Danıştay Kararı 8. Daire 2019/10072 E. 2023/1494 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/10072 E.  ,  2023/1494 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/10072
Karar No : 2023/1494

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İşleri Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Çimento Fabrikaları A.Ş. (… Çimento A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli ili, Gebze ilçesi sınırları dahilinde S:… sicil nolu maden ruhsatına istinaden maden işletme faaliyetinde bulunan davacı şirket tarafından üretilen kalker madenine dair 2010/2, 2011 ve 2012 yılı Devlet haklarının teşviksiz olarak hesaplanarak satış bilgi formlarının revize edilmesi ve ekteki tabloda belirtilen Devlet hakları farklarının gecikme cezalarıyla birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin maden ruhsat sahasından çıkardığı ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullandığı kalkerle ilgili olarak Maden Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılması gerektiğinden, 2010/2, 2011 ve 2012 yılı Devlet haklarının teşviksiz olarak hesaplanarak satış bilgi formlarının revize edilmesi ve ekteki tabloda belirtilen Devlet hakları farklarının gecikme cezalarıyla birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Maden Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan hükme göre II-a grubu madenlerin teşvik kapsamı dışında bırakıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacı … Çimento A.Ş.’nin 14/05/2020 tarihinde … Çimento San. ve Tic. A.Ş. ile birleşerek devrolduğu, … Çimento San. ve Tic. A.Ş.’nin ise 15/05/2020 tarihinde unvan değiştirerek … Çimento Fabrikaları A.Ş. olduğu ve bu hususun 21/05/2020 tarih ve 10082 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanarak ilan olunduğu, … Çimento Fabrikaları A.Ş. vekili adına Ankara 49. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayısıyla düzenlenen vekaletnamenin dosyaya sunulduğu görülmekle 2577 sayılı Kanun’un 26/1. maddesi hükmü uyarınca taraf değişikliği yapılarak … Çimento A.Ş. yerine davacı olarak … Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü :

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 28/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava Kocaeli ili, Gebze ilçesi sınırları dahilinde S:… sicil nolu maden ruhsatına istinaden maden işletme faaliyetinde bulunan davacı şirket tarafından üretilen kalker madenine dair 2010/2, 2011 ve 2012 yılı Devlet haklarının teşviksiz olarak hesaplanarak satış bilgi formlarının revize edilmesi ve ekteki tabloda belirtilen Devlet hakları farklarının gecikme cezalarıyla birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin maden ruhsat sahasından çıkardığı ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullandığı kalkerle ilgili olarak Maden Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılması gerektiğinden, 2010/2, 2011 ve 2012 yılı Devlet haklarının teşviksiz olarak hesaplanarak satış bilgi formlarının revize edilmesi ve ekteki tabloda belirtilen Devlet hakları farklarının gecikme cezalarıyla birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olup, davalı idarenin istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiştir.
Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Madenler” başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir. Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
I. Grup madenler
a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.
b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
(Değişik bent: 10/06/2010-5995 S.K./1.mad.) II. Grup madenler
a) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar.
b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. ….” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 10/06/2010 tarihinde kabul edilen ve 24/06/2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5595 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinde “(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/4.mad.) Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’si alınmaz. (Ek cümle: 29/12/2005-5446 S.K./1.mad) Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Kalker gibi mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar, II. Grup madenler olarak sayılmıştır. Madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılacağı, ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’sinin alınmayacağı, ancak, bu hükmün I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat…gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmayacağı açıktır.
Bu durumda, çimentonun bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin hammaddesi olarak kullanılması sebebiyle, davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 9. maddesinde devlet hakkı için öngörülen teşvik uygulamasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.