Danıştay Kararı 8. Daire 2018/5784 E. 2022/774 K. 11.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/5784 E.  ,  2022/774 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5784
Karar No : 2022/774

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapmakta iken, azami öğrenim süresini doldurduğundan bahisle kadrosundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Rektörlük işleminin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal ve sair özlük haklarının ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; 2547 sayılı Kanun’un geçici 67. maddesinde, öğrenciler bakımından herhangi bir sınırlama getirmediğinden, maddenin yürürlüğe girdiği 26/11/2014 tarihinde yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan tüm öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmaması gerektiğinden, öte yandan dava konusu işlemin temel dayanağı niteliğinde olan YÖK Yürütme Kurulu’nun 29/07/2015 tarihli kararının 2547 sayılı Kanun’a eklenen geçici 67. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve YD İtiraz: 2017/231 sayılı kararıyla yürütülmesi durdurulduğundan, dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılarak dava konusu işlemin iptaline ve hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı idarece hesaplanarak ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6569 sayılı Af Kanunu ile getirilen geçici 2547 sayılı Kanun’un 67. maddesinin ÖYP kapsamındaki araştırma görevlilerine uygulanamayacağına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tüm yükseköğretim kurumlarına 07/08/2015 tarihinde bildirilen yazı doğrultusunda dava konusu işlemin tesis edildiği, dolayısıyla yetki, şekil, konu, sebep ve amaç bakımından usul ve yasaya uygun olarak dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülerek istinaf kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında araştırma görevlisi olarak çalışmakta iken ilişiği kesilen davacının, 02/01/2008 tarihinde … Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde göreve başladığı, tezli yüksek lisans eğitimini anılan fakültede tamamlayarak … tarih ve … sayılı Fakülte Yönetim Kurulu kararıyla ÖYP kapsamında doktora eğitimi almak üzere Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne görevlendirildiği, Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu’nun 16/11/2016 tarihli toplantısında yasal öğrenim süresi dolduğundan bahisle kadrosunun üniversitesine iadesine karar verildiği, YÖK Yürütme Kurulu’nun 07/03/2017 tarihli toplantısında, 29/07/2015 tarihli YÖK Yürütme Kurulu kararına dayanılarak azami öğrenim süresini dolduran araştırma görevlilerinin kadro ile ilişiklerinin kesilmesi gerektiğine karar verildiği, anılan 07/03/2017 tarihli karar uyarınca dava konusu ilişik kesme işleminin tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 44. maddesinin (c) fıkrasında 19.11.2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle yapılan değişiklik ile, ”Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. Azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilmez. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile dört yıl üst üste katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilebilir. Yatay geçiş ve çift ana dal eğitiminin usul ve esasları ile azami öğrenim süreleri, lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim süreleri Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine, 6569 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 2547 sayılı Kanun’a eklenen geçici 67. madde ile; ”Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Lisansüstü Öğretim” başlığını taşıyan 50. maddesinin d fıkrasında; lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilecekleri kuralı yer almıştır.
01/07/1996 gün ve 22683 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve davacının doktoraya kayıt yaptığı tarihte yürürlükte bulunan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin (06/02/2013 tarihinde yapılan değişiklik sonrası) 19. maddesinin (a) bendinde “Doktora programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için azami altı yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için azami dokuz yıl olup, uygulamaya ilişkin düzenlemeler konusunda ilgili üniversite senatoları yetkilidir” düzenlemesi bulunmaktadır.
Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar’ın “Öğrenim süresi” başlığını taşıyan 10. maddesinin 1. fıkrasında; ÖYP araştırma görevlilerinin öğrenim sürelerinin, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde belirlenen azami öğrenim süreleri olduğu belirtilerek; aynı maddenin 2. fıkrasında; “Bu Usul ve Esaslar gereğince yabancı dil yeterliliği sağlamak için verilen süreler ile Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlayamayan, ÖYP’ye devam etmek istemeyen, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunda görevine başlamayan veya görevine başlayıp mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyen ÖYP araştırma görevlilerinin ilişikleri kesilerek haklarında taahhütname ve kefaletname senedi uyarınca işlem yapılır.” kuralı yer almıştır.
Öte yandan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26.04.2017 tarih ve YD İtiraz No: 2017/231 sayılı kararı ile “2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na eklenen Geçici 67. maddede yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmünün ÖYP, 2547 sayılı Kanun’un 50/d ve 35. maddeleri kapsamında araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına” ilişkin 29/07/2015 günlü, YÖK Yürütme Kurulu kararının yürütmesinin durdurulduğu, bunun üzerine YÖK Yürütme Kurulu’nun 10.10.2017 tarihli kararı ile “2547 sayılı Kanunun Geçici 67. maddesi hükümlerinin 2547 sayılı Kanunun 50/1-d maddesi kapsamında atanan araştırma görevlileri ve ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kapsamında bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına; bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında ise uygulanmasına” şeklinde değiştirilmesine karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin ve yargı kararının bir bütün olarak değerlendirilmesinden; ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen ya da sınırlandıran bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında geçici 67. maddenin uygulanmasının mümkün olmasına karşın; 2547 sayılı Kanunun geçici 67. maddesinin, açık hüküm olmaması ve bu konuda başkaca lehe bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar’a tabi olan ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer bir anlatımla; Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar ile tabi olunan kuralların belirlendiği, istisnai bir program olan ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlamaları için öngörülen sürelerin dikkate alınması suretiyle kadrolarında bulunmaları için belirlenen süreler ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği gereğince azami süre içinde çalışmalarını tamamlayamayan araştırma görevlilerinin kadrolarından ilişiğinin kesilmemesinin, kadronun amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenerek, kaynaklardan etkin ve verimli şekilde faydalanılması amacı taşıdığı anlaşılmış olup, aksinin kabul edilmesi durumunun ise, bu kapsamdaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimde başarısızlıklarının ödüllendirilmesine yol açacağı açıktır.
Bu bakımdan; araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma süreleri ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Dava konusu olayda; davacının davalı üniversiteye ilk olarak 05/02/2009 tarihinde ÖYP kapsamında 2547 sayılı Kanun’un 35 ve 50/d maddeleri uyarınca atamasının bir yıl süre ile yapıldığı sonrasında da belirli sürelerle atamasının yenilendiği, bütünleşik doktora programına Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 28/08/2008 tarihinde başladığı görülmektedir.

01/07/1996 gün ve 22683 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve davacının doktoraya kayıt yaptığı tarihte yürürlükte bulunan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin 19. maddesinde 06/02/2013 tarihinde yapılan değişiklik ile, bütünleşik doktora programının azami eğitim süresinin dokuz yıl olarak belirlendiği, dosyada yer alan tez danışmanınca verilen dilekçede de davacının tez çalışmasının bu yönetmelikte yer alan (9 yıl/18 yarıyıl) süre göz önüne alınarak planlandığının belirtildiği görüldüğünden, hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla davacının azami eğitim süresinin dokuz yıl olarak hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda, davacının eğitim gördüğü doktora programında azami eğitim süresini doldurup doldurmadığı araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte taraftan; Yükseköğretim Genel Kurulunun 01.02.2013 tarih ve 2013.01.135 sayılı kararının (ç) bendinde yer alan, ”657 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddelerinde belirtilen mazeret ve hastalık izinleri ile aynı kanun uyarınca kadın memura doğum yapması halinde verilen ücretsiz izinler ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin lisansüstü eğitimi azami bitirme sürelerine eklenmesine” karar verildiği görüldüğünden, davacının, Yükseköğretim Genel Kurulunun 01.02.2013 tarih ve 2013.01.135 sayılı kararının (ç) bendi kapsamında azami bitirme süresine eklenmesi gereken bir izin kullanıp kullanmadığının tespit edilerek, azami öğrenim süresinin hesaplanması gerekmektedir.
Bu itibarla dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 11/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.