar verilmiştir.

Davalı belediye, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Davaların Açılması” başlığını taşıyan 3. maddesinde, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin belirtileceği, dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; “Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller” başlığını taşıyan 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı da bir dilekçe ile dava açılabileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin bu Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı; “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu yönlerden Kanuna aykırılık görülür ise otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği; 15. maddesinin beşinci fıkrasında ise, bu yönlerden dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İdari yargılama usulündeki, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiğine ilişkin asıl kuraldan ayrık olarak getirilmiş olan 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için, anılan maddede yer verilen “maddi veya hukuki yönden bağlılık” ya da “sebep-sonuç ilişkisi” koşullarının yanında İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun öngördüğü diğer koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Ayrıca, aralarında maddede aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunsa bile, birden fazla idari işlemin aynı dilekçeyle idari davaya konu edilebilmesi için, bu durumun, Anayasa ile yargılama usulünü belirleyen yasalarda yer almış olan mahkemelerin görevlerini belirleyen ve kamu düzeninin korunması için getirilen kuralları ve anılan kurallarla korunan ve Anayasa’nın 37. maddesinde öngörülen “kanuni hakim ilkesi”ni ihlal ediyor olmaması da gereklidir. Zira kamu düzeninin korunması için getirilen görev kuralları ile Anayasal bir ilke olan doğal hakim ilkesinin, davanın açılmasına ilişkin bir usul kuralının uygulandığı aşamadan daha önceki bir aşamayı ilgilendirdiği ve öncelikle dikkate alınması gerektiği açıktır.
Buna göre, aynı ödeme emri içinde görev yönünden farklı mahkemelerin incelemesine tabi olan dava konusu işlemlere karşı tek dilekçe ile dava açılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu sebeple, öncelikle dilekçe ret kararı verilmesi, bu karar üzerine tarafların görevli mahkemelerde ayrı ayrı dava açması üzerine dosyaların görüşülerek karara bağlanması gerekmektedir. Neticede, idari yargıda kısmen iptal kısmen dilekçe ret şeklinde hüküm kurulması mümkün değildir.

İncelenmekte olan mahkeme kararının ödeme emrinin kira bedeli ve gecikme zammına yönelik kısımının iptaline ilişkin kısmı hukuka uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır. Öte yandan, mahkeme kararının ödeme emrinin 2011-2012 dönemlerine ilişkin 2. derece usulsüzlük cezaları yönünden verilen dilekçenin reddine ilişkin kısmı temyiz incelemesine açık olmadığından bu kısım yönünden yukarıda yer verilen açıklama ile yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen kararın yukarıda yer verilen açıklama ile onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.