Danıştay Kararı 8. Daire 2018/6902 E. 2023/2123 K. 17.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/6902 E.  ,  2023/2123 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/6902
Karar No : 2023/2123

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Tekirdağ İli, … Taksi Durağında (…) plakalı araçla taksicilik yapmakta iken … Taksi Durağındaki hakkının iptal edilmesi ve bu hakka bağlı (…) plakasının iptal edilerek seriden plakaya çevrilmesi ve boşa çıkartılması için İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına ilişkin Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının … Taksi Durağında hiçbir zaman hak sahibi olmayan … isimli kişiden aslında var olmayan durak hakkını aldığı ve bu şekilde (…) plakanın adına tescil edildiği, Tekirdağ Belediyesinin … tarih ve … sayılı Encümen Kararının davacıya durak hakkı veren kurucu nitelikte bir işlem olmadığı, noterde davacı ile gerçekte hak sahibi olmayan … arasında akdedilen devir sözleşmesine dayanılarak tesis edilen bir işlem olduğu, dayanak işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle de davacı açısından bir hak sağlamayacağı, davacı açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir durak hakkından bahsedilemeyeceği için kazanılmış bir hakkın da olayda söz konusu olmadığından, … Taksi Durağındaki hakkın iptal edilmesi ve bu hakka kayıtlı (…) plakanın iptal edilerek seriden plakaya çevrilmesi ve boşa çıkartılması için İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararında; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkiline ait taksi durağı devir sözleşmesi olduğu, buna bağlı olarak da (T) plaka tescili yapıldığı, 13 yıldır müvekkilinin bu hakka bağlı işletmecilik yaptığı, dava konusu işlemde aracın satışını alan kişinin de ruhsat için başvurması üzerine karışıklık yaşandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği
savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
18/10/1983 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrası; “Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar.” şeklinde, “İl ve ilçe trafik komisyonları” başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi; “b) Görev ve yetkiler: 3. Karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek” şeklinde düzenlenmiştir.
23/07/2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin f bendi; “f) Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” şeklinde, “Ulaşım hizmetleri” başlıklı 9. maddesi; “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.
Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır.
Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer.
Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır.
Koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Büyükşehir belediyelerine bu Kanun ile verilen görev ve yetkilerin uygulanmasında, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
13/07/2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15. maddesinin aşağıda belirtilen bentlerinde; “f) Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.
“, “p) Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.
” …”Belediye, (e), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen hizmetleri Danıştayın görüşü ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararıyla süresi kırkdokuz yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebilir; toplu taşıma hizmetlerini imtiyaz veya tekel oluşturmayacak şekilde ruhsat vermek suretiyle yerine getirebileceği gibi toplu taşıma hatlarını kiraya verme veya 67 nci maddedeki esaslara göre hizmet satın alma yoluyla yerine getirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

5216 sayılı Kanun’un 9. maddesine dayanılarak çıkarılan 15/06/2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin “Bağlayıcılık” başlıklı 6. maddesi; “Alt yapı koordinasyon merkezi ile ulaşım koordinasyon merkezi tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar; büyükşehir belediyesi, büyükşehir dâhilindeki diğer belediyeler ve büyükşehir sınırları içindeki kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” şeklinde, “Ulaşım hizmetlerine ilişkin işlemler” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrası; “(2) Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçları ile toplu taşım araçlarının tahsis süreleri, ticari plaka sayıları ile bu plakaların verilmesine ilişkin usul, esas ve devir ücretleri UKOME’ce tespit edilir.” şeklinde, “Kazanılmış haklar” başlıklı 29. maddesi; “(1) Büyükşehir belediyeleri dâhilinde daha önce il trafik komisyonları veya valiliklerce alınan karar veya izinlerle elde edilmiş haklar saklıdır.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
86/10553 sayılı Ticari Plakaların verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12. maddesi hükümlerine göre plaka tahdidi kararı alınan illerde uygulansa da, “amaç” başlıklı 1. maddesi ve “ticari plaka verilecekler” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında ticari plaka verilmesindeki kriterleri belirlemiştir. İlgili Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesi: “Bu Karar’da amaç, vatandaşın ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere toplu taşımacılığın geliştirilmesi ve disiplin altına alınması, korsan taşımacılığın önlenmesi ve fiilen çalışmakta olan şoför esnafının haklarının korunması maksadıyla taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını tespit etmektir.” şeklinde, 3. maddesinin 1. fıkrası; “Ticari plaka verilebilmesi için; 1- Taksi, dolmuş ve minibüslerde; şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olduğunu ve sürekli olarak icra ettiğini beyan etmiş ve ilgili meslek odasına, ilgili meslek odasının bulunmadığı yerlerde ise şoförler odasına üye olmak.” şeklinde düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyası ile Tekirdağ iline ait ulaşım dosyalarının, yukarıda belirtilen mevzuatın ve Anayasa Mahkemesi’nin Cafer Sezgin ve Diğerleri Başvurusu’na ilişkin 07/04/2021 tarih, Başvuru No:2018/20720 sayılı kararının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; ulaşımın bir kamu hizmeti olduğu, kamu hizmetinin devamlılığı ve sürekliliği kriterlerini taşıması gerektiği; taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarının belediyelerin denetim ve yönetiminde olup; dağıtımının da 2886 Kanun kapsamında ihale yoluyla yapılması gerektiği, bu şekilde elde edilecek plakaların mülkiyetinin, şartları sağlayan ve belediyece uygun görülen üçüncü şahıslara satış yoluyla devrinin mümkün olduğu, taşımacılık faaliyetine ilişkin plaka uygulamasının (örneğin M, S, T ve J plaka gibi) plakaların şehir içi toplu taşımacılık yapan araçların belirli bir düzende faaliyet göstermeleri ve takibinin kolaylığı açısından getirilmiş bir uygulama olduğu, bu plakaların temelinde çalışma izni olmaması halinde başka bir harf grubuna dahil olmasıyla bu harf grubuna dahil olması arasında hukuken herhangi bir fark bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca bu plakaların mülkiyet hakkı gibi süreklilik arz edemeyeceği, sahipliklerinin dayanak işlemlerinin süresiyle sınırlı olduğu; Tekirdağ ilinin büyükşehir olmasından sonra davalı Büyükşehir Belediyesince şehrin ulaşım hizmetleri konusunda güncelleme çalışmaları yapıldığı ve çeşitli Yönetmelikler çıkarılarak yeni düzenlemeler getirildiği görülmüş, her ne kadar belediye sınırları içerinde ulaşıma ilişkin düzenleme ve karar verme yetkisinin belediyelere / büyükşehir belediyelerine ait olduğu açık olsa da, düzenlemenin yapıldığı tarihten önce T plakası olan yani mülkiyet hakkı kapsamında gözetilmesi gereken bir menfaati olan ve aktif olarak taksicilik yapan esnafa, ilgili belediyenin güncelleme çalışmalarından ve yapılan yeniliklerden olumsuz, aşırı ve tek taraflı olarak etkilenmemesi amacıyla makul beklentilerinin karşılanabilmesi için uygun geçiş süreci tanınması gerektiği anlaşılmıştır.
Olayda ise, davacının 1989 yılından beri aktif taksicilik yaptığı, Tekirdağ Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası kaydı ve vergi kaydı bulunduğu görüldüğünden, davacının Büyükşehir Belediyesinin güncelleme çalışmalarından ve yapılan yeniliklerden olumsuz, aşırı ve tek taraflı olarak etkilenmemesi amacıyla makul beklentilerinin karşılanabilmesi için uygun geçiş süreci tanınması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, böyle bir geçiş süreci tanınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 17/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.